Fransa Ulusal Meclisi, Fransız hükümetinin Ukrayna’ya yönelik yardım stratejisi ile Kiev ile imzalanan ikili savunma anlaşmasını onayladı. Bağlayıcı olmayan “sembolik” oylamada, 99 “hayır” oyuna karşı, 372 ‘evet’ oyu kullanıldı. 101 milletvekili de çekimser kaldı.
Fransız Ulusal Meclisi’nde yapılan görüşmeler, hükümet ve muhalefet arasında Ukrayna savaşına ilişkin sert tartışma ve görüş ayrılıklarına sahne oldu. Tartışmalara “Ukrayna’ya destek verilip verilmeyeceği” sorusundan çok, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Ukrayna’ya askeri müdahale de dahil her ihtimalin masada olduğu” açıklamalarına verilen tepkiler damgasını vurdu.
Radikal sol partilerin oluşturduğu NUPES Grubu, “savaşı körükleyen” politikalara destek vermeyerek “hayır oyu” kullanacaklarını açıklarken, Rus yanlısı olmakla suçlanan aşırı sağ Ulusal Bütünleşme (RN) hareketi de, çekimser oy kullanacağını açıkladı.
Ukrayna’ya yardım edilmesi gerektiğini savunan tüm muhalefet partileri, Macron’u “barış yolunu güçlendirmektense, seçim kaygıları nedeniyle savaş dilini kullanmakla” suçladı.
Tartışmalar sırasında sık sık, tahıl krizini çözen ve 8 Mart’ta yeniden Ukrayna ve Rusya arasında arabuluculuk önerisi yapan Türkiye de gündeme geldi.
Kürsüde ilk sözü alan Başbakan Gabriel Attal, Genel Kurul’daki bazı milletvekillerinin alayları ve haykırışları arasında, Cumhurbaşkanı Macron’un asker gönderme konusundaki açıklamalarını savundu. Attal, “Cumhurbaşkanının mesajı çok açıktı: Ukrayna'yı terk etmeyeceğiz ve prensipte hiçbir seçeneği dışlamıyoruz. Sınır koymayan Rusya'ya biz de sınır koymuyoruz. Karşı oy vermek, Vladimir Putin'e tüm argümanları ve beklediği sinyali vermektir. Çekimser kalmaksa, tarihin önünde sorumluluklarından kaçmaktır” diye konuştu.
“Ukrayna halkının acıları üzerinde seçim oyunu”
Başbakanın sözlerine sert yanıt veren RN Grup Başkanı Marine Le Pen, “İyilik kampının beyaz çarşafını süslüyorsunuz ve tüm muhalefeti kötülük kampında temsil ediyorsunuz. Başka bir deyişle, ‘ya Macron yanlısıyız ya da Putin yanlısı’ olmakla suçlanıyoruz. Halbuki gayet açık bir şekilde, Ukrayna halkının acısı üzerinde sörf yaparak, kendi politik çıkışınızı planlıyorsunuz. Uluslararası derin bir krizi, kendi kısa vadeli seçim çıkarlarınıza ve seçim ajandanız uydurmaya çalışıyorsunuz. Bu tip çabalara Fransızlar ‘düşük politikacıların politikaları’ der. Ve Fransızlar aptal değil... Hepsini görüyor” diye konuştu.
Fransız Komünist Partisi (PCF) Genel Başkanı Fabien Roussel de, savaşta 500 bin insanın yaşamını yitirdiğini ve Macron’un barışı güçlendirmek yerine savaş söylemi seçtiğini belirterek, şunları söyledi:
“Diplomatik tüm yollar tüketilmedi. Brezilya, Hindistan, Güney Afrika, Çin önerilerde bulundu. Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin Rusya-Ukrayna zirvesine ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı da bizimle görüşmesinde Rusya'nın ateşkese hazır olduğunu söylediğini bize anlattı. Diplomasi sadece dostlarıyla konuşmayı bilmek değil, göğsünü şişirip askeri açıklamalar yapmaktansa, politik çözüm bulma cesaretini göstermektir.”
“Diplomasimiz Türkiye ve Japonya’nın gerisine düştü”
Radikal sol Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) sözcüsü Arnaud Le Gall de, hükümetin Fransız diplomasisine küme düşürdüğünü öne sürerek, “Uyguladığınız bu politikalarla diplomasi ağımız küme düştü; ikinci sıradan beşinci sıraya geriledi. Türkiye’nin ve Japonya’nın gerisinde. Diplomasiyi boş bıraktığınızda boşluğu başka ülkeler dolduruyor. Türkiye tahıl krizini çözüyor. Papa bile Türkiye’yi müzakerelerin adresi olarak gösteriyor. Türkiye’yi, Fransa’yı değil... Nasıl bu noktaya ulaştık?” dedi.
Yeşiller Grubu sözcüsü Cyrielle Chatelain da, hükümetin 16 Şubat’ta imzalanan bir anlaşmayı bir ay sonra bağlayıcı olmayan bir oylamayla Meclis gündemine getirmesini eleştirdi. Chatelain, “Açık olalım, bu oylama anlaşmanın onaylanmasına yönelik bir oylama değil ve imzalanmadan önce Meclis'e bilgi verilmemiş olmasından üzüntü duyuyoruz. Bu oylama bir kez daha cumhurbaşkanına, onun şahin söylemine ve gerilimi tırmandırma mantığına yönelik bir açık çektir. Ortaklarımıza danışmadan Ukrayna'ya kara birlikleri gönderilmesi ve savaş benzeri tutumların birikmesi bir hatadır ve pervasız riskler almaktır. Bu tehlikeli ve hepsinden önemlisi etkisiz bir süreçtir” diye konuştu.
Sağ parti Cumhuriyetçiler’in (LR) Grup Başkanı Olivier Marleix de “Ukrayna'nın ihtiyacı olan şey cumhurbaşkanının macera dolu sözleri değil, mermilerdir. Bizim açık sorumluluğumuz, Ukrayna halkına Rus savaş makinesine karşı koymalarını sağlamak için sürekli destek sağlamaktır" dedi.
Macron ulusa seslenecek
Sert tartışmaların ardından beklendiği gibi Fransız Meclisi büyük çoğunlukla Ukrayna’ya desteğin sürmesi yönünde oy kullandı. Ancak Radikal sol partiler karşı oy kullanırken, aşırı sağ RN çekimser kalınca, bu tür oylamalarda alışılagelen oy birliği sağlanamadı.
Ulusal Meclis’in ardından bu akşam Senato da aynı karar tasarısı üzerinde “sembolik” oy kullanacak. Cumhurbaşkanı Macron ise, Perşembe akşamı ulusa seslenerek, asker gönderme açıklamalarına ve Ukrayna politikasına açıklık getirecek.
Forum