Kıbrıs’ı üye yaparak sorunu daha karmaşık hale getiren Avrupa Birliği de artık bir çözüm bulunmasının gerekli olduğu görüşünde.
Avrupa topraklarında onlarca yıldır süren girişimlere rağmen bir türlü çözüm bulunamayan ender konulardan biri olan Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak taraflar bir kez daha buluşuyor. Adres yine İsviçre’nin Cenevre kenti. Sorunla ilgili birincil derecedeki tarafların tutumunda değişiklik olduğunu söylemek zor olsa da ikincil aktörlerde çözümsüzlüğün sıkıntısını yakından hissetmek mümkün. Bu aktörlerden biri de sorunlu taraflardan birini üye yaparak konuyu çok daha karmaşık hale getiren ve artık kendisi de işin içinden çıkamayan Avrupa Birliği.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Cenevre’deki görüşmeler öncesinde yaptığı yazılı açıklamada yaşanan sıkıntıyı net şekilde dile getirdi. Soruna çözüm bulmakta geç kalındığını vurgulayan Barroso, “Görüşmelerde bir ilerleme kaydedilmesi gerekli” ifadelerini kullandı. Bu görüşte olan tek isim Barroso değil. Avrupa Birliği üyeleri arasında artık yolun sonuna gelindiğini ve kısa sürede çözüm bulunmaması halinde “herkesin kendi yoluna gitmesi” gerektiğini düşünenlerin sayısı artıyor.
Barroso, adadaki liderlere görüşmeleri sıklaştırmaları ve hızlı bir biçimde çözüme yönelik adım atmaları çağrısı yaparken, “Birleşmiş bir Kıbrıs, tüm Kıbrıs vatandaşlarının ve Avrupa Birliği’nin yararına olacak” dedi.
Bu sorunun çözülmesinden en fazla fayda sağlayacak ülkelerin başını ise Türkiye çekiyor. Kıbrıs’ın üye yapılmasının üzerinden geçen yedi yılda soruna kapsamlı çözüm bulma yönünde somut adım atıldığını söylemek mümkün değil. Rum Kesimi’nin üyeliğin verdiği rahatlıkla hareket etmesinin, Avrupa Birliği’nin de üyesine karşı tavrı alamamasının faturası ise sürekli Ankara’ya kesiliyor. Kıbrıs sorunu kelimenin tam anlamıyla Türkiye’nin üyelik sürecini zehirleyen bir niteliğe büründü. Bu sorun kaynaklı nedenlerle Türkiye’nin 8 müzakere başlığı 2006’dan bu yana askıda. Kıbrıs Rum Yönetimi de aslında konuyla pek de ilgisi olmayan 6 başlığı bloke etmiş durumda. Kapsamlı bir çözüm Türkiye’nin üyelik sürecinde yaşanan tıkanıklığı açacak anahtarların başını çekiyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un hedefi bir yıl içinde çözüme ulaşmak. Aslında siyasi irade ve iyi niyetle masaya oturulması halinde soruna aylar değil haftalar içinde çözüm bulunabileceği de sıklıkla dile getiriliyor. Zaman zaman attığı adımlar ve yaptığı açıklamalarla “Gerçekten çözüm istiyorlar mı yoksa tek dertleri Türkiye’ye üstünlük taslamak mı?” dedirten Rum Yönetimi’nin “takvim” fikrine yönelik kronik alerjisi ise Cenevre’den göstermelik el sıkışmalar dışında somut bir sonuç çıkma olasılığını azaltıyor.