Türkiye-Rusya ile ilişkilerinde gelinen son durumla birlikte, “Suriye politikasında değişiklik olacak mı” sorusu gündemde. Bir yandan da, Emekli Korgeneral ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Pekin gibi muhalif isimler, Beşar Esat rejimiyle Moskova bağlantılı diplomatik temaslara başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 9 Ağustos’ta Moskova’da buluşmasıyla, Türkiye ile Rusya arasındaki geçen yıl 24 Kasım’da Rus askeri uçağının düşürülmesiyle başlayan gerilim atmosferi sonlanmıştı. Bu görüşme ile Rusya’nın Esat rejimini destekleyen tutumu nedeniyle Türkiye’nin de Suriye politikasında değişim olabileceği gündeme gelmişti. Bunun yanı sıra Türkiye’nin, Kürt Sorunu nedeniyle Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunduğu da dikkate alındığında Esat rejimiyle barışabileceği iddia edilmişti.
Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki özerk bölgeyi yöneten PYD’yi “PKK bağlantılı terör örgütü” olarak görüyor. Dolayısıyla Türkiye, PYD’nin Menbiç’i ele geçirerek kontrol ettiği alanı genişletmesinden endişeli.
Şimdi Türk Hükümeti’nin, ABD ile ilişkilerinde de PYD’ye yaklaşımdaki görüş farklılığı nedeniyle Moskova aracılığıyla Ankara – Şam hattında görüşme trafiği yaşanabileceği gündemde.
Türkiye’nin Suriye’de Esad rejimiyle görüşmesi gerektiğine inanan Vatan Partisi, Erdoğan-Putin görüşmesi öncesinde Moskova ile yürüttüğü diyalog ardından Şam’a diğer siyasi partilerden katılımcılar ile “Ankara Heyeti” olarak gidilmesi için çalışmaya başladı. Eski Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Daire Başkanı ve Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak Ankara – Şam arasında diyalog kurulması için arka kapı diplomasisi yürüten isimlerden birisi.
ABD’ye PYD tepkisi neden kaynaklanıyor?
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan İsmail Hakkı Pekin, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korunmasıyla Türkiye’nin kendi toprak bütünlüğünü koruyabileceği görüşünde. Bu noktada ABD ile Türkiye arasında Suriye konusunda çıkar çatışması yaşandığını söyleyen Pekin, “ABD’nin, Suriye’nin kuzeyinde Kürt devleti oluşturulması ve Irak’ın kuzeyindeki Kürt oluşumuyla entegre edilmesi yönünde bir politika izlediği görülüyor. Menbiç’in alınmasıyla birlikte Irak’la birleşilmesini sağlayacak bir koridor oluşturulacak gibi. Bu politika Türkiye’nin parçalanması, Güneydoğusunda özerk bir yapılanmaya gidilmesi anlamına geliyor. Bu nedenle de Türkiye, Şam’ı desteklemeli, sınırlarını kapatmalı, geçişleri önlemeli ve şu anda destek verdiği gruplara desteğini kesmeli” dedi.
ABD’nin, Suriye’de PYD’yi ve Irak’ta Barzani’yi IŞİD ile mücadelede kara gücü ve müttefik olarak gördüğünü kaydeden Pekin, buna karşı Türkiye’nin eğer yakın gelecekte toprak kaybı yaşamak istemiyorsa mutlaka ABD’ye tepkisini göstermesi gerektiğini söyledi. “Türkiye, ABD’ye karşı İncirlik Üssü ile Mersin ve İskenderun limanlarını kullandırmama kararı almalıdır. Bunun bedeli olacağı açıktır ama bu bedeli ödeyebilecekse Türkiye bunu yapmalı parçalanma sırası kaçınılmaz olarak Türkiye’ye gelecektir” diyen Pekin, ABD’nin politikasına karşı Türkiye’nin Şam rejimiyle işbirliğine gitmesi gerektiğini savundu.
Moskova destekli Şam ile yakınlaşma mı?
Suriye’de 5 kez görüşme yaptıklarını anımsatan Pekin, Suriye Dışişleri Bakanı Valit Muallim, Suriye Baas Partisi Genel Sekreteri Abdullah El-Ahmar ve Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Tümgeneral Ali Memluk ile temasları olduğunu ifade etti. Önümüzdeki günlerde yeniden Şam’a gitmeyi planladıklarını açıklayan Pekin, ancak bu sefer sadece Vatan Partisi olarak değil diğer siyasi partilerden katılımcılar ile bir “Ankara Heyeti” gibi Esad rejimiyle görüşmek istediklerini bildirdi.
Rusya’ya Aralık 2015’te gittiklerini kaydeden Pekin, Putin’e yakınlığıyla bilinen Alexander Dugin ile Moskova’da görüşmeler yürüttüklerini ifade etti. 14 Temmuz’da Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammet Dervişoğlu ile Cumhurbaşkanlığı’ndan isimler ile görüştüğünü belirten Pekin, Dugin’in yine 3 Ağustos’ta Erdoğan-Putin görüşmesi öncesinde Ankara’da olduğunu dile getirdi.
Bu noktada Rusya ile Türkiye’nin, Ortadoğu Bölgesi’nde ortak stratejiye ihtiyaç duyduğunu savunan Pekin, Ankara’nın dış politikasını gözden geçirmesinde de Rusya’nın katkısı olacağını da savundu. İran’ın da işbirliğiyle yeniden Suriye politikası değerlendirmesi yapılabileceğini belirten Pekin, istihbaratçılar arasında temaslar yürütüldüğüne inandığını da kaydetti.
Türkiye’nin “Esad gitmeli” şeklinde özetlenebilecek yaklaşımından vazgeçmesi gerektiğini kaydeden Pekin, Rusya’nın ise Suriye konusunda Türkiye gibi toprak bütünlüğünden yana olduğunun altını çizdi
