Fransa’da iki gündür süren demiryolu işçileri grevi, ülkede hayatı felce uğrattı. Hükümet işçi sendikalarına “uzlaşma” önerisinde bulundu. Ancak sendikalar, hükümet önerilerini netleştirinceye kadar greve devam kararı aldı. Demiryolu işçilerinin grevini, yeni üniversite yasasını protesto eden öğrenciler de destekliyor.
Fransa’da Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin seçilmeden önce vaat ettiği reformları gerçekleştirmeye başlaması ülkede sosyal tansiyonu yükseltti. Yeni emeklilik reformuna karşı greve çıkan demiryolu işçilerinin eylemi, ülkede ulaşımı felce uğrattı. Saatlerce tren ya da metro gelmesi için bekleyen fransızlar, metroya üst üste binme şansını bile elde edemeyince paten ve bisiklet dahil her yolu deneyerek işlerine gitmeye çalıştılar. Arabası olanlar ise trafiğe çıkınca kentin etrafında yüzlerce kilometrelik trafik tıkanıklıkları yaşandı.
Greve, yeni üniversite reformunu protesto eden binlerce üniversite öğrencisi de destek verdi. 10 gündür üniversite yasasına karşı okulu işgal eden Rennes Üniversitesi öğrencileri ise dün gece polis tarafından boşaltıldı. Ancak öğrenciler sabah yeniden üniversiteye gelerek eylemlerini sürdürdüler. Öğrenciler ülkedeki 85 üniversiteden 36’sını bloke ederek, derslere girilmesini engellediler. Üniversitelerden sorumlu Bakan Valerie Pecresse, üniversite yönetimleri ve öğrenci sendikalarıyla bir araya gelerek, eylemlerine son vermelerini, aksi taktirde sınav tarihleri yaklaşan öğrencilerin bütün bir dönemi kaybetme riskiyle karşı karşıya oldukları uyarısında bulundu.
Grevin ikinci gününde katılımın önceki güne oranla düşmesi hükümeti cesaretlendirdi. Hükümetin elindeki kartları güçlendiren ikinci unsur ise greve ilişkin yapılan anketler oldu. Ülke genelinde greve destek gelmemesi, anketlerde halkın yüzde 56’sının greve karşı olduğunun ortaya çıkması oldu. Çalışma yaşamından sorumlu bakan Xavier Bertrand, sendikalara birer mektup göndererek bir ay içinde işverenlerle işçilerin tüm işyerlerinde masaya oturarak, sorunu çözmeleri çağrısında bulundu. Bazı sendikalar bu çağrıyı olumlu bulurken, önemli bölümü “hükümetin net önerisi görene kadar” greve devam etme kararı aldı. Böylece demir yolu grevinin Cuma günü de devam etmesi kararlaştırıldı.
Hükümet, halkın desteğini yeterince arkasına alamayan işçilerin grevini, ikinci gününde zayıflatma başarısı elde etti. Ancak emeklilik yasası ve diğer reformlara karşı artan protestolar, sürekli tetikte duran bir sosyal huzursuzluk, henüz taraflardan kimsenin kazanmadığını gösteriyor.
Almanya'da da grevler devam ediyor.
Alman demiryolları tarihindeki en büyük grev dalgası ülkedeki yaşamı felç eden ve ekonomiyi sarsan bir boyuta ulaştı. Dün yük trenleriyle başlayan grev dalgasına, bugün de yolcu treni seferleri eklendi. Almanya'da her gün 5 milyondan fazla kişi trenle seyahat ediyor. Alman Demiryolları’nda çalışan makinistlerin başlattığı grevin Cumartesi gününe dek süreceği haber veriliyor.
Yetkililer Alman Demiryolları Deutsche Bahn bünyesindeki 19 bin trenden en az yarısının seferlerini iptal ettiğini, özellikle de banliyö trenlerinde trafiğin neredeyse durduğunu açıkladılar. Büyük kentlere ulaşımda yoğun zorluklar, otoban ve caddelerde de uzun vasıta kuyrukları yaşanırken, Makinistler Sendikası GDL, çalışanları için toplu sözleşme hazırlanmasını ve ücretlerin yüzde 31'e varan oranlarda artırılmasını talep ediyor. Deutsche Bahn ise sendikaya en fazla yüzde 10 civarında bir zam ve bir defaya ait olmak üzere 2000 Euro pirim öneriyor. Sendika liderlerinin bu zammı kabul etmemesinin ardından, taraflar arasındaki görüşmeler kesilmiş durumda. Makinistler Sendikası’ndan Ayhan Demir, işveren tarafının en geç hafta sonuna kadar koşullarını kabul etmemesi halinde, ucu açık greve geçme tehdidinde bulunuyor.
Bu arada uzmanlar grevin ekonomik boyutunun Almanya’daki konjüktürü olumsuz etkileyebilecek düzeyde olduğuna vurgu yapıyor. Ülkede mal ve ürünlerin yüzde 20’ye yakını demiryollarıyla naklediliyor. Yapılan ilk tahminlerde özellikle Hamburg ve Bremen gibi Asya’dan Avrupa’ya mal dağılımın gerçekleştiği uluslararası limanlarda yük trenlerinin hareketsiz kaldığı her günün Alman ekonomisine zararının 25 milyon Euroyu bulacağı belirtiliyor. Almanya’daki yük trenlerinin yüzde 60’ı malları komşu ülkelere taşıyor. Almanya Türk İşadamları Derneği Başkanı Ahmet Güler, mal trafiğinin en yüksek olduğu yılbaşı öncesi yapılan grevin ekonomik zararın yanı sıra işsiz sayısının yeniden yükselmesine bile neden olabileceğini savunuyor.
Bu arada kamuoyundan, ekonomik ve siyasi kuruluşlardan Başbakan Merkel’e konuya el koyması ve devlet işletmesi olan demiryollarında uzlaştırıcı olarak görev alması konusunda çağrılar yükseliyor. Bundan bir süre önce toplu sözleşme görüşmelerine karışmayacağını açıklayan Merkel’in bu son gelişmelerden sonra alacağı tavır merakla bekleniyor.
