Başkan Barack Obama, İran’ın Türkiye ve Brezilya ile vardığı takas anlaşmasına rağmen uzun süredir bu ülkeye karşı yeni yaptırımlar çıkarılmasına çalışıyor. Ancak Amerika’nın BM Güvenlik Konseyi’nden İran’a karşı yeni yaptırım kararı çıkarabilmesi için veto hakkına sahip Rusya ve Çin’i bunun gerekliliğine ikna etmesi şart.
Obama, Nisan ayında Washington’daki Nükleer Güvenlik zirvesi sırasında gazetecilere Rusya ve Çin’le pazarlığın kolay olmadığını söylemişti:
İki ülkeyle görüşmelerin çok çetin geçtiğini belirten Başkan, yeni yaptırımların İran’ı nükleer programını tümüyle gözden geçirmeye zorlayacak sertlikte olması gerektiğini savunmuştu.
Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da, geçen ay New York’ta yapılan nükleer konferansta, İran’ı uranyum zenginleştirmeye devam ederek tüm Dünya’ya meydan okumakla suçladı.
Bayan Clinton, İran’ın, BM Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından, konferansa katılan ülkeler arasında, nükleer güvenlik yükümlülüklerini yerine getirmeyen tek ülke olmakla suçlandığına dikkati çekti.
İran, daha sonra, Güvenlik Konseyi üyeleri Türkiye ve Brezilya’nın girişimiyle, Amerika’nın daha önce kabul etmesini istediği takas anlaşmasını onayladı. Anlaşma, özetle, İran’ın mevcut zenginleştirilmiş uranyumunu Türkiye’de depolamasını ve bunun karşılığında Tahran’daki küçük reaktörü için dışarıdan çok daha yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum almasını öngörüyordu.
Tahran hükümetinin takas anlaşmasını imzalamasından sonra iki ülke Güvenlik Konseyi'ne birlikte bir mektup göndererek yeni yaptırım uygulanmamasını istemişti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim'in gönderdiği mektupta, diplomatik çözüme fırsat verilmesi ve anlaşmazlığın barışçı yollarla giderilmesini önleyecek hareketlerden kaçınılması isteniyordu.
Ancak Amerika tutum değiştirdi ve takas anlaşmasını yeterli bulmadığını açıkladı. Obama, Tahran hükümetinin hareketlerinin hala güven arttırıcı olmadığını ve İran'ın nükleer programı konusunda hala bazı temel kaygılar bulunduğunu söyledi. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise, Obama'nın Türkiye ve Brezilya tarafından sağlanan anlaşmayı dikkate aldığı kaydedildi. Bununla birlikte açıklamada, "Nükleer programı ve uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemesi konusunda İran'la ilgili uluslararası topluluğun süregiden temel kaygılarına” dikkat çekiliyor ve Başkan’ın bu kaygıları paylaştığı vurgulanıyor. Beyaz Saray açıklamasında ayrıca, BM Güvenlik Konseyi'nce yeni bir karar çıkarılmasına ilişkin görüşmelerin devam edeceği kaydedildi. Açıklamada, İran'ın ısrarlı şekilde Güvenlik Konseyi ve Almanya ile bir araya gelmeyi, ve uranyum zenginleştirme programını durdurmayı reddettiğine dikkat çekildi.
İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad, dün, İstanbul’da yaptığı basın toplantısında, ülkesinin “adalet ve saygı çerçevesinde her zaman diyaloga hazır olduğunu” söyledi. Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı Zirvesi dolayısıyla İstanbul'da bulunan Ahmedinejad, “Yaptırımlar takas anlaşmasını nasıl etkiler'' sorusuna cevap olarak “Sonuçta işbirliği yapılacaksa tüm alanlarda yapılmalı. ABD hükümeti ve onun müttefikleri bir sopa kaldırırlarsa ve bu sopayla bizimle konuşabileceklerini düşünüyorlarsa bu onların yanıldığını gösteriyor. Bu hiçbir zaman olmayacaktır,” dedi.
Beyaz Saray Basın Sözcüsü P.J. Crowley, yaptırımların kabul edilmesinin diplomatik yolun kapandığı anlamına gelmediğini söyledi:
Dün Washigton’da konuşan Beyaz Saray Basın Sözcüsü, diplomatik yolun hala açık olduğunu, ancak İran’a, kararlarının sonuçlarına katlanması gerektiğini öğretmek için baskının süreceğini söyledi.