Türkiye’de kadın haklarını korumaya yönelik yasal yaptırımlar öngören İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alan isimlerden Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’ın hakaret içerikli yazısına AKP Kadın Kolları teşkilatları 81 ilde ortak basın açıklamasıyla tepki gösterdi.
Türkiye’nin, ev sahibi olarak ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmesi ve kadına yönelik şiddeti önleme amaçlı 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” hükümlerini de kaldırması talepleri, radikal kesimlerce gündemde tutuluyor. AKP’ye yakın kadın örgütlerinin de Türkiye’nin bu adımları atması halinde kadın haklarında “geriye gidiş” olacağı konusunda tepki göstermesi bu kesimleri rahatsız ediyor.
Son olarak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın üstlendiği Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) İstanbul Sözleşmesi’nin yararlarını vurgulayan bir açıklamaya imza attı. Pls use hyper link(https://kadem.org.tr/istanbul-sozlesmesi-hakkinda/)
"İstanbul Sözleşmesi, kadınlara yönelik her tür şiddete karşı hukuki çerçevede detaylı bir koruma sağlayan ilk uluslararası belgedir" diyen KADEM’in açıklaması, AKP’yi ve Erdoğan’ı imzayı çekme konusunda baskı altına alma çabasındaki kesimlerin tepkisini çekti.
Sıklıkla AKP’yi “bizim görüşümüz, bizim iktidarımız” yaklaşımıyla tanımlayan Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak ise, Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi gibi AKP iktidarınca her alanda “siyasal İslam” görüşü doğrultusunda adımlar atılması taleplerini kaleme alıyor. Dilipak, İstanbul Sözleşmesi’ni KADEM’in de savunmasından rahatsızlık duyarak, doğrudan KADEM ve bakanlığı döneminde kadın hakları konusunda çalışmalar yürütmüş olan AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i hedef almıştı. Dilipak’ın “AKP’nin Papatyaları” başlıklı yazısında İstanbul Sözleşmesi’ni savunan kadınlara sert bir dille hakaret ettiği görülmüştü.
Yeni Akit’te 27 Temmuz’da yayımlanan yazısındaki ifadelerden geri adım atmayan Dilipak, benzeri ifadeleri Twitter’da ve katıldığı programlarda da kullanmaya devam edince AKP buna karşı tavır almaya karar verdi. Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın da bilgisi dahilinde AKP Kadın Kolları teşkilatlarınca hem tavır gösterilmesi de hem de Dilipak aleyhine yasal süreç başlatılması kararlaştırıldı.
Bugün 81 ilde AKP’li kadın kolları başkanlıkları eş zamanlı ortak basın açıklamasını kamuoyuyla paylaştı.
AKP “Feminist hareket değiliz” diyerek kadın haklarını “aile” ile savundu
AKP Kadın Kolları’nca yapılan ortak açıklamaya, Dilipak’ın eleştirdiği diğer kadın hak savunucusu örgütlerle aralarına “asla bir feminist hareket değildir” ayrışması koyulması dikkat çekti. AKP’li kadınlarca 28 Şubat sürecinde her zaman mücadele verildiği anımsatılarak, “Erdoğan’ın liderliğine bağlılık” vurgusuyla tüm hak ve özgürlükler için çalışıldığı öne çıkarıldı.
Başkentte AKP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Mualla Varol’un okuduğu ortak basın açıklamasında, Dilipak’ın yazısındaki başlığa “AK kadın hareketi asla bir feminist bir hareket değildir. AK kadınlar hiçbir zaman papatya da olmamıştır” yanıtı verildi.
Açıklamada, “Biz AKKADIN’lar asırlardır durdurduğumuz yerdeyiz, Bizler dışarıdakilerle mücadele ettiğimiz gibi içerideymiş gibi görünenlerle de mücadelemize aynen devam edeceğiz. Partimizin kadınlarının iffetine ve namusuna yönelik hiçbir hakareti kabul etmemiz mümkün değildir. Bu sebepten dolayı, AKPARTİ Genel Merkezimiz, Partimizin kadınlarına yönelik hakaret, çirkin yakıştırma ve yazıları ile yapmış olduğu saldırılardan dolayı Yeni Akit Gazetesi köşe yazarı, Abdurrahman Dilipak aleyhine Yargıya başvurmuş olup, hukuki takip için dava açılmış bulunmaktadır. Bununla birlikte, eş zamanlı olarak Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığımız ve 81 İldeki Başkanlıklarımızla birlikte söz konusu gazeteci hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunduk. Partimizin tüm kadınlarına yönelik yaptığı çirkin yakıştırmalar, ağır hakaret ve saldırgan ifadeleriyle suç işlemiştir” denildi.
AKP’nin Ağustos ayıyla birlikte siyasette 19 yıldır varlık gösterdiği vurgulanan açıklamada, AKP’li kadınlar olarak “aile” içerisindeki rollerini ihmal etmediklerinin altı çizildi. Açıklamada, özetle, “Hiç kimse ağzımıza dahi alamadığımız o ahlaksız küfürler ile kadınlarımızın namusuna dil uzatamaz. Bizler her şeyden önce ailelerimizin kadın, anne, evlat, kardeş veya eş olarak birer ferdiyiz. Hiç kimse mensubu olduğumuz ailelerimizi, Partimizi ve camiamızı hakaret ve çirkin yatıştırmalar ile rencide edemez ve incitemez. Ayrıca din, iman, inanç, namus ve ahlak gibi değerlerimiz hiç kimsenin tekelinde değildir. Partimizin içinde bir fitne ve bölünme vesilesi olacağı ümidiyle, sözde bizimle birlikte siyasi hareketin içindeymiş gibi görünen ama aslında kirlenmiş ve dar zihniyetli gazeteci ve sosyal medya fenomenleri karşısında asla susmadık, susmayız!” ifadeleri kullanıldı.
Ortak tepki öncesinde Dilipak’tan “mahcubiyet” açıklaması beklendiğine de işaret edildi. Bu konuda, “İllerimizde partimize ve davamıza gönül veren kadınlarımızın ve ailelerinin tepkilerine rağmen, şu ana kadar herhangi bir pişmanlık, mahcubiyet ve rücu etme çabasının olmadığını görmüş bulunmaktayız. Aksine inançlarımızın ve değerlerimizin istismarı üzerinden yanıltıcı yazı ve paylaşımlara devam edilmiştir. Değişik kademelerde hiçbir gelir ve menfaati olmadan, görevini yapmaya çalışan, kadınlarımıza hakaret eden o kirli ve çirkin zihniyeti kınıyoruz. Umarız ki Genel Merkezimizden ve 81 İlimizden, 922 İlçemizden yapılan bu çağrılar vesilesi ile bundan sonra kalemini siyasal tehdit aracına kimseye döndürmez. Yine umarız ki binbir zahmet ile ter akıtan, devletine, milletine ve insanlığa yararlı işler yapanlara karşı bir takım art niyetliler de klavye başında kolaycı ve saldırgan tarzları ile kahramanlık ve dindarlık istismarlarına kalkışmaz” denildi.
