ABD’de Corona virüsü nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 200 bini geçti. Bu rakamla, ABD, dünya genelinde salgın nedeniyle en fazla can kaybı yaşanan ülke oldu.
Reuters haber ajansının verilerine göre ABD’de, salgın nedeniyle günde yaklaşık 800 kişi ölüyor. Nisan ayında salgının zirve yaptığı dönemde bu rakam günde 2.806 olarak kayıtlara geçmişti.
Salgının ilk zamanlarında 200 bin can kaybı olasılığına, ABD’de yaşanabilecek en yüksek ölü sayısı olarak bakılıyordu.
Pazartesi günü Başkan Donald Trump, salgını kontrol altına almada yönetimin çok başarılı olduğunu söyledi.
Trump, Ohio eyaletinin Swanton kentine seçim kampanyası kapsamında yaptığı ziyaret sırasında virüsün kalp hastalığı gibi başka kronik hastalıkları olan yaşlıları etkilediğini söyledi.
3 Kasım’daki seçimlere haftalar kala Başkan Trump ve Demokrat rakibi Joe Biden, anketlerde kritik eyaletlerde başa baş görünüyor.
Ancak yönetimin Corona virüsü salgınıyla ve ekonomik etkileriyle mücadele biçimi eleştirilerin de odağında.
Başkan, aşının zamanlaması, okulların yeniden açılması ve işyerlerinde maske takılması gibi konularda bilim adamlarının önerilerini sık sık sorguladı.
Başkan Trump, Corona virüsü aşısının 3 Kasım seçimlerinden hazır olabileceğini söylemişti.
Biden ise aşının aceleye getirilmesine karşı olduğunu söylüyor ve maske takılmasının ülke genelinde zorunlu olması gerektiğini savunuyor. Ancak maske konusunda getirilecek bir zorunluluk, kişisel özgürlüklerin ihlali olarak değerlendirildiği için her kesimden destek bulmuyor.
Washington Üniversitesi’nin sağlık enstitüsü 2020’nin sonunda ABD’de 378 bin kişinin Corona virüsü nedeniyle hayatını kaybedebileceği öngörüsünde bulundu.
Hastalıkları Koruma ve Önleme Merkezleri’ne göre (CDC) ABD’de salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin yüzde 70’i 65 yaşın üzerindeki kişiler.
ABD’nin güneyindeki Teksas ve Florida eyaletleri son iki haftada ABD’de Corona virüsü kaynaklı en fazla ölümün yaşandığı yerler. Bu iki eyaleti California takip ediyor.
ABD’nin üç en kalabalık eyaleti California, Teksas ve Florida vaka sayısının da en fazla olduğu yerler. Bu eyaletler vaka sayısında bir dönem salgının merkezi konumundaki New York’u da geride bıraktı. Ülkede her gün 42 bin yeni vaka kayıtlara geçiyor. Son olarak vaka sayılarında sekiz haftalık düşüşün ardından geçen hafta ilk kez artış yaşandı.
California, Texas ve Florida eyaletlerinde saptanan vaka sayısının New York’a oranla çok daha yüksek olmasına rağmen yaşamını yitirenlerin sayısının yarı yarıya olmasının nedeninin, salgın hastalıkla mücadelede tecrübelerin artması gibi farklı faktörler olduğu belirtiliyor.
Reuters’a göre dört hafta arka arkaya düşen ölü sayısı geçen hafta yüzde 5 arttı.
ABD’de 10 bin kişiden altısı virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Bu, gelişmiş ülkeler arasındaki en yüksek rakamlardan biri.
ABD’yi salgının başlangıcından bu yana virüse bağlı can kaybı sayısında Brezilya takip ediyor. 137 bin kişinin salgın nedeniyle öldüğü Brezilya’yı ise geçen hafta günlük ölü sayısının dünyada birinci sıraya yükseldiği Hindistan izliyor. Hindistan’da toplam ölü sayısıysa 100 bine yaklaştı.
“Vaka sayısının artmasına rağmen can kaybı sayısının azalmasına neden olan farklı faktörler var”
New York’taki ‘Columbia Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi’ araştırmacılarından halk sağlığı uzmanı Doç. Dr. Özge Karadağ Çaman, VOA Türkçe’ye, ABD’de salgın hastalıkla ilgili son verileri değerlendirdi.
Karadağ Çaman, New York ve New Jersey’nin enfeksiyonun ciddiyetini salgının başında çok üzücü bir tecrübe ile öğrendiklerini ve o zamandan beri tedbirleri gevşetmemek için çalıştıklarını belirterek “Pandeminin başına göre ölümlerin vaka sayısına göre düşmesinde etkili olabilecek birkaç ayrı faktör var. Virüs ve enfeksiyonun zamanla daha iyi tanınması, hangi tedavilerin etkili, hangilerinin etkisiz olduğuna dair bilginin artması, tedavi şemalarının daha belirginleşmesi, test olanaklarının artması ve insanlara tanının daha erken dönemde konulmaya başlaması. Dolayısıyla kişilerin henüz enfeksiyon ilerlemeden izlenmeye ve tedavi edilmeye başlanması.
Yaz aylarıyla birlikte insanların, dışarıda vakit geçirmesi ya da iç mekanların kışa göre daha fazla havalanması, ayrıca maske kullanımı ve fiziksel mesafe kurallarının yaygınlaşmasıyla hasta kişilerden sağlıklı insanlara bulaşan virüs yükünün azalması” dedi.
“Yaz aylarında kendini yeterince korumayan gençler vaka sayısını arttırdı”
Çaman Karadağ, bulaşan virüs miktarı azsa genellikle enfeksiyonun da daha hafif seyrettiğini, risk gruplarının daha fazla bilinmesi ve bazı grupların daha fazla korunmaya başlamasının, ölü sayısının azalmasında etkisi olduğunu belirtti. Çaman Karadağ ”Dikkat ederseniz yaz aylarında genç yaş grupları daha fazla enfekte oldu. Onlarda ölüm riski yaşlılara göre daha düşük olduğu için vaka sayısına göre ölümlerin daha az olmasını hastalananların yaş ortalamasının daha düşük olmasına da bağlayabiliriz. Gençlerin önemli bir kısmı bir şey olmaz düşüncesiyle düşüncesiyle kendini yeterince korumadı” dedi.
“Tehlike henüz geçmedi”
Dr. Çaman Karadağ “ABD’deki diğer eyaletlerde vakalara göre can kaybı sayılarının azalmasında diğer bir faktör de salgın hastalıkla mücadelede zamanla hem imkanlar hem bilgi, tecrübenin artması oldu. Ama şu anda vakalar arasında ölümleri tamamen engelleyecek mucize bir tedavimiz yok. Hala elimizdeki en önemli şey enfekte olmayı engellemektir, yani korunmaktır. Çünkü enfeksiyonun uzun dönemli etkileri de giderek daha belirgin hale geliyor. Kimi insanlar iyileşse bile uzun dönemli sağlık sorunları ya da organ hasarları oluyor. En iyisi hiç enfekte olmamak. Hemen her organı etkileyebilen tehlikeli bir virüs bu. Çok ciddiye alınmaya devam edilmeli. Pek çok ülkede gevşemeler sonucu yeniden vakaların arttığını görüyoruz, önlemler artmazsa bizi çok zor bir sonbahar ve kış bekler. Can kayıpları sayısı bazı sebeplerle düşmüş olabilir ama virüs önemli değişim göstermedi, önümüz sonbahar, kış ve kapalı mekanlarda daha fazla vakit geçireceğiz. Tehlike henüz geçmedi” diye konuştu.
