Japonya'da Cuma günü meydana gelen depremde hasar gören Fukuşima nükleer santralında ülkenin bir atom faciasının eşiğine gelmesi, Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'da da nükleer enerji santrallerinin geleceği konusu gündeme taşıdı.
Türkiye gibi birçok ülke nükleer enerjiyi yeni yeni keşfeder ve santral kurmayı planlarken, Almanya esasında yıllardır nükleer santrallerinden bir an önce kurtulmanın yollarını arıyor. Nitekim Japonya’daki olaydan hemen sonra geçen Cumartesi Almanya’nın ikinci en eski nükleer santrali olan Neckarwestheim’da yaklaşık 40 bin kişilik bir insan zinciri oluşturularak, atom santrallarinin kısa vadede devredışı bırakılması talep edildi.
Başbakan Angela Merkel’de, ülkede bulunan nükleer santrallerdeki tümünde güvenlik standartlarının tekrar gözden geçirileceğini duyurdu. Koalisyon ortaklarının geçen Sonbahar’da aldıkları bir karara göre, ülkedeki nükleer reaktörler en geç 2036 yılına kadar faaliyette kalabilecek. 1980 öncesinde kurulan nükleer santraller, kademeli olarak 2020 yılında devre dışında kalırken, 1980 sonrasında devreye sokulan santraller de 2033-2036 yılları arasında kapatılacak.
Almanya’daki toplam 17 nükleer santralden 20 milyar megavattın üzerinde enerji elde ediliyor. Tüm enerji üretiminin yaklaşık yüzde 25’ini sağlayan santrallerden, 1970li yıllarda kurulan sekizi Çernobil ve Fukushima’dakilere benzer bir teknolojiye sahip. Nükleer enerji uzmanları, bu sekiz santralın güvenlik plan ve konseptlerinin bugünün gereksinimleri karşısında yetersiz olduğu, nitekim türbin binalarının bir terör saldırısı yada uçak kazasına karşı yeterli derecede dayanıklı olmadığı ve derhal kapatılması gerektiği görüşündeler.
Almanya’nın kuzeyindeki Schleswig-Holstein eyaletinde işletilen iki nükleer reaktörde 2007 yılında kaydedilen kısa devre arızası ve transformatör yangını tehlike yaratacak düzeyde olmamasına rağmen durumun ciddiyetini gösteriyor. Nükleer enerji karşıtı hareketin liderliğini yapan Yeşiller Partisi’nden Berlin milletvekili Özcan Mutlu, Japonya gibi nükleer santrallerdeki güvenlik standartlarının en yüksek olduğu bir ülkede bile bir nükleer felekatin yaşanmasından sonra, Almanya’nın bu durumu artık görmemezlikten gelemeyeceği görüşünde.
Enerjide neredeyse tümüyle dışa bağımlı olan Almanya, yenilenebilir enerji teknolojilerine büyük yatırımlar yapıyor. Rüzgar ve güneş gibi yenilenilebilir enerji teknolojlerinin Almanya’nın toplam enerji üretiminde payı yüzde 10, hedef bu oranı 2020 yılına kadar yüzde 18’e çıkarmak.
