Hakan Atilla’nın Cezası 11 Nisan’da Belli Oluyor

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla New York'ta mahkemede

New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde görülen davada, jüri heyetinin isnat edilen altı suçlamanın beşinden suçlu bulduğu, eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’ya verilecek cezanın belirleneceği karar duruşması 11 Nisan’da yapılacak.

Atilla’nın savunma avukatları, Hakim Richard Berman’a karar duruşması öncesi yaptıkları son başvuruda müvekkillerine “merhametli bir ceza” verilmesi çağrısında bulundu.

Rıza Sarraf davasında yargılanıp, 12 kişilik jüri heyeti tarafından suçlu bulunan Atilla’nın alacağı cezayla ilgili son kararı mahkemenin Federal Hakimi Richard Berman verecek.

Atilla’nın dokuz savunma avukatı tarafından hazırlanan 75 sayfalık son başvuru dilekçesinde, müvekkilleri Atilla’ya, “yeterince ancak gereğinden fazla olmayan, adil ve merhametli bir ceza verilmesi”çağrısında bulundu. Müvekkillerinin dönen büyük bir uluslararası çarkta başkalarını işlediği suçların cezasını çeken tek kişi olduğu savunuldu.

Atilla’nın, işlenen suçlar ve Sarraf’ın kurduğu suç çetesiyle ilgili çok az bir bilgisi olduğu belirtildi. Savunma avukatları bu şartlar altında, ceza yasasına göre Atilla’ya verilecek hapis cezasının maksimum 4-5 yılı civarında olması gerektiğini savundu.

Atilla’nın, Rıza Sarraf’ın oluşturduğu suç çetesinde yer almadığı, yapılan işlerden maddi bir kazanç sağlamadığı verilen çeşitli örneklerle belirtildi.

Rıza Sarraf’ın tanıklığı sırasında, Atilla ilgili söyledikleri sözler de başvuru dilekçesinde yer aldı.

IEEPA’dan yargılanan tek bankacı

ABD’nin İran’a, “Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası” (IEEPA) kapsamında uyguladığı yaptırımları delmekten suçlu bulunan Atilla’nın yargılandığı dava sıradışı olarak nitelendirildi.

Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası (IEEPA) kapsamında birçok uluslararası bankanın cezalandırıldığı vurgulandı. Yaptırımları delmekten suçlu bulunan bu uluslararası bankaların cezalarının para cezası olarak verildiği belirtildi. ABD’de ile hiçbir bağlantısı olmayan Mehmet Hakan Atilla’nın, Amerika’da Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasasına (IEEPA) uymamaktan yargılanan ilk bankacı olduğu öne sürüldü.

Mahkemeye bu konuyla ilgili daha önce verilen yargı kararlarından örnekler sunularak, Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası (IEEPA) kapsamında şimdiye kadar verilmiş yargı kararlarını gözönünde bulundurduktan sonra Atilla’ya verilecek cezanın belirlenmesi istenildi.

Atilla’nın yaşamından kesitler

Avukatları, Atilla’nın arkadaşları ve yakınları tarafından mahkemeye sunulan mektuplarda yeralan çeşitli ifadeleri de başvuru dilekçesine ekledi.

Atilla’nın değerlere sahip bir aile kültürüyle yetiştirildiği, arkadaşları ve yakınları tarafından dürüst kişiliğiyle çok sevilen biri olduğu belirtildi. İyi bir öğrencilik geçmişi olan Atilla’nın iftiharlık çok çalışkan bir öğrenci olduğu gibi çok iyi de bir sporcu olduğuna dikkat çekildi.

Henüz üniversite öğrencisiyken tanıştığı eşi Burçin Atilla ile mutlu bir evliliği olduğu, çiftin 20 yaşında başarılı bir öğrenci olan bir oğullarının olduğu ifade edildi.

1995 yılında çok zor bir sınav sonucunda Halkbank’taki işine kabul edilip kariyerini bu bankada sürdürdüğü vurgulandı.

Atilla’nın sporcu geçmişinin çalıştığı Halkbank’ın voleybol takımının başarılarındaki çıkışında önemli rolü olduğunun altı çizildi. Atilla’nın tam bir sanatsever olduğu ve resim yaptığı da ifade edildi. Geçmişinde hiç bir kirli işin içerisine girmediği ve hiç bir sabıka kaydı olmadığı vurgulandı.

Atilla’nın kaldığı cezaevi raporlarına göre örnek bir mahkum olduğu belirtilerek verilecek mahkumiyet kararında hakimden tüm bu olumlu faktörleri değerlendirmesi talep edildi.

Türk makamlarıyla yapılan görüşmeler

Atilla’nın avukatları Hakim Berman’ın geçtiğimiz ay talep ettiği Türk bürokratlarla yapılan görüşmelerin tüm detaylarını da mahkemeye sundu.

Atilla’nın Türk Büyükelçiliği ve New York Başkonsolosluğu’yla görüşmesinin ve Türk diplomatların Atilla ile cezaevinde yaptığı tüm görüşmeler kayıtlarda yer aldı. Kayıtlarda, Atilla’nın avukatlarının o dönemde Adalet Bakanlığı görevinde bulunan Bekir Bozdağ ve bakanlığa bağlı bürokratlarla da görüştüğü belirtildi.