Amerika’da yasadışı göç sorunu, önümüzdeki yıl yapılacak başkanlık seçimlerinde aday olmak için mücadele eden siyasetçilerin gündeminde ilk sıralarda yer alıyor. Bazı aday adayları, kayıtsız göçmen akınını durdurmak için daha sert önlemler alınması gerektiğini söylerken, diğerleri göçmenlik reformu çağrısı yapıyor. Göçmenlik tartışması sürerken, aileleri tarafından Amerika’ya yasadışı yollarla gönderilen 18 yaşın altındaki gençler mağdur olmaya devam ediyor. Bu gençlerden bazıları yaşadıkları zorlukları Amerika’nın Sesi’ne anlattı.
Carlos, ailesini tehdit eden haraç çeteleri yüzünden El Salvador’dan Amerika’ya kaçmış.
Carlos şanslı çünkü Maryland eyaletinde yaşayan amcası Carlos’a evini açmış ve yeğeninin Amerika’da kalmasına yardım etmesi için bir avukat tutmuş. Carlos, burada okula da başlamış: “Yolculuk çok zordu. Tanımadığınız insanlarla, bilmediğiniz yerlerde kalıyor, günlerce yemek yemiyorsunuz.”
Carlos, Amerika-Meksika sınırını geçer geçmez gözaltına alınmış: “Buzdolabı kadar soğuk bir odada 10 gün kaldım. Yanımda ne kazak, ne de başka bir şey vardı.”
İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 2014 yılında 18 yaşın altında 68 bin göçmen yasadışı yollarla sınırı geçmiş.
Bunların birçoğu, yolculuk sırasında tehdit edilmiş, tecavüze uğramış, şiddet görmüş.
Ancak sınırı geçmek sorunu çözmüyor. Amerika’da kalabilmek için gerekli evrakları toplamak da göçmenleri çok zorluyor.
Abel Nunez, “Bir noktada hakimin karşısına çıkacak olan bu göçmenlerin parası yok. Ayrıca nereye başvuracaklarını da bilmiyorlar” diyor.
Seçeneklerden biri sığınmacı statüsüne başvurmak, ancak kendi ülkelerinde zulüm gördüklerini ispatlamaları hiç de kolay değil.
Dree Callopy, “Çocukların içinde yaşadığı şartları doğrulayacak tanıklara ulaşmaya çalışıyoruz. Ayrıca ülkelerindeki durum hakkında kanıt sunuyoruz” diyor.
Kayıtlara göre, her üç çocuktan ikisi mahkemeye avukatsız çıkıyor. Avukatı olmayan her 10 çocuktan dokuzu sınır dışı ediliyor.
Carlos Rodrigez ve El Salvadorlu arkadaşı Diego Zamora, duruşma gününü beklerken okula gidiyorlar. Ancak yeni hayatlarına alışmak kolay olmuyor.
Diego Zamora, “Irkçı bir öğretmenim vardı. İngilizce bilmediğim için bana kızıyordu ve ne yapacağımı bilmiyordum” diyor.
Göçmen çocuk akınından okullar da etkileniyor. Maryland’deki devlet okullarının, çoğunluğu Honduras, El Salvador ve Guatemala’dan gelen 300 yeni öğrencinin ihtiyaçlarını karşılayacak bütçesi yok.
Laura Newton, “Öğrenci sayısı arttığında, öğretmen sayısını da arttırmanız gerekiyor ve bu da bütçeyi etkiliyor” diyor.
Carlos ve Diego, burada her gün okula gidiyor ve yeni bir hayat yaşıyor olsa da, Amerika’da kalıp kalamayacaklarına mahkeme karar verecek.
