Erdoğan NATO AB ve ABD’yi Eleştirdi

Birleşmiş Milletler 72. Genel Kurul çalışmaları için geldiği New York’ta temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl ilki düzenlenen Bloomberg Global Business Forum’un konuğu oldu.

Erdoğan, aralarında eski ABD Başkanı Bill Clinton, 40 kadar devlet ve hükümet başkanı, dünya ve ABD’nin dev şirketlerinin CEO’larının da katıldığı Bloomberg Küresel İş Formunda Bloomberg editörü John Micklethwait’ in sorularını yanıtladı.

Erdoğan, NATO, ABD ve AB için oldukça sert eleştirilerde bulundu. NATO ülkelerinin müttefikleri Türkiye’ye tabanca bile vermediklerini öne sürdü.

ABD’nin üç binden fazla TIR dolusu silahı Irak’tan Suriye’de YPG’ ye gönderdiğini öne sürdü. Korumalarınla ilgili açılan davayı da siyasi bir dava olarak niteledi. Tutuklu Türk gazetecilerin, gazeteci olmadıklarını savundu.

Erdoğan, “Temenni ederim ki yarın Trump ile görüşmemizde ortak doğrularda birleşiriz." Dedi. İnandığı doğruları ABD Başkanı Donald Trump ile de daha önce paylaştığını belirtti. Bugün yapılacak görüşmede meseleleri Başkan Trump ile konuşacağını belirtti.

"ABD ile netice alamadık Rusya ile neticeye varıyoruz"

Erdoğan, Suriye konusunda sorulan bir soruyu, “ Esat’ı defalarca uyardık, değişen bir şey olmadı. İnsanlar ölüyor tabi ses yok. Buna bir çözüm yolu bulmak istedik . ABD ile görüşmelerimiz oldu fakat istediğimiz neticeleri alamadık" dedi.

Suriye konusunda Türkiye’nin müdahil olduğunu belirten Erdoğan, “Amerika ile görüşmelerimiz oldu. Sayın Obama döneminde bu konularla ilgili bir çok görüşme yaptık. Fakat istediğimiz neticeyi alamadık. Rusya ile bu arada görüşmelerimiz oldu. Rusya ile yaptığımız görüşmelerde şu anda bir neticeye varıyoruz diyebilirim” diye konuştu.

"Demokrasiye inanmış bir ülke terör örgütüyle nasıl iş birliği yapar?"

Erdoğan, ABD ile Suriye konusunda görüş ayrılıklarını ise şöyle açıkladı: "Suriye'de bir DEAŞ terör örgütü var. Fakat Suriye'nin kuzey bölgesinde de bir başka terör örgütü var. Bu terör örgütü de Türkiye'deki malum PKK terör örgütünün bir yan kuruluşu. PYD - YPG terör örgütü şu anda Amerika'nın Rakka operasyonunda DEAŞ terör örgütüne karşı birlikte mücadele verdiği bir terör örgütü."

Erdoğan, Suriye konusunda ABD’ye "Gelin bu işi beraber yapalım" dediğini belirterek, "İki tugayımızın da hazır olduğunu söyledik. 'Özgür Suriye Ordusu'nu kullanır, operasyonu yapar, Rakka’yı DEAŞ’ tan temizleriz' dedik. Biz üç bin DEAŞ’lıyı kimseden destek almadan temizledik. Demek ki bu oluyor. Rakka’da biz bunu rahat rahat yapardık," dedi.

"Bush döneminde aynı şeyleri yaşadık"

Erdoğan, Irak'tan, Suriye'deki bu terör örgütlerine gelen destekle gönderilen silahların 3 bin TIR’ı aştığını belirterek,“Burada tanklar var, toplar var, ağır zırhlı araçlar var, mühimmat var, 3 bin tırın üzerinde. Şimdi ben Türkiye olarak düşünüyorum, Kuzey Suriye'ye gelen tüm bütün bu ağır silahların yarın bana karşı kullanılmayacağını kim garanti edebilir? Bize şu söyleniyor 'Biz bunların seri numaralarını alıyoruz ve bu seri numaraları almak suretiyle DEAŞ’ı temizledikten sonra bu silahların daha sonra geri alacağız.' Ben bu gerçeği söylemek durumundayım o da şudur. Sayın Bush döneminde aynı şeyi yaşadık bunları. O zaman da yine aynı şeyler söylendi bize. O zamanki destekledikleri guruplara verdikleri silahların seri numaraları elimizdedir. Mücadeleyi bitirdikten sonra çekileceğiz ve bu silahları da alacağız.' Daha sonra biz şu andaki Irak yönetiminin elinde bu silahları bulduk. Almanların da silahları vardı. Amerika’nın da silahları var, Fransızların da silahları vardı. Aynı yanlış işleniyor bu endişeyi taşıyorum. Kaldı ki bizim Amerika ile stratejik ortaklığımız var. NATO’da Almanya, İngiltere, Fransa hepsiyle beraberiz. Bizim dayanışmamız önüne bu terör örgütleriyle yapılan dayanışmalar geçemez” diye konuştu.

"Putin ile yemek yiyeceğiz"

Türkiye’nin bir dönem Rusya ile ilişkilerinin bozulduktan sonra yeniden düzeldiğini ifade eden Erdoğan,"Rusya ile bir olumsuzluk yaşadık. Ama şu anda Rusya ile dış ticaret hacminde ciddi bir tırmanışa geçmiş vaziyette. Biz Rusya'yla 36 milyar dolara ulaşan bir ticaret hacmini yakaladık ve şu anda turizmde Rusya Almanya'yı da geçmek suretiyle turizminde bir numara olacak. Şimdi tabii ki Türkiye olarak kazan esasına dayalı bir şekilde hesaplarımızı yapıyoruz yapmaya devam edeceğiz" dedi.

"Sınırın içinde Türkiye dışında Rusya'nın kuleleri var"

Erdoğan, Suriye'de Rusya ile birlikte çalıştıklarını belirterek, "Sınırın dış tarafında şu anda Rusya federasyonunun koruma kuleleri var. İçeride de Türkiye'nin koruma noktasında karakolları var. Bütün bunları Özgür Suriye Ordusu'yla beraber bizim askerimiz yapıyor. Bu barış tesis edilinceye kadar devam edecek. Nasıl 100 bin Suriyeli şu anda topraklarına dündüyse bizde kalan Suriyeli dostlarımız onlarda kendi topraklarına dönecekler" dedi.

Rusya’nın Türkiye’ye yakın olduğunu belirten Erdoğan, "Moskova 2 - 2,5 saat. Soçi’ye giderseniz 1, 5 saat. Şimdi Pazartesi günü Sayın Putin ile biraraya geleceğiz, telefonla görüşmemiz olacak ama Perşembe günü bir akşam yemeği yiyeceğiz beraber. Bu gelişmeleri, Suriye'de ne oluyor ne bitiyor bunları konuşacağız" dedi.

"NATO ülkeleri içinde nükleer silahlara sahip ülkeler var, 'Bu silahları bırakın' denmiyor"

Türkiye'nin de bir NATO ülkesi olduğunu belirten Erdoğan, "NATO ülkeleri içinde bırakın S-400'ü çok daha güçlü silahlara sahip olan ülkeler var. Hatta çok daha ileri gideceğim. Nükleer silaha sahip olan ülkeler var. Dünya nükleer silahları konuşuyor. NATO, içerisindeki ülkelere 'Bu nükleer silahları bırakın' diyor mu? Demiyor. Onlar hatta nükleer başlıklı silahların daha uzun menzilli olanlarını yapmanın gayreti içerisindedir. Şimdi Türkiye olarak yanı başımızdaki Suriye'de S-400 varken ben kendim S-400 belki S-500'e hatta S-600'e sahip olmanın gayreti içerisinde olmak durumundayım. Bunlar kendimizi korumaya yönelik atmamız gereken adımlardır. Balistik füzelerle ilgili de atmamız gereken adımlar vardır. Bunlar bir yöneticinin ülkesini 80 milyon Türkiye'yi korumak bizim görevimizdir. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız" şeklinde konuştu.

"NATO ülkelerinden paramızla istedik vermediler"

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "NATO ülkelerinden istediğimiz silahları alamıyorsak ne yapacağız? Başımızın çaresine bakacağız. İnsansız hava araçlarını birçok dost NATO ülkelerinden paramızla istemişizdir. Paramızla istediğimiz halde bunu alamamışızdır. Terör örgütüne bu silahları bedava veriyorlar. Türkiye senin ortağın olacak NATO da beraber olacaksın istediğin silahı NATO'daki ortağından alamayacaksın. Bu neyle izah edilir. Onun için bu adımı atmak durumundayız atıyoruz."

Avrupa Birliği Türkiye’ye siyasi ambargo uyguluyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "54 yıldır Türkiye Avrupa Birliği'nin kapısında bekletiliyor. Türkiye'ye uygulanan siyasi ambargodur. Türkiye'nin kişiliğine şahsiyetine yönelik saygısızlıktır. Hiçbir ülkeye böyle bir yaklaşım gösterilmedi" dedi.

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "AB, Türkiye'nin kaçmasını istiyor ama biz asla minderden kaçmayız. Minderden kaçan onlar olsun" dedi. Mülteciler için söz verdikleri 3 artı 3 milyar doları da hala ödemediler. Bize gelen destek sadece 620 milyon Euro. Ben diyorum ki karar merciinde olan onlar. Onlar, bize kapıyı kapatsın biz kararı rahat veririz. Çok da meraklı değiliz, bunu da söyleyeyim ama onlar istiyorlar ki Türkiye buradan kaçsın, yok, biz hiçbir zaman minderden kaçmadık. Minderden kaçan olmayız. Minderden kaçan onlar olsun. Kararlarını versinler, bizim kararımız kolay.”

"Bize yalan söylediler"

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm dünyaya sesleniyorum. Sene 1959 Türkiye gayrı resmi olarak AB'ye müracaatını yaptı. Sene 1963 Türkiye resmi olarak müracaatını yaptı. 54 yıldır Türkiye Avrupa birliğinin kapısında bekletiliyor. Acaba bana şunu söyleyebilir mi Juncker; 'Senden daha geç ve ya daha erken buraya gelip girenler oldu' diyebilir mi? Türkiye'ye uygulanan aslında siyasi ambargodur. Türkiye'nin kişiliğine şahsiyetine yönelik saygısızlıktır. Hiçbir ülkeye böyle bir yaklaşım gösterilmedi. Bize yalan söylediler. Bize doğru konuşmadılar. Vizede de bu yalanı söylediler. Mülteciler meselesinde 2016'ının Temmuz da size 3 milyon Euro vereceğiz dediler. Yıl sonuna kadar da 3 milyar Euro daha vereceğiz dediler. Şimdi dürüstlük nerede. Yok."