Morgan Stanley'den Seçim Sonrası Türkiye Değerlendirmesi

Morgan Stanley'den Seçim Sonrası Türkiye Değerlendirmesi

Morgan Stanley 17 Haziran Cuma günü yayınladığı raporda 12 Haziran seçimleri sonrasında Türk ekonomisini değerlendirdi, beklentileri dile getirdi. AK Parti’nin tarihi bir başarıya imza attığı kaydedilen değerlendirmede TBMM’nin ilk toplantısında yeni başkanını seçtikten sonra 1 Ekim’e kadar tatile gireceği ve bu nedenle de anayasa değişikliğiyle ilgili tartışmaların bu tarihe kadar gündemde olmayacağı belirtiliyor. Değerlendirmede, “Seçim sonuçları hükümetin anayasa değişikliğine gitmek için diğer partilerle uzlaşma yoluna gitmesi gerektiğini ortaya koydu. Bu durum, hükümete, makro politikalar üzerinde yoğunlaşması için zaman kazandırdı” yorumu yapılıyor.

Morgan Stanley değerlendirmede, cari açıklarla enflasyonun dizginlenmesinde para politikalarının tek başına yeterli olmayacağına işaret ediyor, yeni mali tedbirler alınması ve bankacılık alanında yeni düzenlemelere gidilmesi gerektiğini vurguluyor.

"En iyi sonuç alındı"

Değerlendirmeyi hazırlayan Morgan Stanley araştırma ekibinin baş ekonomisti Tevfik Aksoy, “12 Haziran seçimlerinden çıkan sonuçlar alınabilecek en iyi sonuçtu, çünkü eğer çok aşırı güçlü bir hükümetle karşı karşıya kalınırsa anayasa değişikliği paketi ön plana çıkacak, hatta referanduma bile gerek kalmayacak görüntüsü doğuracağı için Türkiye’ye karşı biraz daha temkinli yaklaşılacaktı,” diyor.

Morgan Stanley, Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika baş ekonomisti Tevfik Aksoy, AK Parti hükümetinin yeni dönemde kendisinden beklenen ekonomik politikaları uygulamaya koyacağına da inanıyor.

Yeni vergi beklentisi

“Hükümetin riskleri azaltacak önlemler alması kaçınılmaz” diyen Aksoy, yeni vergileri bu olası önlemler arasında sıralıyor. Baş ekonomist Aksoy, “Otomobil ithalatı konusunda yapılacak bazı vergi değişiklikleri veya kotalar çok etkili olabilir. Önümüzdeki 12 ay içinde sadece otomobil ithalatı normalleştirme sürecine sokulursa, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın %0,4 ila %0,5 kadarlık bir kısmı kadar cari açık kapatılabilir” diyor.

Morgan Stanley, seçim sonrası değerlendirmesinde temel makro sorunlarla mücadelede hükümetten yeni yasal düzenlemeler de bekliyor.

Ekonomist Tevfik Aksoy, bu düzenlemelerin neler olabileceği konusuna şu açıklamayı getiriyor: “Bunlar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) alabileceği önlemler olabilir. Mesela çeşitli tüketici kredilerindeki veya diğer kredilerdeki risk primlerinde değişikliğe gidilebilir, bunlarla krediler daha pahalı hale getirilebilir, tüketiciyi caydırıcı vergiler konulabilir.”

"2011'de büyüme beklentisi %5"

Morgan Stanley Mayıs ayında yayınladığı bir diğer değerlendirmede Türk ekonomisinin aşırı ısındığı yolundaki iddiaların tersine bir görüş savunmuştu. Seçim sonrası değerlendirmede de bu tahmin yineleniyor ve Türk ekonomisinin 2011’de %5, 2012’de ise %4,2 oranında büyüyeceği tahmini yapılıyor.

Morgan Stanley ekonomisti Tevfik Aksoy bu konuda şunları söylüyor: “Yılın başından bu yana baktığım birçok göstergede aslında Türk ekonomisinin yavaş yavaş ivme kaybettiğini, soğumaya başladığını görüyorum. Sanayi üretimi, kapasite kullanımı, hizmet sektörü enflasyonu ile tüketici güveni, beklentisi ve harcama eğilimlerine baktığımızda hepsinde aşağıya doğru bir düşüş başladı. O yüzden ekonomi yavaşça bir soğuma dönemine giriyor.”

Tevfik Aksoy, aylık bazda cari açık rakamlarının düzelmesi ve tüketici kredilerindeki büyümenin azalmasıyla bu soğumanın daha somut bir biçimde ileride görülebileceğini de söylüyor.

İç tüketime fren

Aksoy, soğumayla birlikte mevduat ve kredi faizlerinin yükseleceğini, bu yüzden de tüketicilerin harcama rahatlığının azalacağını belirtiyor.

Morgan Stanley’in seçim sonrası değerlendirmesinde, iç tüketim ve kredi konularına dikkat çekiliyor. Raporda, “Merkez Bankası’nın kararları, doğru bir zamanlama ve güçlü mali politikalarla desteklenir ve BDDK ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) gibi kurumlar da yeni düzenlemeye giderse iç tüketimi aşağı çekme ve kredi kullanımını azaltma çabası başarılı sonuç verir,” deniliyor. Bunun da enflasyonist baskıları azaltacağı ve cari açıkları dengeleyebileceği vurgulanıyor.

Tevfik Aksoy da “Merkez Bankası bugüne kadar hep tek taraflı hareket etti ve bu yüzden de ağır eleştiri aldı, ama bence Merkez Bankası, BDDK ve TMSF tarafından da alınabilecek önlemleri bekleyerek bu tutumunu devam ettirdi” diyerek, hükümetin bu iki kurum aracılığıyla yeni düzenlemelere gidebileceğini söylüyor.