Ankara’yı ziyaret eden Amerika Dışişleri Bakan yardımcısı William Burns, Türk hükümetini, İran’ a uygulanan yaptırımları arttırma konusunda ikna etmeye çalıştı. Türkiye İran’a karşı BM’in aldığı yaptırım kararlarını destekliyor ancak Amerika ve Avrupa Birliği’nin uyguladığı ek yaptırımlara katılmayı reddediyor.
Milliyet Gazetesi dış politika yazarı Semih İdiz, Burns’un Türkiye’yi ziyaret üst düzey Amerikalı yetkililerin sonuncusu olduğunu vurguluyor.
Türkiye’nin İran’a ek yaptırımlara karşı olduğunu açıkça ifade ettiğini belirten İdiz, Washington’un bu tür üst düzey ziyaretlerle Türkiye üzerinde baskı oluşturduğunu söylüyor. İdiz, ancak bunun iki tarafı idare etmeye çalışan Ankara’nın içinde bulunduğu ikilemi çözemediğini belirtiyor.
Türkiye, Amerika’nın İran’ın enerji sektörünü hedef alan ek yaptırımlarına katılırsa İran halkının ekonomik açıdan çok zor duruma düşeceğini öne sürüyor.
Ancak Türkiye-İran ilişkileri uzmanı Mehrdad Emadi, Ankara’nın Amerika’ya direnmesinden aslında Türk şirketlerinin kazançlı çıktığı görüşünde.
Emadi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Amerika ve Avrupa Birliği’nin baskısı nedeniyle İran’la ticareti azalttığını ve ticaretin Türkiye’ye kaydığını söylüyor.
Şirketlerin yanısıra Türk bankaları da bu durumdan yararlanıyor. Türk bankaları ayda milyarlarca dolarlık transfer yapıyor. Devlet kontrolundaki Halk Bankası, İran petrolü için çeşitli ülkelerden özellikle Hindistan’dan yapılan ödemelere aracılık ediyor. Halk Bankası’nın Amerika’da şubesi olmadığı için Washington tarafından cezalandırılma tehlikesi bulunmuyor.
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Profesör Soli Özel, Türkiye’nin kendi bankalarına destek verdiğini söylüyor.
Özel, Amerika Maliye Bakanlığı’ndan Türkiye’ye bu transferleri durdurması için yoğun baskı yapıldığını, ancak Halk Bankası devlet bankası olduğu için Türkiye’nin, işbirliği yapmayı reddettiğini belirtiyor. Özel’e göre Türkiye bir yandan Amerika ile ilişkilerini düzeltme, bir yandan da taleplerine direnme gibi ikili oynamayı sürdürmek istiyor.
Ekonomi ve ticaret konusundaki görüş ayrılıklarına rağmen bölgeyle ilgili Türk ve Amerikan politikaları giderek bütünleşiyor. Ankara geçen yıl İran’ı hedef alan füze kalkanı projesine katılmayı kabul etti. Katılma kararı, Ankara’nın Batılı müttefiklerine bağlılığını gösteren önemli bir adım olarak yorumlandı.
Dış politika yazarı Semih İdiz Amerika’nın da, Türkiye’nin de İran’a yaptırımlar nedeniyle sorun çıkarmak istemediği görüşünde.
İdiz , Amerika’nın, Irak’tan çekildiği, İran ile durumun gerginleştiği ve Suriye’de çatışmaların sürdüğü bir sırada Türkiye ile bir çatışma havasına girmek istemeyeceğini söylüyor. İdiz’e göre taraflar birbirlerine ihtiyaç duydukları için çıkarlarını dengeleyecek bir anlaşma sağlamaya çalışacak.
Ankara, İran’ın nükleer sorununa diplomatik çözüm bulunmasını istiyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu geçen hafta Tahran’ı ziyaretinden sonra Türkiye’nin krizi çözecek bir uluslararası toplantıya evsahipliği yapabileceğini söyledi.
Ancak gözlemciler, çözüm konusunda fazla iyimser değil. İran’a yeni uluslararası yaptırımlar uygulanması için adımlar atılırken Türkiye üzerinde bunlara katılması için Batılı müttefiklerinden gelen baskılar devam edeceğe benziyor.