WASHINGTON —
Amerika’nın Sesi’nden Pam Dockins’in haberine göre, Amerikalı yetkililere göre, terörle mücadele danışmanı Lisa Monaco, Obama’nın Federal Soruşturma Bürosu FBI’ın başına geçmesi için düşündüğü kişilerin başında geliyor . Monaco eğer emekli olan FBI Başkanı Robert Mueller’ın yerini alırsa, FBI tarihindeki ilk kadın en üst düzey yönetici olacak.
Obama ayrıca Amerika’nın Japonya büyükelçisi olarak da Caroline Kennedy’yi atıyor. Amerika eski başkanı John F. Kennedy’nin kızı eğer bu göreve getirilirse, Amerika’yı Japonya’da temsil eden ilk kadın diplomat olacak.
Başkan Obama son olarak Gizli Servis’in başına Julia Pierson’ı getirerek, başkan ve ailesini koruyan devlet kurumunu da bir kadına emanet etti. Başkar, Mart ayındaki yemin töreninde Pierson’dan övgüyle sözetti.
Obama Pierson’ı “O kurumun yönetimi açısından tüm kalıpları yıktığını ve Gizli Servis çalışanlarının onunla gurur duyduğunu düşüyorum” sözleriyle övdü.
Erkek egemenliğindeki Gizli Servis, geçen yıl bazı ajanların Colombia’da fuhuş skandalına karışmasının ortaya çıkması üzerine sert eleştirilere maruz kalmıştı.
Amerika İlerleme Merkezi uzmanı Judith Warner, Gizli Servis’ten bir kadının sorumlu olmasını dikkate değer buluyor: “Gizli Servis gibi aşırı erkeksi ya da maço kültürle özdeşleşmiş bir kurumun başına bir kadın yönetici getirmek, hem sembolik hem de uygulama açısından kesinlikle çok önemli.”
Washington’daki Ulusal Demokrasi Enstitüsü uzmanlarından Shari Bryan bu tür adımların çok sık görülmediğine dikkati çekiyor. Byran’a göre, kadınlar sıklıkla ya tecrit ediliyor ya da kenara itiliyor, kadın konularıyla daha ilgili olduğu düşünülen “yumuşak” olarak nitelenebilecek görevlere getiriliyordu. Öte yandan, erkekler başından itibaren belli görevler için yetiştiriliyor. Bryan şunları söylüyor: “Konuşmadığımız şeylerden biri de, siyasete atılan birçok erkeğin, bütçe, finans ya da askeri konularda altyapısı ya da uzmanlığı olması gerekmemesi. Bu fırsatları onlara erkek liderler veriyor.”
Bryan’a göre, kadınlar, belli başlı liderlik görevlerine yükselirken karşılaştıkları zorlukların yanı sıra yaşadıkları yere bağlı olarak da profesyonel açıdan güçlüklerle mücadele ediyor: “Kadın katılımının hala çok düşük düzeyde olduğu özellikle Ortadoğu gibi belli bölgeler var. Diğer yandan, Afrika’nın bazı bölgeleri ve Latin Amerika’da kadınların katılımı konusunda durum çok iyi olsa da bunun farklı nedenleri var.”
Bu nedenler arasında, seçimlerde kadınlar lehinde kota uygulanması gibi stratejiler yer alıyor.
Bryan, bir başka değişimin ise kadın kuruluşlarının nitelikli kadınların üst düzey devlet görevlerine getirilmesi konusunda küresel düzeyde birleşmesiyle gerçekleşebileceğini vurguluyor.
Obama ayrıca Amerika’nın Japonya büyükelçisi olarak da Caroline Kennedy’yi atıyor. Amerika eski başkanı John F. Kennedy’nin kızı eğer bu göreve getirilirse, Amerika’yı Japonya’da temsil eden ilk kadın diplomat olacak.
Başkan Obama son olarak Gizli Servis’in başına Julia Pierson’ı getirerek, başkan ve ailesini koruyan devlet kurumunu da bir kadına emanet etti. Başkar, Mart ayındaki yemin töreninde Pierson’dan övgüyle sözetti.
Obama Pierson’ı “O kurumun yönetimi açısından tüm kalıpları yıktığını ve Gizli Servis çalışanlarının onunla gurur duyduğunu düşüyorum” sözleriyle övdü.
Erkek egemenliğindeki Gizli Servis, geçen yıl bazı ajanların Colombia’da fuhuş skandalına karışmasının ortaya çıkması üzerine sert eleştirilere maruz kalmıştı.
Amerika İlerleme Merkezi uzmanı Judith Warner, Gizli Servis’ten bir kadının sorumlu olmasını dikkate değer buluyor: “Gizli Servis gibi aşırı erkeksi ya da maço kültürle özdeşleşmiş bir kurumun başına bir kadın yönetici getirmek, hem sembolik hem de uygulama açısından kesinlikle çok önemli.”
Washington’daki Ulusal Demokrasi Enstitüsü uzmanlarından Shari Bryan bu tür adımların çok sık görülmediğine dikkati çekiyor. Byran’a göre, kadınlar sıklıkla ya tecrit ediliyor ya da kenara itiliyor, kadın konularıyla daha ilgili olduğu düşünülen “yumuşak” olarak nitelenebilecek görevlere getiriliyordu. Öte yandan, erkekler başından itibaren belli görevler için yetiştiriliyor. Bryan şunları söylüyor: “Konuşmadığımız şeylerden biri de, siyasete atılan birçok erkeğin, bütçe, finans ya da askeri konularda altyapısı ya da uzmanlığı olması gerekmemesi. Bu fırsatları onlara erkek liderler veriyor.”
Bryan’a göre, kadınlar, belli başlı liderlik görevlerine yükselirken karşılaştıkları zorlukların yanı sıra yaşadıkları yere bağlı olarak da profesyonel açıdan güçlüklerle mücadele ediyor: “Kadın katılımının hala çok düşük düzeyde olduğu özellikle Ortadoğu gibi belli bölgeler var. Diğer yandan, Afrika’nın bazı bölgeleri ve Latin Amerika’da kadınların katılımı konusunda durum çok iyi olsa da bunun farklı nedenleri var.”
Bu nedenler arasında, seçimlerde kadınlar lehinde kota uygulanması gibi stratejiler yer alıyor.
Bryan, bir başka değişimin ise kadın kuruluşlarının nitelikli kadınların üst düzey devlet görevlerine getirilmesi konusunda küresel düzeyde birleşmesiyle gerçekleşebileceğini vurguluyor.
