Başkan Barack Obama, IŞİD militanlarıyla mücadele etmek amacıyla Irak’a asker göndermeyi reddediyor. Bununla birlikte Washington’da yetkililer, IŞİD’i Amerika’nın karşı karşıya kaldığı en büyük tehdit olarak değerlendiriyor. Amerika’nın Sesi muhabiri Henry Ridgwell, Londra’dan gönderdiği haberinde uzmanlara, Batı’nın IŞİD’e yönelik giderek artan belirsiz tavrının, cihatçı örgütü yenilgiye uğratmada yeterli olup olmayacağını sorguluyor.
İslam Devleti örgütü, son iki yılda gevşek yapı içindeki cihatçı gruplardan, Suriye ve Irak’ın bir bölümünü kontrolü altında tutan devasa bir savaş makinesine dönüştü.
Amerika’nın tek tepkisi, örgüte yönelik kısıtlı hava saldırıları oldu. Oslo’daki Norveç Savunma Araştırma Kurumu Terör Araştırmaları Direktörü Thomas Hegghammer, bunun teröristleri yenilgiye uğratmada yeterli olmayacağı düşüncesinde: “Hava saldırıları tek başına yetmez. Yalnızca arı kovanına çomak sokar.”
Başkan Barack Obama, Irak’a Amerikan askeri göndermeyi reddediyor: “Amerika’nın Irak’ta kara savaşına geri çekilmesine izin vermeyeceğiz. Sonuçta kendi aralarındaki görüş ayrılıklarını giderip ülkelerini güvenliğe kavuşturmak Iraklılar’ın kendi sorumluluğu.”
Thomas Hegghammer, Batı ve Irak arasındaki diplomatik stratejinin tarafları, daima üste çıkarmayı amaçladığı görüşünde: “Bölge ülkelerinin eğilimi, Amerika gibi büyük bir ülkenin ortaya çıkıp, insani ve mali kayıpları üstüne alması. Diğer yandan da buna karşı çıkanlar, yerel unsurların daha fazla sorumluluk alıp masrafları üstlenmesini istiyor.”
Mevcut durağanlık IŞİD’e yarıyor. Londra’daki Kings College’de radikal akımları inceleyen Şiraz Mahir şunları söylüyor: “Şu sırada Suriye ve Irak’a asker göndermeye kimse meraklı değil. Bunlar olmadan da bu iki ülkenin ordusu IŞİD tehlikesiyle başa çıkacak güçte değil. Gücü yeten hiçbir Arap ülkesiyse karışmak istemiyor. Bu da IŞİD’in potansiyel tehdit olmasına yetiyor.”
IŞİD’in Hıristiyan ve Yezidi azınlıklara yönelik katliamları ve Amerikalı gazeteci James Foley’i başını keserek öldürmesi gibi faaliyetlerse, Norveçli uzman Hegghammer’a göre, Batı açısından tahrik unsuru: “IŞİD militanları için örgüte siyasi prestij kazandıracak, yeni savaşçı kazandıracak, askeri açıdan çok büyük olmayan, orta büyüklükte bir müdahale işlerine gelir.”
Bazı Batılı ülkeler, Kürt güçlerini silahlandırmaya başladı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Londra Temsilcisi Bayan Sami Abdülrahman, silahların Kürtler’in IŞİD’le savaşmalarına yardım edeceğini söylüyor: “Biz bu ülkelerin asker göndermelerini istemiyoruz. Kendi askerlerimiz, Peşmerge güçlerimiz var. Ancak daha fazla yardıma, özellikle de hava saldırılarına, silahlara, lojistik desteğe ve istihbarat paylaşımına ihtiyacımız var.”
Batı’nın desteğinin IŞİD’i yenilgiye uğratıp uğratmayacağı bilinmiyor. Ancak Amerika ve müttefikleri önümüzdeki günlerde askerlerini Irak’ın çöllerine göndermemeye iyice niyetli görünüyor.
