Birleşmiş Milletler Mülteci Dairesi’nin başkanı Navi Pillay, İsviçre’de minareleri yasaklayan referandum kararını eleştirdi. Pillay, kararın ayrımcılığa yol açtığını ve kaygı verici olduğunu bildirdi.
Mülteciler Yüksek Komiseri Navi Pillay, minareleri yasaklayan referandum kararının İsviçre tarafından atılmış talihsiz bir adım olduğunu söyledi.
Pillay’a göre karar, İsviçre’yi uluslararası insan hakları yükümlülükleriyle çeliştirebilir. Yüksek Komiser’in sözcüsü Rupert Colville de bu durumu doğruladı:
Colville, Mülteci Dairesi Başkanı’nın sonuçta demokratik bir süreçte alınan kararı kınamadığını, ama birçok ülkede olduğu gibi İsviçre’de , yabancı düşmanlığıyla sonuçlanan siyasi oyunları kınamaktan çekinmeyeceğini söyledi.
Referanduma katılanların yarıdan fazlası İsviçre’de minarelerin yasaklanmasına destek verdi. Ancak oylama Müslüman ülkelerin tepkisine yol açtı.
Sözcü Colville, Mülteci Dairesi Başkanı Pillay’ın yaşanan durumu olağanüstü bulduğunu da söyledi:
“Yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlüğe dayanan siyaset, son derece rahatsız edici,” diyen sözcü, bu tür politikaların son yaşanan referandum örneğinde olduğu gibi belli dini gruplarca yönlendirildiğine dikkati çekti. Sözcü bazen de etnik ve ırksal nedenlerle körüklenebilen bu politikaların yıpratıcı etkileri olduğunu, bölücü, hatta tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini söyledi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Pillay, İsviçre’de referandum öncesi yürütülen siyasi kampanya boyunca yabancı, sığınmacı ve göçmen düşmanı afişler kullanıldığını belirtti ve bu eğilimin de kaygı verici olduğuna işaret etti.
Referandum kararı, İsviçre’de halen kullanılan dört minarenin yıkılmasına yol açmayacak, ya da Müslümanların ibadetlerini kısıtlamayacak.
Ancak yasak kararının uluslararası, hatta ekonomik yansımaları İsviçre hükümetini de kaygılandırıyor. Bunların en başında zengin Arap turistlerin İsviçre’ye seyahat boykotuna kalkışması gelebilir. Hatta İsviçre, İsrail ve Filistinliler arasındaki tarafsız arabuluculuğu rolünü yitirebilir.