IŞİD ve "Cool" Cihatçılar

IŞİD propaganda videolarından bu karede Tikrit'te toplanan milisler görülüyor

Uzmanlara göre IŞİD sosyal medyadan taraftar topluyor. Recorded Future şirketi uzmanı Staffan Truve, yaz boyunca 60 bin sosyal medya hesabında IŞİD’den olumlu biçimde söz edildiğini söylüyor

IŞİD’in Suriye’nin doğusu ve Irak’ın kuzeybatısındaki hızlı ve acımasız yayılmasının dışında sanal dünyada da son derece etkileyici bir varlığı bulunuyor.

Recorded Future şirketi uzmanı Staffan Truve, yaz içinde 60 bin sosyal medya hesabında IŞİD’den olumlu biçimde söz edildiğini söylüyor.

Bir Twitter mesajının ortalama paylaşım sayısı da göz önünde bulundurulduğunda bu düşündürücü bir rakam. Örgüt aynı zamanda bir Android uygulaması da yaratmış. Yüzbinlerce kişi örgütün siyasi mesajlarını bu uygulamadan alıyor.

Rakamlar IŞİD’in üzerinde düşünülmüş küresel stratejisini ortaya koyuyor. Hesapları kapamak ise zor. Kapatılan hesapların yerini ivedilikle yenileri alıyor.

Amerika’nın Sesi’nin İsveç’ten Skype aracılığıyla görüştüğü Truve, örgütün medya stratejisi üzerinde derinlemesine düşündüğünün anlaşıldığını söylüyor. Uzman, örgütün, hesaplarının kapanmaması garanti aldığını ve mesajlarının geniş kitlelere yayılmasına dikkat ettiğini belirtiyor.

Güvenlik ve istihbarat şirketi Soufan Grup’tan Patrick Skinner IŞİD’in uluslararası militan toplama stratejisinin de son derece başarılı olduğunu düşünüyor.

Örgütün mesajının Avrupa, Amerika, Güney Asya, Irak ve Suriye’deki belli demografik grupları hedef aldığını söyleyen uzman, IŞİD’in Batı’da cihadı bir bilgisayar oyunu gibi sunduğuna dikkati çekiyor.

Kafa kesme videolarının propaganda amaçlı olmadığına dikkat çeken Skinner, örgütün bilgisayar oyunlarına benzeyen, son derece profesyonel grafik içeren görüntüler yaydığını, ancak bu eylemlerin sonuçlarını göstermediğini söylüyor. Yapımlarda yalnızca cinayetler, silahlı çatışmalar ya da patlamalar gösteriliyor.

Uzmanlar ayrıca IŞİD’in milisleri yavru kedi severken ya da Nutella, Skittles şekerlemesi gibi ürünlerle beraber göstererek insani yönlerini öne çıkarmaya çalıştığını ve milisler arasındaki dostluğu göstermeye çalıştığını söylüyor.

Skinner, örgütün heyecan dolu, farklı tarzda ya da sınırları zorlayan yaşamlar sürmek isteyen kişileri hedef aldığını söylüyor. Uzmana göre çok abartılı olmayan propaganda mantığı IŞİD’i sistem karşıtı, popüler bir çete gibi sunuyor. İdeolojik eğitim ise örgüte katıldıktan sonra başlıyor.

Aşırılık yanlıların Suriye ve Irak’ta radikal imamlar aracılığıyla güçlerini pekiştirdiğini söyleyen eski bir CIA yetkilisi, cihatçılarla evlenmeleri için “cihat gelinleri” çağrısı yapıldığını belirtiyor. Cihatçılarla evlenen kadınların halifeliğin kuruluşuna hizmet edeceği öne sürülüyor.

IŞİD’in El Kaide’nin eski kaleleri olan Pakistan-Afganistan sınırına yayılması farklı bir durum yaratmış. Bu bölgelerde internet bağlantısı olmadığı için örgüt Peştu ve Dari dillerinde broşür dağıtıyor.

Haçlılar’a karşı genç Müslümanlar’ın cihada çağrıldığı broşürlerde Afganistan yerine Horasan ismi kullanılıyor. Horasan tarihte, bugünkü İran, Türkmenistan ve Afganistan’ın bazı bölgelerini kapsayan bir coğrafi bölgeydi.

Maryland Üniversitesi’nde Ortadoğu’da İslamcı silahlı grupları inceleyen Philip Smyth, sosyal medyanın aşırılık yanlılarına, kendilerine sempati duyanlarla doğrudan ya da dolaylı olarak ulaşma olanağı sağladığını söylüyor.

Bu yöntemle birçoklarının çeşitli örgütlerle temasa geçmesinin sağlandığını söyleyen uzman, sempatizanların böylece savaşçılarla ya da örgüte taraftar bulan kişilerle ilişkiye geçtiğini belirtiyor.

Amerika Dışişleri Bakanlığı’nın kendi sosyal medya hesaplarıyla IŞİD’in taraftar kazanmasını engellemeye çalıştığını söyleyen Smyth, bu stratejinin ne kadar başarılı olduğunun belirlenemediğine dikkat çekiyor.

Uluslararası Radikalleşme ve Siyasi Şiddet Araştırmaları Merkezi, örgütlerle ilgili bilginin sempatizanlara çoğunlukla doğrudan örgüt hesapları üzerinden değil, diğer sempatizanlar aracılığıyla ulaştığını, bu nedenle propagandayı engellemenin zor olduğunu bildiriyor.

Kurum cihatçı propagandanın arkasında iki önemli isim olduğuna dikkat çekiyor. Bunlardan biri Suriye’deki savaşla ilgili yayın yapan Amerikalı Ahmet Musa Cebrail. Diğeri ise sonradan Müslüman olan Avustralyalı Musa Cerantonio.

Skinner, IŞİD’in çok yönlü medya yöntemlerinin ve savaş alanındaki acımasızlığının varlıklarını pekiştirdiğini belirtiyor.

Uzman, “eğer cihatçı örgütler arasında bir seçim yapmaya çalışıyorsanız en iyi markayı seçersiniz. Eskiden bu El Kaide’ydi, şimdi ise IŞİD,” diyor.

Skinner ayrıca IŞİD’in, Amerika ve Batı’yı kendilerine saldırtmak için kışkırttığını söylüyor ve bundaki amacının da tüm aşırılık yanlısı grupları kendi çatısı altında birleştirmek olduğu uyarısında bulunuyor.