Erişilebilirlik

AB’den ABD Yasasına Karşı Eylem Planı


PARİS - Biden yönetiminin Amerikan sanayisini ve tüketicisini korumak için getirdiği 400 milyar Euro’luk "Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA)", AB liderler zirvesinde derin tartışmalara yol açtı.

AB devlet ve hükümet başkanları, kalıcı rekabet gücünü kaybetmekten korkan sanayicilere güvence verebilmek için Amerikan planına nasıl bir yanıt verileceğiyle ilgili bölününce, Avrupa Komisyonu'na bir "eylem planı" hazırlaması görevi verildi.

Liderler, 9-10 Şubat'ta olağanüstü bir zirvede yeniden toplanarak bu konuyu görüşmeyi kararlaştırdı.

Brüksel'de yılın son zirvesi için biraraya gelen AB liderleri, petrol fiyatlarındaki artışla ciddi şekilde bozulan Avrupa endüstrisinin rekabetini güçlendirmek için alınması gereken önlemleri tartıştı.

Zirvede, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın, ülkesine AB yardımlarının açılması karşılığında vetosunu kaldırdığı Ukrayna'ya 2023'te yapılacak 18 milyar Euro'luk yardım paketi, uluslararası firmalara getirilecek yüzde 15'lik vergi ve Rusya'ya 9’uncu yaptırım paketi de görüşüldü.

Ukrayna'ya yardım ve Rusya'ya yaptırım paketi üzerinde uzlaşan liderler, aylardır tartışılan "doğalgaz fiyatlarına tavan belirlenmesi" konusunda yine uzlaşmayı başaramadı.

Toplantının gündemde olmayan sürpriz konusu ise Avrupa Parlamentosu'nda patlak veren ve 2024 Avrupa seçimlerinden bir buçuk yıl önce Avrupa karşıtlarına beklenmedik bir malzeme sunmasından endişe edilen "Katargate skandalı" oldu.

ABD'nin planı Avrupa'yı zora soktu

ABD Başkanı Joe Biden'ın özellikle elektrikli otomobil sektörü başta olmak üzere, Amerikan yeşil endüstrisine verdiği dev destek, Avrupa şirketlerini zorda bırakıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu ay başında Washington'a yaptığı ziyarette Başkan Biden'dan "Kanada ve Meksika'ya yaptığı gibi Avrupa şirketlerine de çeşitli muafiyetler getirmesini" istemişti.

Başkan Biden da amaçlarının yeşil endüstriyi desteklemek olduğunu ve Avrupalı şirketleri hedef almadıklarını belirterek, bu konuyu düşüneceklerini dile getirmişti.

Avrupalı sanayiciler, zirve öncesi liderlere, bu konuda önlem alınmadığı taktirde endüstrilerini ABD'ye taşımak zorunda kalacakları uyarısı yaptı. Zirvede liderler ABD gibi bir müttefikin, "devasa sübvansiyon planıyla tek başına ilerlemeyi seçmesini" eleştirdi ve buna ortak yanıt verilmesi gerektiği üzerinde uzlaştı. Ancak Avrupa'nın nasıl bir yanıt vermesi gerektiği tartışmasında farklı görüşler gündeme getirildi.

“Washington ile diyalog sürsün” talebi

Fransa ve İtalya gibi otomotiv sanayisi güçlü ülkeler, Avrupa endüstrisinin durduğunu görmemek için "AB'nin yeni bir ortak kredi" almasını istedi. Birçok üye devlet, Avrupa endüstrisi için daha fazla yardım ve devlet yardımı kurallarının daha esnek bir şekilde uygulanması çağrısında bulundu.

Almanya'nın başını çektiği "tutumlular" ise yeni bir ortak kredi fikrine karşı çıkarak, durumun daha fazla analiz edilmesi ve Washington ile diyaloğun sürdürülmesini talep etti.

AB Komisyonu Başkanı Charles Michel, "Sanayi şirketlerinin işini kolaylaştırmak için kuralları basitleştirmek ve hızlandırmak, hükümetlerin ekonomik araçları daha iyi destekleyebilmesi ve yeşil ekonomi gibi stratejik sektörlere yardımcı olmak için hidrojen enerjisi, piller ve hatta güvenlik ve savunma alanlarında devlet yardımı çerçevesini genişletmek için çalışacağız" dedi.

AB içinde ekonomileri sağlam olan Almanya gibi bazı ülkeler, endüstrilerini büyük ölçüde sübvanse etme araçlarına sahip. Ancak İtalya, Yunanistan, İspanya ve hatta Fransa, Amerikan sübvansiyon planının yaratacağı haksız rekabet koşullarıyla mücadele edememekten endişe duyuyor.

Bu ülkeler, söz konusu farklılıkların giderilebilmesi için Avrupa'dan "dayanışma önlemleri" almasını istiyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, "Amerikan IRA'sı GSYİH'nın yüzde 2'si büyüklüğünde. Karşılaştırılabilir bir çaba göstermemiz gerekiyor" dedi.

Ancak Berlin, Lahey ve Stockholm, yeni bir Avrupa mali aracına karşı olmaya devam ederek, topluluk bütçesinde ve harekete geçirilebilecek kurtarma planında hala kullanılmamış fonlar olduğunu, önce bunların kullanılması gerektiğini savundu.

Tartışmaların ardından liderler, Komisyon'a Ocak ayı sonuna kadar, "Avrupa'nın ekonomik, endüstriyel ve teknolojik temelini korumaya yönelik" bir dizi öneri sunma görevi verdi. Liderler, 9-10 Şubat'ta düzenlenecek olağanüstü zirvede konuyu ele almayı kararlaştırdı.

Ukrayna'ya 18 milyarlık yardım paketi

AB liderleri, Macaristan Başbakanı Victor Orban'ın vetosunu kaldırmasının ardından 2023 için Kiev'e vaat edilen 18 milyar Euro'luk yardım paketini de görüştü. Orban ile yaşanan veto krizini çözdüklerini düşünerek toplantıya gelen AB liderleri, zirve sırasında bu sefer de "Ukrayna yardımı ile uluslararası şirketlerin vergilendirilmesinin aynı paket içinde görüşülmesine" itiraz eden Polonya'nın vetosuyla karşılaştı.

Polonya, Rusya'ya yaptırım paketinin de daha fazla sertleştirilmesini istedi. Toplantı girişinde liderlere video mesajıyla hitap eden Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, açık bir şekilde, "Ukrayna'da ve tüm Avrupa'da barış için verilen mücadele, bir kaç ülke arasındaki yanlış anlaşılmalara heba edilmemeli" sözleriyle vetocu liderleri uyardı. Polonya, zirvenin öğleden sonraki bölümünde vetosunu kaldırmayı kabul etti.

Rusya'ya yönelik 9’uncu yaptırım paketi

Toplantıda Rusya'ya getirilen 9'uncu Avrupa yaptırım paketi de ele alındı. Fransa ve Almanya başta olmak üzere birçok üye ülke lideri, Afrika'da kıtlık riskini arttırdığını düşünerek, "gübre ihracatında muafiyet" talep etti.

Ancak Polonya ve Litvanya, tarım-gıda sektörü ve gübreler için öngörülen istisnaları reddederek, bu muafiyetlerin "bazı oligarklara hediye vermek" anlamına geleceğini dile getirdi.

Tartışmaların ardından, Varşova ve Vilnius, Afrika ülkelerindeki açlıktan sorumlu tutulmak istemediklerini belirterek itirazlarını kaldırınca; "Rus bakanlar ve Duma milletvekilleri de dahil olmak üzere yaklaşık 200 kurum ve şahsiyet için yeni kısıtlayıcı önlemler, Rusya'ya insansız hava aracı ihracatının yasaklanması, kara listeye 3 bankanın daha yerleştirilmesi ve medancilik sektörüne yeni kısıtlamalar getirilmesini" öngören 9. yaptırım paketi kabul edildi.

"Katargate" skandalı

Zirvenin "davetsiz misafiri" ise Avrupa Parlamentosu'nda geçen hafta patlak veren tarihinin en büyük rüşvet skandalı, "Katargate Skandalı" oldu.

Aralarında Yunan milletvekili Eva Kaili'nin de bulunduğu bazı seçilmiş ve eski Avrupalı seçilmiş yetkililerin dahil olduğu skandal, liderler zirvesinde bir saatten fazla tartışıldı. Zirveye katılan AP Başkanı Roberta Metsola, AP ve ve diğer AB kurumlarını bir haftadır sarsan konuda, "lobilerin kontrolunu ve yolsuzlukla mücadeleyi güçlendirmek için uygulamayı planladığı reform sürecini" anlattı.

Parlamento ve Komisyon, lobi faaliyetlerini izlemek için kurumlar arası bir "etik komitesi" kurulmasını öneriyor. Ancak Avrupa Konseyi, üç kurum için ortak birim kurmasının sakıncalarından endişe ediyor.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Metsola, "Şunu belirteyim ki, Belçikalı yetkililerden aldığımız bilgiler otokrat hükümetlerle bağlantılı kişilerin, süreçlerimizi kontrol etmeye yönelik olduğundan şüphelendiğimiz bir şekilde nüfuz ticareti yaptıklarına dair ciddi şüphelerin olduğunu gösteriyor" dedi. Söz alan liderler, bu olayın Avrupa'nın imajını açıkça lekelediğine dikkat çekerek, Metsola'yı ve Brüksel yargısını desteklediğini dile getirdi. Belçika Başbakanı Alexander De Croo, devam eden soruşturma hakkında detaylı bilgi verdi. İtalyan Başbakanı Giorgia Meloni de İtalyan sanıkların dahil olduğu olayın aydınlatılması için İtalyan kurumlara talimat verdiğini belirtti.

Gaz fiyatlarına tavan belirlenmesi

Zirvede uzlaşılamayan en önemli konu ise, aylardır liderlerin üzerinde tartıştığı ancak bir türlü uzlaşma sağlanamayan "doğal gaza tavan fiyatı belirlenmesi" konusu oldu. AB Komisyonu doğalgaz fiyatlarının 160-200 Euro arasında sınırlandırılmasını önerdi. Zirvede, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, tavan fiyatlara en çok karşı çıkan lider olmaya devam etti.

Scholz, bunun arz güvenliğini tehlikeye atmasından endişe ediyor. Belçika ve Fransa da dahil olmak üzere 15 ülke ise, enerji krizini durdurmak için gaz fiyatlarına üst sınır getirilmesi çağrısını yineledi. Uzlaşma sağlanamayınca konu 19 Aralık'ta toplanacak olan AB Enerji Bakanları Konseyi'ne havale edildi.

Avrupalı liderlerin Rusya'dan gelen arzı sona erdirmek için ortak gaz alım planına da yeni bir ivme kazandırması bekleniyor. AB sonuç bildirgesinde, "27 AB ülkesinin, stratejik rezervler oluşturmak için gelecek yıldan itibaren ortak gaz alımları yapmak için toplu pazarlık güçlerinden daha fazla yararlanmak istiyor. Avrupa ülkeleri ayrıca 2023/2024 kışı için birlikte uzun vadeli sözleşmeler müzakere etmeyi planlıyor" ifadesi yer aldı.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG