ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Türkiye ile operasyon yürütüleceği açıklamasını değerlendirerek, “Diğer koalisyon ortaklarıyla olduğu gibi Türk hükümeti ile de bu konuyu görüşüyoruz. DAEŞ’in sınırda kontrol ettiği bölge konusunda birlikte çalışarak daha iyi sonucu nasıl alabiliriz? Bakan’ın atıfta bulunduğu, bu devam eden görüşmeler ve önümüzdeki dönemde Suriye’nin kuzey batısında bu soruna çare bulmak için işbirliğinin yoğunlaştırılması beklentisi” dedi.
Büyükelçi John Bass, TBMM’deki yemin töreni açılışını diplomatik locada takip etti. Meclis’ten ayrılışı sırasında Amerika’nın Sesi’nin de aralarında bulunduğu birkaç gazeteci ile sohbeti sırasında Bass, Bakan Kerry’nin yaptığı açıklamaya ilişkin detay vermekten kaçınarak, şunları dile getirdi:
“DAEŞ, Türkiye – Suriye sınırının bir bölümünü kontrol ediyor ve bu bölümün kontrolünden yararlanarak insanları ve malları kaçak geçiriyor ve bundan elde ettiği kazanımla Suriye’deki terörizmi finanse ediyor. Diğer koalisyon ortaklarıyla olduğu gibi Türk hükümeti ile de bu konuyu görüşüyoruz; birlikte çalışarak daha iyi sonucu nasıl alabiliriz DAEŞ’in sınırda kontrol ettiği bölge konusunda. Bakan’ın atıfta bulunduğu, bu devam eden görüşmeler ve önümüzdeki dönemde Suriye’nin kuzey batısında bu soruna çare bulmak için işbirliğinin yoğunlaştırılması beklentisi.”
Bass, Antalya’daki G-20 Liderler Zirvesi’ndeki kapalı toplantında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “DAEŞ’i destekleyen ülkeler” sözüyle kimi kast ettiğini de sorumuzu da şöyle yanıtladı:
“Bunu Başkan Putin’e sormalısınız kimi kast ettiğini öğrenmek için. Hepimizin DAEŞ’in Suriye’deki petrol kaynakları üzerindeki kontrolündeki kullanarak para kazanması ve bunu da silah satın almak ve kontrolü altında yaşayan insanları terörize etmekle kullanacağından endişe ediyoruz. Hepimizin DAEŞ üzerinde baskı kurmak için yeni yollar bulmak konusunda çalışması gerekir. Basında çıkan haberlerde koalisyon uçaklarının petrol tankerlerini vurduğunu da görmüş olabilirsiniz. Bu bizim bu konudan endişe duyduğumuzun göstergesi.”
G-20 Liderler Zirvesi’nde sırasında ABD Başkanı Barack Obama’nın Suriyeli mültecilere daha fazla yardım yapılması yönündeki sözlerini de sorduğumuz Büyükelçi Bass, ABD içerisinde mülteci alımıyla ilgili iç siyasi tartışmaya da atıfta bulunarak, sözlerini şöyle devam ettirdi:
“Bildiğiniz gibi ABD’de halen devam eden bir tartışma var. Bu tartışmanın konusu ABD’nin kabul edeceği mülteci sayısının arttırılması üzerine. Başkan Obama’nın önerisi üzerine eyaletlere ne kadar mülteci alınacağını konusunu ortaya koyduk. Bizim kendi demokratik sürecimiz içerisinde bunun nasıl yol alacağını göreceğiz. Eyalet parlamentolarının bu konudaki görüşlerine saygı gösterilecektir. Ama şunun da önemli olduğunu söylemek isterim. Bugüne kadar ABD, Suriyelilere 4,5 milyar dolar yardımda bulundu. Bunların kimisi Türkiye, Ürdün ve Lübhan gibi komşu ülkelerde sığınmacı. Ancak biz Suriye’nin içinde yaşamakta olanlara da destek sağlıyoruz. Halen orada yaşanabilecek güvenceye sahip olduklarını düşünen Suriyelilere. Bizim inancımıza göre en iyi yaklaşım, insanların kendilerini gitmek zorunda hissetmedikleri durumdur.”
Bass’tan diğer partilere de oy verildiği anımsatması
Bu arada TBMM’deki yemin töreninde Leyla Zana’nın kürsüde olduğu anlara da tanıklık etmiş olan Büyükelçi Bass, Amerika’nın Sesi’nin sorusu üzerine konuya ilişkin izlenimlerini ise şöyle paylaştı:
“Çok iyi takip edemedim. Benim Türkçem o kadar iyi değil. Çeviride tam olarak olduğunu yansıtmadı. Bunu doğrudan duymadığım için bir şey söyleyemem. Ancak her parlamentonun kendi iç kuralları vardır. Buna ilişkin yasaları vardır. Tüm parlamentoların denetim ve dengeyi sağlamak için kritik kuramlardır demokratik sistem içerisinde. Bu çerçevede, bu parlamentoların üyelerinin gelenekler ve kurallara uymalarının önemli olduğunu düşünüyorum. Ama şunu da söylemek istiyorum. Parlamento Başkanı (Deniz Baykal)’nın parlamentonun önemiyle ilgili ve parlamentonun yükümlülükleri üzerine sözleri uzlaşma bulmak için yöntemler geliştirilmesi yönündeki sözleri çünkü parlamentonun alacağı kararlar tüm ülkeyi yansıtmaktadır çok önemli bir mesajdı. Bu, Türkiye’nin yeniden tek parti iktidarına eriştiği bu dönemde çok önemli bir mesajdı. Bilindiği gibi pek çok Türk, diğer partiler için de oy verdi. Onlar da parlamentonun nasıl faaliyet gösterdiğini yakından izliyorlar.”
