Avrupa'da Yunanistan'ın içine düştüğü durumla başlayan, Portekiz ve İrlanda'nın ardından İspanya ve İtalya'da baş gösteren ekonomik kriz sürecinde gözler 17 Euro ülkesinin devlet ve hükümet başkanlarının Perşembe günü yapacakları olağanüstü toplantıya çevrildi. Bu zirve öncesinde AB'nin iki lokomotifi Almanya ve Fransa'nın liderlerinin bu akşam Berlin'de bir araya gelerek ortak strateji saptamaları bekleniyor.
Özellikle borçlanma maliyeti rekor seviyelere ulaşan Euro Bölgesi’nin üçüncü büyük ekonomisi İtalya'nın durumuyla ilgili endişelerin artmasından sonra, uluslararası yatırım uzmanları Euro Bölgesi'nin dağılma olasılığını sıklıkla gündeme getiriyorlar. Geçen hafta boyunca Yunanistan’a yönelik ikinci bir kurtarma paketi ve borç krizinden çıkış yolları konusunda 'somut bir adım atılmayacaksa toplanmanın bir anlamı yok’ diyerek zirveye karşı çıkan Angela Merkel, Euro Bölgesi'ndeki huzursuzluğun üst seviyeye çıkması ve diğer AB ülkelerinden gelen baskı üzerine olağanüstü zirveye adeta son anda onay verdi. Zirve konusunda israrcı olan Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ise, piyasaların muallakta kaldığına, Euro Bölgesi’nde istikrar sağlamak ve Yunanistan’ın finansman programını oluşturmak için bir araya gelmenin önemini vurguladı.
Bu akşamki Berlin buluşmasında Sarkoyz'nin Yunanistan’a ikinci bir kurtarma paketi için müzakerelerin tamamlanması konusunda Merkel'i ikna etmeye çalışacağı tahmin ediliyor. Alman başbakanının ise Yunanistan'a yardım paketine özel sektörün katkısının belli olmamasını eleştirmesi ve Yunanistan'la birlikte İtalya'nın tasarruf önlemlerinin sonucunu beklemekten yana tavır koyması nedeniyle Euro zirvesine umutla bakmadığı belirtiliyor. Bu arada Merkel'in tavrı Berlin'de ağır eleştirilere neden oluyor. Muhalefetteki Sosyal Demokratlar Merkel'i krize karşı kararlı adımlar atmadığı için krizin daha da büyümesine neden olmakla suçlarken, ekonomi uzmanları ise Alman başbakanının sadece Almanya'nın çıkarlarını düşünerek, dar görüşlü hareket ettiğini savunuyorlar. Erlangen Üniversitesi'nden ekonomi profesörü Alp Bahadır'da Merkel'in yanısıra AB liderlerinin kriz yönetiminin iflas ettiği görüşünde.
Alman Merkez Bankası yönetimi ve mali çevrelerin de Euro ülkeleri arasında denge mekanizmalarının sağlanması için Avrupa Maliye Bakanlığı kurulmasından yana oldukları ve ancak böyle bir kurumun Euro Bölgesi'ndeki maliye ve vergi politikalarını koordine edebileceğini savundukları biliniyor.