Erişilebilirlik

Doktorluktan Suriye Devlet Başkanlığına


Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Lübnan eski başbakanlarından Refik Hariri’nin Şubat ayında öldürülmesini araştıran Birleşmiş Milletler müfettişleriyle işbirliği yapma sözü verdi. Bununla birlikte Suriye, tehdit edildiği izlenimine varırsa, bu işbirliğini derhal sona erdirmekten çekinmeyeceğini duyurdu. 5 yıl önce ölen babasının yerine göreve getirilen Beşar Esad, işbirliği yapması yönünde yoğun baskı altında.

Eğer Esad ailesi, şanssız şekilde büyük oğullarını kaybetmemiş olsaydı, bugün Beşar Esad, belki Şam, belki Londra, belki de Paris’te göz doktorluğu mesleğini sürdürüyor olacaktı.

Beşar’ın iktidara hazırlanan ağabeyi 1994 yılında trafik kazasında ölünce, baba Esad, Londra’da tıp tahsili gören oğlunu ülkeye geri çağırdı. Beşar sonraki altı yıl boyunca siyasete hazırlandı. 2000 yılında Hafız Esad’ın ölmesinin ardındansa, babasının yerine devlet başkanı yapıldı.

Kısa bir süre önce Washington’daki Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde düzenlenen bir konferansa katılan El Arabiye televizyonu yorumcularından Hişam Melhem, Hafız Esad gibi kurnaz bir liderin Beşar'ı kendi yerine hazırlamasının ciddi bir hata olduğunu söylüyor:

“Bence en büyük hata, 35 yaşındaki tecrübesiz bir adamı, hanedana hazırlamak gibi devlet başkanlığına çıkarmak oldu. Ancak Beşar’ın Arap dünyasındaki diğer yaşıtları da devlet başkanlığını babadan oğula devralıyor. Beşar iktidara geleli 5 yıl oldu ve ben onun yönetiminde, iç ya da dış konularda, uzağı gören ve akıllıca planlanmış bir karar alındığını görmedim.”

Göz hastalıkları uzmanı olarak yetişen genç Esad, bugün 40 yaşında, ve bir devlet başkanı olarak ülkesini çok sert iç ve dış koşullar altında yönetiyor. Suriye, 14 Şubat’ta, Lübnan eski başbakanlarından Refik Hariri’nin hayatına malolan bombalı saldırıdan sorumlu tutuluyor. Hariri suikastı, Lübnan’da geniş çaplı muhalefet gösterilerine yol açmış, uluslararası baskılar sonucu Suriye, Lübnan’daki askerlerini ve istihbaratçılarını geri çekmek zorunda kalmıştı. Esad, geçen hafta istemeye istemeye, Hariri suikastını araştıran Birleşmiş Milletler müfettişleriyle işbirliği yapacağını bildirmişti. Suriye her halikarda işbirliği yapmaması durumunda, yoğun uluslararası tepkilere maruz kalacaktı. Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Sean McCormack de, Suriye’nin işbirliği kararı vermesinde Birleşmiş Milletler’in gösterdiği çabaları övdü.

Bununla birlikte, Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’ndeki konferansta konuşan araştırmacı gazeteci Seymour Hersh, Suriye’nin üzerine körlemesine varılmaması gerektiğini söyledi. Amerika’nın Ortadoğu’da çıkarları olduğunu hatırlatan Hersh, şöyle devam etti:

“Hariri’ye ne olduğu konusunda son derece kuşkuluyum. Amerika, bu suikastın arkasında Lübnan hükümetinin yardımını alan Suriye olduğunu düşünüyor. Amerikan basınının Irak’taki kitle imha silahları konusunda ne derece aldatıldığını aklımıza getirdiğimizde, mevcut yönetimin bizi Suriye ve Lübnan konusunda da aldattığını düşünüyorum.”

Hafız Esad, iktidarı süresince Irak eski lideri Saddam Hüseyin’le Arap dünyasına liderlik etme konusunda sürekli rekabet halindeydi. 1980’li yıllardaki İran-Irak savaşı sırasında Şam hükümeti, İran’a destek verdi. Baba Esad, 1991’deki Körfez Savaşı sırasında da Amerika önderliğindeki koalisyonu destekledi. El Arabiye’den Hişam Melhem, Beşar Esad’ın babası gibi dengeli politika izlemekten yoksun olduğunu savunuyor:

“Hafız Esad bölgede hem Suudi Arabistan’la yakın ilişkide bulunan, hem de İran’la, yakın olmasa da, zorunluluktan doğan ilişkiyi yürütebilen bir liderdi. Böyle birşeyi ancak Hafız Esad yapabilirdi. Ancak Beşar döneminde, Arap milliyetçiliğini temel alan bu rejim zayıflamaya başladı. Onun yerine acımasız ve baskıcı bir rejim oluştu.”

Beşar Esad, 2003’te Irak’a karşı yürütülen operasyona karşı çıktı. Suriye aynı zamanda, direnişçilerin ortak sınırı kullanarak Irak’a sızması yüzünden, Amerika’nın eleştirilerine hedef oldu.

Amerika-Ortadoğu Eğitim Hizmetleri adlı kuruluşun yöneticisi Theodore Kattouf, genç Esad’ın bazı siyasi hatalar yaptığı görüşüne katılıyor. Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’ndeki konferansa katılan Kattouf, bununla birlikte, Amerika’nın Suriye’ye karşı hatalı politikalar izlediğini savunuyor:

"Irak’taki savaşın sona ermesinin hemen ardından Suriye’ye ‘herşeyi batırdığını’ söylemeliydik. Onlara, Amerikan hükümetini, kamuoyunu, Kongresini ve basınını öfkelendirdiğini açıklamalıydık. Bir şekilde yaptıklarını nasıl onarmaya çalışabileceklerini, ancak bu şekilde bizimle diyalog kurabileceklerini söylemeliydik. Biz üzerimize düşeni yapmadık. Onlar da ilgisiz tavırlarını sürdürdü. Bunun da bedelini ağır ödediler."

Uzmanlar, herşeye rağmen Beşar Esad’ın Suriye’nin acımasız siyasi koşullarında ne derece etkili bir lider olduğu, Şam hükümetinin parmağı olduğu iddia edilen olaylarda ne derece rol oynadığı konusunda bilgi sahibi değil.

XS
SM
MD
LG