AKP ile CHP arasında koalisyon hükümeti kurulmasında uzlaşma sağlanamamasının ardından liderler cephesinden yapılan açıklamalardaki farklılıklar ve olası erken seçime ilişkin mesajlar dikkat çekti.
AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, nasıl bir hükümet modeliyle seçime gidileceği yönünde tabloyu muğlak bırakmayı tercih etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, AKP’nin kendilerine koalisyon hükümeti kurmayı teklif etmediğini ve sürecin uzatıldığını belirtmesiyle, tepkili açıklamalara imza attı.
Davutoğlu bakışıyla ‘aşı zamanı’
AKP Genel Başkanı Davutoğlu, CHP ile koalisyon kurulamadığını açıkladığı basın toplantısında erken seçim içinse aşı benzetmesiyle dikkat çekti. Erken seçime felaket senaryosu yaklaşımını eleştiren Davutoğlu, “Seçim, aşı olmak gibidir. Aşı olduğunuzda bazen, istemediğiniz zamanda küçük bir sızı hissedebilirsiniz. Ama aşı bünyeyi sıhhate kavuşturur. Aşıdan korkmamak lazım. Eğer aşı olacaksanız da zamana yaymamak lazım. Aşı, olabilecek hastalığı engelleyecekse o zaman” dedi.
CHP ile dış politika ve eğitim alanları başta olmak üzere çok derin görüş ayrılıkları olduğunu söyleyen Davutoğlu, reform, restorasyon ve onarım hükümetleri kavramlarında da uzlaşma sağlanamadığını işaret etti. Dürüstçe istişarede bulunulduğunu vurgulayarak, “Ancak şu anda bir hükümet ortaklığı gerçekleştirecek zeminin olmadığı yönünde bir kanaat hasıl olmuştur” diyen Davutoğlu, MHP’nin mevcut tutumu dikkate alındığında geriye erken seçim seçeneği kaldığını vurguladı. Dolayısıyla da HDP ile hiçbir şekilde yeni temas olmayacağı algısını teyit eden Davutoğlu, “Sayın Bahçeli’nin erken seçim önündeki açıklamaları göz önüne alındığında yöntemler denendiğinde milli iradeye başvurma zarureti tek ihtimal haline gelmiştir. CHP ile oluşturamadığımız hükümet ortaklığı göz önüne alındığında erken seçim güçlü hatta tek ihtimaldir” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu: ‘Koalisyon müzakere edilmedi’
Davutoğlu’nun koalisyon hükümeti kurulmasında uzlaşma sağlanamadığı açıklamasına karşılık CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, koalisyon değil kendilerine seçim hükümeti teklif edildiği yönünde açıklamalar yaptı.
Öncelikle görüşme süreci uzadığı için kendisi, partisi ve parti tabanında rahatsızlık oluştuğunu ve bunu AKP’ye de ilettiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Sayın Davutoğlu, bize 2 öneri getirdi. Kısa süreli bir seçim hükümeti ki bu beraber oluşturulabilir ve ya siz, biz bir azınlık hükümeti kurarsak, bizi dışardan destekler misiniz?” diye konuştu. Davutoğlu’nun önerdiği iki modele de CHP’nin ‘hayır’ kararı aldığını anlattı.
Kılıçdaroğlu, ‘Bir müzakere, bir koalisyon müzakeresi söz konusu olmadı. Birbirimizi dinledik karşılıklı. O kadar’ dedi.
CHP Lideri, “Biz anlaşamayacağımız bir başlık görmedik” diyerek Davutoğlu’nun aksine ‘derin görüş ayrılıkları’ yaklaşımına katılmadı. Kılıçdaroğlu, eğitim alanında CHP’nin imam-hatip okullarını kapatacağı yönündeki iddialara da sert tepki gösterdi.
AKP 18 vekil beklentisinde mi?
AKP’nin tek başına değil ancak birinci parti olması itibariyle ülkeyi yönetmekten sorumlu seçildiğini savunan Davutoğlu, erken seçime ilişkin “Erken seçimden, açıksöyleyeyim en fazla faydalanacak parti AK Parti'dir. Neden? Çünkü, 18milletvekilini daha kazanırsa, tek parti iktidarı var ama görünen siyasalgelecekte diğer partilerin tek parti olma şansı yok. Olabileceği, koalisyon ortaklığıdır” sözleri göze çarptı.
AKP ile CHP arasında koalisyon görüşmeleri olumsuz sonuçlanmasıyla birlikte döviz kurlarındaki artış gibi ekonomideki dalgalanmaya ilişkin de Davutoğlu’nun yanıtı vardı. AKP Lideri, “Beklenti ve erkenseçimin uzun zamana yayılması ekonomiyi de olumsuz etkiler, belirsizliklerinartmasıyla birtakım puslu havayı seven çakalları ülkemize salar. Bunun içingereğini yaparız ve en kısa zamanda erken seçimin yoluna bakarız. Koalisyon görüşmeleriçerçevesinde ulaştığımız sonuçları ele alırken kimse ne karamsarlığa, ne de bazıçevreler herhangi bir fırsatçılığa yönelmesin. Milletimizin verdiği ödevi, göreviyapmaya, sürdürmeye kararlıyız. Devlet işleyişinde bir an dahi tereddüde mahalyoktur ve olmayacaktır” dedi.
Erken seçime nasıl gidilecek?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “45 günlük süreyi işletirim” yaklaşımı nedeniyle AKP Genel Başkanı Davutoğlu, erken seçime nasıl gidileceği de soruldu. Bunun üzerine yeniden MHP Lideri Devlet Bahçeli ile görüşülebileceğini kaydeden Davutoğlu, “Eğer herkes görevini yaparsa ülkede olağanüstülük bir durum olmadığını herkese göstermiş oluruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir inisiyatifi olmadan erken seçim sürecini işletebiliriz. Meşruiyet çizgisi içinde TBMM'nin kendi sorununu çözmesi daha doğru olacaktır. Erken seçim herkesin zikrettiği bir şey. Bugüne kadar gerek olmadıkça erken seçim kelimesini ifade etmedim. Ben dönüp de millete sen doğru karar vermedin ben tekrar seçim istiyorum demem” diye konuştu.
Davutoğlu, ancak Meclis’te çözüm bulunmazsa 23 Ağustos sonrası Erdoğan’ın devreye gireceğini ve Türkiye’de yönetim boşluğuna izin vermeyeceğini de söyledi.
CHP ile ‘seçim hükümeti’ kurulması noktasında ise, Davutoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu seçim hükümeti seçeneğinin gerçekleşemeyeceğini ifade etti. CHP ile seçim barajının düşürülmesi dahil bir çok ortak noktada mutabık kaldık. Anayasal düzenlemeler, yargı bağımsızlığı, seçim barajı. Sayın Kılıçdaroğlu bana bu noktada bir ortak anlayışın söz konusu olmadığını ifade etti” yorumunu yaptı.
Davutoğlu’nun açıklamaları itibariyle AKP’nin öncelikle MHP’nin tavrını yoklayacağı anlaşıldı. MHP’de ise, Bahçeli’nin çağırısıyla bu akşam yönetim toplantısı gerçekleştirildi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise, Davutoğlu’nun ortada koalisyon hükümeti kurulması ihtimali kalmadığına göre, hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı’na iade etmesi gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bizim teamüllere göre Sayın Cumhurbaşkanı, anayasa gereği en çok oyu alan partinin liderine görev verdikten sonra kendisi parlamentoda güvenoyu alacak bir hükümet kuramıyorsa, görevini götürüp iade edecektir. Aksi halde buna biz yetki gaspı deriz. Bu demokrasiyi ve bizim teamüllerimizi zedeler. Çoğunluğu sağlayacak, güvenoyu alacak hükümet kuruyorsa elbette buna söyleyeceğimiz hiçbir şey yok. Ama hem çoğunluğu sağlayamıyorum, güvenoyu alacak bir hükümet kuramıyorum ama götürüp de iade etmeyeceğim derseniz, bu ahlaki değil” dedi.
MHP’nin rolü konusunda ise, Kılıçdaroğlu, “Bir gerçeği unutmayalım. Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir. Demokrasi, kendi sorunlarını çözebilecek bir kurumdur aynı zamanda. Demokrasiyi çözümsüz, belli sorunlar karşısında çözümsüz görmek doğru değil. O zaman demokrasiye inanmamak demektir. Hele hele bugünden erken seçimi tek seçenek olarak ifade etmeyi de doğru bulmuyorum” diye konuştu.
Bu aşamada, erken seçime nasıl gidileceği ile ilgili anayasa uyarınca TBMM’deki 4 siyasi partiden temsilcilerin de olacağı ‘seçim hükümeti’ kurulması veya MHP’nin destek vermesi halinde AKP’nin ‘azınlık hükümeti’ ile devam etmesi seçenekleri tartışılıyor. Bir başka senaryo ise, Erdoğan’ın, Meclis’in kararı olmaksızın mevcut AKP ve 3 ‘bağımsız bakan’dan oluşturulmuş 7 Haziran sonrası Geçici Hükümet adını alan AKP Hükümeti ile seçime gidilmesini istemesi.
‘Erdoğan etkisi’ liderlere soruldu
Türkiye’de koalisyon hükümeti ve seçim ile ilgili her türlü senaryoda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rolü de tartışılıyor.
AKP Lideri Davutoğlu, Erdoğan’ın kendisine en son Salı günü nasıl mesaj verdiği kamuoyunda merak edilmesine karşın “Sayın Cumhurbaşkanımızın koalisyon istemediği, benim için de koalisyon için çabaladığım, hatta ve hatta kongre kaygısıyla koalisyon istediğim görüşüyse bir bühtandan ibarettir, vehimden ibarettir. Cumhurbaşkanımızın banaherhangi bir yerde 'koalisyon olmasa iyi olur' gibi telkini olmamıştır. Benitanıyanlar bilir, hakikat dışı söz benim ağzımdan çıkmaz. Böyle bir telkin olmamıştır” yorumunda bulundu. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ile görüşmesi bitiminde Erdoğan ile son durumu telefon görüşmesiyle paylaştığını da açıkladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın etkisi olmuş mudur? E buna yanıtı kamuoyunun ve Sayın Davutoğlu’nun vermesi lazım” yanıtını verdi.
Erdoğan 'intihar' demişti
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tutumu ise, koalisyon hükümeti kurulacağı noktasına ilk günden beri dikkat çekiciydi. Son olarak Erdoğan, dün muhtarlara hitaben yaptığı konuşmada koalisyon hükümeti için uzlaşma sağlanması açısından ilginç ifadeler kullanmıştı. Erdoğan, dün “Sayın Başbakan şu anda hükümeti kurma görüşmelerini devam ettiriyor. Ama bu süreç içerisinde, yine farklı farklı yaklaşımlar ortaya konuluyor. ‘Ana muhalefet ile iktidar, koalisyon kursun’ diyenler var, ‘ondan sonra görüşelim’ diyenler var. Bunların hepsini görüyoruz. Anayasada belirtilen süreç içerisinde sayın başbakan 45 gün içerisinde kendisinin de partisinin de inandıklarına mütenasip olabilecek bir ortak bulabilirse, ama bir tekrar seçim ama farklı bir anlayışla ortaklık için adım atabilir. Ama o tabi kendi ilkeleriyle de karşı düşüncenin örtüşmesi lazım. Herhalde örtüşmüyorsa, intihar edecek hali yoktur. Bunu bu şekilde görmek lazım” demişti.
HDP’den manidar twit
Davutoğlu’nun beraberindeki AKP Heyeti ile birlikte 15 Temmuz’da parti genel merkezinde ziyaret ederek görüşme gerçekleştirdiği HDP ise, terör olayları gerekçesiyle AKP tarafından hükümet kurma denklemi ve trafiği dışına itilmişti.
Bugün AKP ile CHP arasında koalisyon kurulamaması ardından HDP Genel Merkezi resmi hesabından paylaşılan twit ise manidar bulundu. 7 Haziran Genel Seçimleri öncesinde HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın açıklamasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “400 vekil istiyorum” diyerek Başkanlık Sistemi talebine karşı çıkılmıştı. O zaman Demirtaş’ın “Seni başkan yaptırmayacağız” açıklaması sloganlaşmıştı.
Bugün de HDP, “Seni yine başkan yaptırmayacağız” mesajıyla Erdoğan’ı hedef aldı. Sonrasında bu twit, etiket haline dönüştü ve paylaşım rekoru kırıldı.
Bahçeli: ‘Saray'a sırt dönülmesini bekliyoruz’
Bu arada Davutoğlu, MHP Lideri Bahçeli'den randevu talep etti. Bahçeli ise, hem randevu talebine yanıtını hem de MHP'nin tutumunu yazılı açıklama ile duyurdu. MHP Lideri Bahçeli'nin saat 21.45 itibariyle yaptığı açıklamada partisince açıklanan şartlar ile koalisyon kurulabileceği belirtilerek, şu ifadeler dikkat çekti:
"Sayın Davutoğlu’ndan bağımsız tavır beklemek ve sarayın yönlendirmesine sırtını döndüğünü tam manasıyla görmek en tabii ve haklı beklentimizdir. Parti olarak azınlık hükümeti veya seçim hükümeti formüllerine kapalı duruşumuz bozulmamıştır. Bu konuda geri adım atmamız eşyanın tabiatına aykırıdır. Hiç kimse bizden, siyasi hesap ve sinsi planlarını hayata geçirmek için destek veya örtülü bir müsamaha beklememelidir."