AKP 2. Olağanüstü Kongresi'ndeki atmosfere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yazılı mesajındaki parti bağı ile Binali Yıldırım'ın "başkanlık sistemi gelecek" sözü damgasını vurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, anayasadaki "tarafsızlık" şartından rahatsızlığını dile getirdiği yazılı mesajı, protokoldekilerce de ayakta dinlendi. Adalet Bakanı ve Divan Başkanı Bekir Bozdağ'ın olduğu mesajda, Erdoğan, AKP'den ayrı düşünülemeyeceğini ifade etti.
AKP 2. Olağanüstü Kongresi'nin açılışı, genel başkan adayı Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım'ın saat 10.30'da salona gelmesiyle yapıldı. Yıldırım çifti, özel yürüyüş platformundan salonu selamladıktan sonra sahneye geldiğinde, Uğur Işılak'ın Erdoğan için yazdığı şarkı çalındı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Sare Davutoğlu, saat 11.15'te kongreye geldi ve kendileri için yenilenmiş vazolardaki kırmızı karanfillerle salonu selamladı. Partililerden yoğun ilgi gördükleri gözlemlenen Davutoğlu çifti, sahneye geldiğinde Ayna Grubu'nun Ahmet Davutoğlu için yazdığı "Bir yiğit adam" şarkısı çalındı.
Vedasında "vefa" vurgusu yaptı
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş'ın kongre hakkında bilgi verdiği açılış konuşması ardından Divan Başkanlığı yerini aldı.
Divan Başkanı Bekir Bozdağ, kongreyi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajıyla açtı. Bu arada 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, yazılı mesajı okundu.
Ahmet Davutoğlu, kürsüye geldiğinde, 28 Ağustos 2014'te genel başkan seçildiği AKP 1.Olağanüstü Kongresi'ni anımsattı. Davutoğlu, “Kurucu liderimiz, kurucu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra ikinci başkan olduğum kongrede ‘vefa kongresi’ demiştim. O günden bugüne ahdimize sadık kaldık, vefa ile görevimizi yaptık. Ülkemizin ve milletimizin hukukunu koruduk. Sizlerle birlikte destansı başarılara imza attık. Partimizin, hareketimizin, davamızın birliğini gözettik. Son nefesimize kadar bunu gözetmeye devam edeceğiz. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz kongrenin de bir vefa kongresi olmasını diliyorum. AK sevdalılar için bu bir veda değil, vefa kongresi olmalıdır. Biz makamlara, mevkilere, koltuklara veda ederiz ama ahdimize, ilkelerimize asla veda etmeyiz, asla dönmeyiz, asla bırakmayız. Biliriz ki bu fani dünyaya veda edeceğiz, geriye milletimize verdiğimiz sözler kalacak. Allah bizleri vefa yolundan ayırmasın” dedi.
AKP’deki kurucu ilkeleri anımsatması dikkat çeken Davutoğlu, “Bu harekette hiçbirimiz vazgeçilmez değiliz. Vazgeçilmeyecek değer ve ilkeler vardır. AK Parti bir zümrenin, bir kliğin partisi olmamıştır. AK Parti Türkiye'nin partisi olmuştur. AK Parti'yi bir millet hareketi yapan da bu dava şuurudur. Riayet ettiğimiz 6 ana ilkeyi hatırlatmak istiyorum. Öncelikli olarak insan onurunu korumaktır. Vicdan hakkaniyetinden şaşmayacağınıza inanıyorum. İstiklal ve istikbal davamıza sahip çıkmalıyız. AK Parti tarihi kader birliği içinde olan ortak milletimizin ürünüdür. Esas olan millet vicdanı ile ortak aklın birleşmesidir. Adalet dördüncü temel ilkemizdir. Beşinci ilkemiz yenilenen milli iradedir. Son ilkemiz, bütün insanlığa merhametle yaklaşmaktır” diye konuştu.
Davutoğlu veda konuşması anlamındaki hitabında "yeni anayasa" ihtiyacına işaret etti ancak "başkanlık sistemi" demedi.
Ardından Bozdağ, genel başkan ve MKYK üyelikleri adaylıklarına başvuru için 15 dakika süre verdi. Bu süre sonunda, Bozdağ, Binali Yıldırım için 1282 delege imzası verildiğini ve tek aday olduğunu ilan etti.
Tek genel başkan adayı olarak kürsüye davet edilen Yıldırım, konuşmasında sıkça ses kısılması sorunu yaşadı. Yıldırım'ın özellikle "başkanlık sistemi" gelmeli yönündeki sözleri sırasında ses sorunu yaşaması dikkat çekti. Bu sırada Sare Davutoğlu, eşi için seçim dönemi mitinglerinde ses kısılmasını engellemek amacıyla kullandığı bitkisel karışımdan Başbakanlık ekibine de talimat vererek hazırlattı.
Yıldırım’ın ilk vaadi Başkanlık oldu
Erdoğan için kurucu genel başkanlık sıfatı yanı sıra “Türkiye’nin mimari” tanımlaması yapan Binali Yıldırım, Erdoğan ile ilişkisini, “Recep Tayyip Erdoğan bir dava adamıdır, milletin adamıdır, büyük Türkiye'nin yılmaz savunucusudur. Her zaman başımız dik, gururla 'Ben Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşıyım, kader arkadaşıyım, gönül arkadaşıyım' dedik. Bundan sonra da demeye aynen devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanım, söz veriyoruz, sevdan sevdamız, davan davamız, yolun yolumuzdur” diye anlattı. Davutoğlu’nun, yanı sıra Abdullah Gül’e de teşekkür ettiklerini kaydeden Yıldırım, kendisi için öncelikli konu başlığını ise terör olarak ilan etti.
“Terör bizim birinci önceliğimiz olacak. Biz bölünmüş yollar yaparız ama Türkiye’yi asla böldürmeyiz” diyen Yıldırım, bölgede can ve mal güvenliği sağlanıncaya değil teröre karşın operasyonları sürdüreceklerini de açıkladı.
Gezi protestoları, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları gibi süreçleri ‘darbe girişimi’ olarak niteleyen Yıldırım, Fethullah Gülen Cemaati’ni hedef alarak ‘paralel yapı ile mücadele’ yaklaşımını vurguladı.
AKP’nin iktidardaki hizmetlerini anlatan Yıldırım, yeni bir anayasa ihtiyacı olduğunu söyleyerek, “Başkanlık sistemini getirmeye hazır mısınız? Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle artık her şey eskisi gibi olmayacak. Yapmamız gereken fiili durumu yasal hale getirmektir. Bunun yolu yeni anayasa ve başkanlık sistemidir” diye konuştu. Bu noktada Yıldırım’ın sesi kısıldı. Ardından “Sesime inat sizinle muhabbet etmeye devam edeceğim. Sesim kısılabilir ama gönülden gönüle giden yolları kimse engelleyemez” diyen Yıldırım, sözü yeniden rejim değişikliğine getirdi. Yıldırım, “Köprüler, tüneller, hızlı trenler tamam ama bir eksiğimiz var. Yeni bir anayasaya ihtiyacı var Türkiye'nin, yeni bir anayasayı, başkanlık sistemini getirmeye hazır mısınız? Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle birlikte artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Siz her ne kadar Cumhurbaşkanımıza 'sorumsuzdur' deseniz de, Cumhurbaşkanımız Türkiye, millet sevdasıdır. Bu gün yapmamız gereken iş fiili durumu yasal hale getirmek ve bu kafa karışıklığını sona erdirmektir. Bunun yolu da yeni anayasadır ve başkanlık sistemidir” dedi.
AB’ye de mesaj verdi
Önümüzdeki hafta 65. Hükümeti’ni kuracak olan Binali Yıldırım, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler konusundaki mesajıyla dikkat çekti. Mülteci krizini anımsatan Yıldırım, “Avrupa kapılarını kaparken, Türkiye bütün mazlum insanlara kucağını açmış, 3 milyon kardeşimizi bağrına basmıştır. Bize yakışan da budur. Avrupa Birliği'nin yapması gereken bir şey var. Türkiye ile ilgili tam üyelik konusunda, göçmenler konusunda kafa karışıklığına bir son vermelidir. Türkiye hakkında ne düşündüklerinin bilinme zamanı gelmiştir. Türkiye Avrupa Birliği üyesi olsa da olmasa da insan hak ve özgürlüklerini geliştirme konusunda her türlü uygulamayı yaptı, yapmaya devam edecek” diye konuştu.
Tek aday seçimi yapıldı
Yıldırım’ın konuşması bittiğinde AKP 2. Olağanüstü Kongresi’nde genel başkan seçimine geçildi. AKP’nin bin 470 (1470) delegesinden bin 411’i (1411) seçime katıldı. Çankaya İlçe Seçim Kurulu’nun gözetimindeki seçim sonucunda Bozdağ, oylardan 6’sının geçersiz sayıldığını ve Yıldırım’ın bin 405 (1405) delege oyuyla genel başkan seçildiğini duyurdu. Böylece Binali Yıldırım, 14 Ağustos 2001’den beri Türkiye siyasetindeki AKP’nin üçüncü genel başkanı oldu.
Parti yönetiminde 26 koltuk değişti
Kongrede tek liste olarak Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri seçimi de yapıldı. Delegeler kendilerine açıklanan ve herhangi bir yarışa ya da değişikliğe olanak tanınmaksızın tek liste kabul edildi.
Yeni MKYK’da 26 isim değişti ve Ömer Çelik, Numan Kurtulmuş, Mevlüt Çavuşoğlu, Faruk Çelik ile Yalçın Akdoğan gibi isimler parti yönetiminde yer almadı.
MKYK’daki isimler şöyle: Ahmet Sorgun, Ayhan Ogan, Ayşe Suna Köseoğlu, Cevdet Yılmaz, Emine Nur Günay, Erol Kaya, Fatma Şahin, Fatma Güldemet Sarı, Fazilet Dağcı Çığlık, Fevzi Şanverdi, Hüseyin Özbakır, Jülide Sarıeroğlu, Mahmut Kaçar, Markar Esayan, Murat Baybatur, Mustafa Köse, Mustafa Savaş, Mustafa Yel, Özben Gökçen, Sema Ramazanoğlu, Serkan Bayrak, Şaban Dişli, Veysi Kaynak, Yasin Aktay, Zeyit Aslan ve Zeynep Alkış.
Davutoğlu, Saray’dan istifa ile ayrıldı
Bu arada kongrede Yıldırım’ın seçildiği duyurulması ardından Davutoğlu ise, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gitti ve Erdoğan’a başbakanlıktan istifasını sundu. TBMM’de yeni hükümet onay süreci tamamlanıncaya dek Başbakan konumunda kalacak olan Davutoğlu’nun ardından Yıldırım, Saray’daydı. Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin 65. Hükümeti’ni kurmakla görevlendirildi.