Erişilebilirlik

Basın Bayramı’na MHP’nin 154 kişilik listesi damga vurdu: “Baskılar, tehditler vız gelir”


TGC Basın Bayramı Günü'nde Timur Soykan ödül aldı.
TGC Basın Bayramı Günü'nde Timur Soykan ödül aldı.

Türkiye’de gazeteciler, sansürün kaldırıldığı günü 76 yıldır Basın Bayramı olarak kutluyor. Bu yılki Basın Bayramı’nda ağırlıklı olarak MHP’nin hazırladığı ve içinde 63 gazetecinin bulunduğu, 154 kişilik liste konuşuldu. TGC Basın Özgürlüğü Ödülü’nü alan Timur Soykan, “Ne tehditler ne baskılar, hepsi vız gelir” dedi

Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamit’in istibdat rejimine son veren 2. Meşrutiyet’in ilanından bir gün sonra, 24 Temmuz 1908’de gazetecilerin, sansür memurlarının gazetelerine girişlerini reddetmesi, 1948’den beri Türkiye’de “Basın Bayramı” olarak kutlanıyor.

12 Mart 1971’deki askeri müdahale sonrası birçok gazetecinin tutuklanmasının ardından da 2015 yılında çok sayıda gazetecinin tutuklu bulunması, gazetecilerin Basın Bayramı’nı “Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü” olarak kabul etmesine yol açtı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de 1989’dan beri çok uzun zamandır her 24 Temmuz’da Basın Özgürlüğü Ödülü veriyor.

Basın Bayramı’na MHP’nin 154 kişilik listesi damga vurdu: “Baskılar, tehditler vız gelir”
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:27 0:00


Bu yıl seçici kurul, “insan hakları ihlalleri ve yolsuzlukları” ortaya çıkaran haberleri nedeniyle Birgün gazetesi yazarı Timur Soykan’ı ödüle layık gördü.

Basın Özgürlüğü Ödülü sahibi Timur Soykan: “Listede olmak doğru olduğumuzu gösteriyor; ne tehditler ne baskılar, hepsi vız gelir”

Timur Soykan, dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de basın toplantısında da söylediği gibi, ifadeleri alınmak üzere haklarında savcılığa şikayet başvurusunda bulunulan 154 kişilik listede yer alan 63 gazeteciden biri.

Ödülü aldıktan sonra VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Birgün gazetesi yazarı ve Halk TV programcısı Soykan, 154 kişilik listede yer almasının kendisine doğru yolda olduğunu gösterdiğini ve bundan kıvanç duyduğunu söyledi.

Timur Soykan, “Aslında o listede olmak bir şekilde doğru yolda olduğumuzu, gerçek hakikatin peşinde gittiğimizi bana gösteriyor. Demek ki bir Sinan Ateş cinayetini, bir siyasi cinayeti aydınlatmak için doğru yoldayız ve o birilerini rahatsız ediyor. Ne tehditler ne baskılar, hepsi vız gelir. Bu ülkenin geleneklerinde Uğur Mumcular, Musa Anterler, Abdi İpekçiler, Metin Göktepeler, Hrant Dinkler var. Onlar nasıl pes etmediyse bu ülkede kesilmeyecek, gerçeği savunacak çok fazla gazeteci var ve o mücadele devam ediyor, her zaman da devam edecek” dedi.


Önceki gün Yeni Zelandalı bir uyuşturucu baronunun şikayeti üzerine karakolda ifade verdiğini belirten Timur Soykan, ifade vermekten haber yapmaya zor fırsat bulduğunu söyledi.

Soykan, geçen yılın sonunda dünyada Kırmızı Bülten ile aranırken İstanbul’a yerleşen Yeni Zelandalı uyuşturucu baronu Duax Ngakuru’nun, Pakistanlılar’ın Türkiye’ye yerleşmesi için faaliyet yürüttüğünü yazmıştı.

Birgün gazetesi yazarı, “Türkiye medya tarihi açısından çok çok karanlık bir dönem yaşıyor. Gazeteciler sürekli hedef gösteriliyor, gazeteciler tehdit ediliyor, gazeteciler dövülüyor, gazeteciler hapsediliyor, gazeteciler işsiz bırakılıyor. Hatta gerçek bir distopyanın içinde haberi koruma mücadelesi veriyor gazeteciler” diye konuştu.

Altan Öymen: “Türk basını bugün özgürlüklerden en uzak sistemin uygulanmasını yaşıyor”

1950’de gazeteciliğe başlayan ve 74 yıllık meslek yaşantısıyla Türkiye’nin aktif en kıdemli gazetecisi olarak kabul edilen eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen de Timur Soykan’ın saptamalarına katılıyor.

TGC Basın Bayramı Günü etkinliklerine gazeteci ve eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen de katıldı.
TGC Basın Bayramı Günü etkinliklerine gazeteci ve eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen de katıldı.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Öymen, “Türk basını bugün maalesef demokrasiye geçişten sonraki dönemlerin en kötüsünü, en özgürlüklerden uzak bir sistemi ve bu sistemin uygulanmasını yaşıyor. Bugün sansürün kaldırılışının yıldönümü. Peki bugün basın özgürlüğü gününde biz neyi konuşuyoruz? 154’ler hadisesini. Sayın Bahçeli de kabul etti bu işi. Ve bunlardan hesap sorulacağı anlamında cümleler kurdu. Dedi ki sonradan ‘biz bunları hep hukuk içinde yapacağız’. Yani başka şekilde zor kullanarak falan değil. Peki hukuk içinde dediği zaman hukuk ne alemde? Anayasa Mahkemesi'nin kararlarından müşteki yani onları tasvip etmiyor Sayın Bahçeli ama Anayasa Mahkemesi'nin bu yüzden kapatılması gerektiği yolunda da sözler söylüyor. Yani bugün adalet üzerinde, adalet mekanizması üzerinde yapılan baskıları etkileme gayretlerinin haddi hesabı yok” ifadelerini kullandı.

Sibel Güneş: “Gazetecilerin fişlendiği ve tehdit edildiği bir ülkede yaşıyoruz, MHP’nin gazetecileri hedef göstermesi demokrasi ayıbı”

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğü sorunlarının TBMM Genel Kurulu’nda özel bir oturumda konuşulması için çağrıda bulundu.

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş basın, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından ülke tarihinin en ağır döneminden geçildiğini dile getirdi.

TGC Basın Bayramı Günü
TGC Basın Bayramı Günü

VOA Türkçe’nin konuştuğu Güneş, “Gazetecilerin, çalışma ve yaşam güvenliklerini koruma sorumluluğu olan siyasetçiler, bizzat gazeteciler için tehdit oluşturuyor. Sürekli gazetecilerin fişlendiği ve tehdit edildiği bir ülkede yaşıyoruz. İktidar ve iktidarın ortağı MHP'nin, gazetecileri özellikle siyasi davaları takip eden meslektaşlarımızı sürekli hedef göstererek baskı altına almaya çalışmasının, basın özgürlüğü açısından ağır bir hak ihlali olduğunu düşünüyoruz. Son olarak 63 gazeteci hedef gösterildi. MHP'nin bunu istikrarlı bir şekilde sürdürüyor olması gerçekten müthiş bir demokrasi ayıbı. Dünyanın herhangi bir ülkesinde gazetecileri hedef göstermekten ve gazetecileri dövdürmekten sorumlu insanların olduğu bir parti var mı bilmiyorum. Hem iktidara, hem de iktidar ortaklarına ve muhalefete, sağduyu çağrısı yapıyoruz” dedi.

Kanlı: “Yapılan iş gazetecileri hedef göstermek, bu utanç verici bir durum”

Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı da sansürün kaldırılmasının 116. yıldönümünde Türkiye’deki gazetecilerin hukuki baskı altında olduğunu vurguladı.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Kanlı, “Bugünkü Türkiye'de maalesef sansürün kaldırılması bir şaka gibi. Çünkü hukuk, basın üzerinde etkili bir alet olarak kullanılmakta. Gazeteci sahipliği etkili bir alet olarak kullanılmakta. İktidarın gazete sahipliği ile ilişkileri bir alet olarak kullanılmakta. Dolayısıyla bugün sansür ve otosansür hikaye gibi olmuş durumda. Yapılan iş, gazeteciyi hedef göstermedir. Bu ülkemizde siyaset açısından da gazetecilik açısından da gelinen utanç verici bir durumdur. Ve bunu işte ‘biz tehdit etmiyoruz kimseyi’ gibi hafife almak da son derece insanlarla dalga geçmek gibi bir olaydır. MHP'nin iktidar olduğunu fark etmesi gerekir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

Forum

XS
SM
MD
LG