Washington’da Türk-Amerikan ilişkilerinin değerlendirildiği bir toplantıda bölgesinde ve tüm dünyada liderlik konumuna soyunan Türkiye’nin bu hedefe varması için demokrasiye bağlılığını sürdürmesi ve ticaret koşullarını daha tutarlı ve şeffaf hale getirmesi istendi.Türkiye ile Amerika arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi yolundaki isteğe bağlılığın ve bu yönde atılan adımların dile getirildiği toplantıda Türkiye’de yeni ‘Near Zero Zone- Sıfıra Yakın Emisyonlu Sanayi Bölgesi' oluşturulacağı açıklandı.
Amerikan İlerleme Merkezi (Center for American Progress) ile Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından düzenlenen toplantının açılışını yapan Merkez Başkanı John Podesta, Türkiye’nin son 10 yılda kaydettiği performansı büyük bir gelişme olarak değerlendirdi ve bu başarının Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da demokratik değişim arayan ülkelere ilham kaynağı olduğunu söyledi.
“Türkiye Ortadoğu’nun daha demokratik bir bölge olarak tarihinin yeniden yazılmasına katkıda bulunabilir” diyen Amerikan İlerleme Merkezi Başkanı John Podesta ancak bunun için temel bir koşulun varlığına dikkati çekti: "Türkiye’nin bölgesinde ve tüm dünyada liderlik potansiyelini tam anlamıyla kullanabilmesi için demokrasiye bağlığını her koşulda sürdürmesi gerekir. Bu nedenle Türkiye’yi yakından tanıyan ve Türkiye’nin dünya sahnesinde oynadığı liderlik rolüne saygı duyan bizler, son gazeteci tutuklamalarından kaygı duyuyoruz. Bu gelişmeler, geçen yılki anayasa referandumunun demokratik vaadlerinden uzaklaşıldığı izlenimi yaratıyor."
Amerikan İlerleme Merkezi Başkanı John Podesta, konuşmasında Türkiye’yi demokrasi geleneğine bağlı kalmaya ve bunu güçlendirmeye çağırırken Amerika Ticaret Bakanı Gary Locke da önemini vurguladığı ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi açısından gerekli gördüğü koşulları şöyle sıraladı: "Amerika, Türkiye’nin hedeflerini tam anlamıyla destekliyor ve bugüne kadar kaydedilen gelişmeleri memnuniyetle karşılıyor. Ancak Türkiye’nin hedeflerine ulaşabilmesi için ülke içindeki ticaret ve iş koşullarını diğer rekabetçi ülkelerdeki gibi şeffaf ve tutarlı hale getirme çabalarını sürdürmesi gerekiyor. Yasa ve yönetmeliklerin uluslararası kurallar çerçevesinde alışıldık biçimde olması önemli bir nokta. Bunlarda yapılan değişikliklerin de mutlaka Dünya Ticaret Örgütü koşullarına uygun biçimde ilgili taraflara önceden bildirilmesi gerekiyor. Bunları yaptığında, Türkiye hem yatırımcılara daha fazla güven verecek hem de daha fazla doğrudan yabancı yatırım çekecektir. Daha da önemlisi bu tür bir iş ortamı Türkiye’de innovasyonun önünü açacaktır."
Ticaret Bakanı Gary Locke, Türkiye’yi yabancı ürün ve şirketlere yönelik kısıtlamaları daha da yumuşatmaya çağırdı. Locke özellikle de ilaç sektörü ve bio-teknoloji alanlarında var olan kısıtlamaların kaldırılmasını istedi. Ticaret Bakanı ikili ilişkilerin gelişmesinin önündeki bu tür engellerin Çerçeve Anlaşması'yla kurulan mekanizmalarla aşılacağına inandığını da kaydetti.
Bakan Locke, İstanbul'un bir finans merkezi haline dönüştürülmesi çağrısında da bulundu.
Bakan ayrıca "Near Zero Zone -Sıfıra Yakın Emisyonlu Sanayi Bölgesi" kurulacağını söyledi. Bakan Locke, Amerika Enerji Bakanlığı'nın Türk hükümetiyle geliştirdiği projeye diğer bakanlıkların ve özel sektörün katkıda bulunacağını kaydetti. Locke bu girişimle, sanayi bölgesi özelinde, enerji tasarrufu sağlayan yöntemlerin etkinliğinin arttırılmasına ağırlık verileceğini söyledi.
Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral de beklentileri şu şekilde değerlendirdi:
“İkili ticaretimiz 15 milyar civarında ve bu artmıyor, oysa dünyada var olabilmek için Amerikan pazarında olmak lazım, Amerikalı firmalarla işbirliği yapmak lazım. Kurulan mekanizma etkili ama yeterli değil çünkü iş yapacak olanlar sahadakilerdir, işadamlarıdır ve sahaya da işadamlarının inmesi lazım. Şu anda Türk ve Amerikan iş dünyası birbirini yeterince iyi tanımıyor. Önyargıları aşmamız lazım, bilgi eksikliklerini tamamlamamız lazım, arkasından ticaret ve ortaklık nasıl olsa gelir.”
Rızanur Meral, Türk-Amerikan ticari ilişkilerinde üçüncü ülkelerde inşaat sektöründe işbirliğinin önemli bir potansiyel oluşturacağı görüşünde.
Amerikan tarafı ise temiz enerji ve enerji tasarrufu alanlarında işbirliğine önem veriyor. Bu çerçevede Ticaret Bakanı Gary Locke’un toplantıda bahsettiği ‘Near Zero Zone - uygulamasının işleyişini Rızanur Meral şu şekilde özetliyor:
”Hükümetler şu anda Türkiye’de ‘Near Zero Zone - Sıfıra Yakın Emisyonlu Sanayi Bölgesi oluşturmaya çalışıyorlar, bu sanayi bölgesinde yapılacak yatırımları Türk hükümeti destekleyecek, Amerikan sermayesinin buraya çekilmesi için çalışılacak. Buraya gelecek makineler ve kısmi ara mamuller yine Amerika’dan alınacak ve bunlar Türkiye’de işlenip dış pazarlara ihraç edilecek, kısmen de iç pazarlara verilecek.”
Rızanur Meral, geçmişte ‘nitelikli sanayi bölgesi’ uygulamasının denendiğini ancak başarılı olunamadığını söyledi ancak bu yeni uygulamanın çalışacağına inandığını kaydetti.
Türkiye ile Amerika arasında ikili ekonomik ilişkileri güçlendirme hedefi Başkan Barack Obama tarafından 2009 yılında Türkiye ziyaretinde dile getirilmiş, ardından imzalanan çerçeve anlaşmasıyla bu hedef doğrultusunda ilk somut adım atılmıştı.