Erişilebilirlik

AB'den Suriye'ye Yeni Yaptırım


AB'den Suriye'ye Yeni Yaptırım
AB'den Suriye'ye Yeni Yaptırım

Aylardır uluslararası toplumdan gelen tepkilere kulak asmayan Suriye yönetiminin Hama’daki son operasyonuna bir çok ülkeden sert tepki geldi. Ancak bu tepkiler Şam yönetimine yönelik “havanda su döğme politikasını” değiştirecek bir boyuta sahip değil ve kağıt üstünde kalmaya mahkum gözüküyor.

Suriye’de yaşanan can kayıpları nedeniyle bir dizi yaptırımı devreye sokan Avrupa Birliği, son olayların ardından benzer bir adım atarak yaptırım listesini genişletme kararı aldı. Avrupa Birliği’nin aldığı yeni karar Brüksel’in beş Suriyeli askeri ve siyasi figüre daha yaptırım uygulayacağı anlamına geliyor. Yeni kararla yaptırıma tabi kişi sayısı 35’e yükselirken, bu yaptırımların mal varlıklarına el koyma ve Avrupa Birliği ülkelerine seyahat yasağından ibaret olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bu yaptırım tarzının Suriye rejimi üzerinde yarattığı etkinin “sıfıra yakın” olduğu da altı çizilmesi gereken bir başka unsuru oluşturuyor.

Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ın sözcüsü Michael Mann, gelişmeleri sürekli olarak değerlendirdiklerini ve Suriye yönetimine yönelik baskıyı sürdüreceklerini söyledi. Mann, bu baskının ekonomik ve siyasi nitelikli olacağının da altını çizdi. Ashton da pazar günü yaptığı yazılı açıklamada Suriye güvenlik birimlerinin görevinin sivilleri katletmek değil korumak olduğunu ifade etmişti.

Suriye’de hayatını kaybeden sivillerin sayısı her geçen gün artarken uluslararası toplumun eli kolu bağlı şekilde oturan bir görüntü vermesi ise dikkatlerden kaçmıyor. Uluslararası toplumun Libya örneğinde olduğu gibi askeri opsiyonu seçmeyeceğinden neredeyse emin olan Beşar Esad da mevcut politikasını sürdürmekte bir sakınca görmüyor.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen askeri opsiyonun masada olmadığını belirtirken buna gerekçe olarak da bu konuda konsensüs olmamasını gösterdi. Rasmussen, Suriye konusunda atılacak bir sonraki adımı belirleyecek olan kurumun Birleşmiş Milletler olduğunu hatırlattı. Gelinen aşamada Rusya da son gelişmelerden rahatsız olsa bile Birleşmiş Milletler’de Suriye konusunda radikal bir politika değişikliğini beraberinde getirecek bir karar çıkma ihtimali yok denecek kadar az.

ABD’nin de desteğini alan Fransa, İngiltere, Almanya ve Portekiz kınama dozu yüksek bir karar alınmasını sağlamaya çalışsa da Rusya, Çin, Güney Afrika, Brezilya ve Hindistan bu yönde karar çıkmasını engellemeyi sürdürüyor. Bu ülkelerin engelleme politikalarının ardında ise yeni bir Libya vakasıyla karşılaşmama isteği yatıyor.

XS
SM
MD
LG