Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, iki yıl boyunca görüşmelerin çevrimiçi ya da hibrid bir şekilde yapılmasının ardından bu yıl yeniden dünya liderlerini New York’ta yüz yüze biraraya getirdi.
İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından çok uluslu ilişkiler aracılığıyla kalıcı bir küresel barış sağlama umuduyla kurulan Birleşmiş Milletler’in Genel Kurulu bu yıl 77’nci kez toplandı.
Kurul toplantısı, dünyanın dört bir yanında neredeyse her alanda krizlerin yaşandığı bir dönemde yapılıyor.
Rusya'nın Ukrayna’ya açtığı savaş, enflasyon ve ekonomik istikrarsızlık, terör ve ideolojik aşırıcılık, çevresel çöküş ve yıkıcı sel, kuraklık, yangınlar ve hala devam eden pandemi, gündemdeki zorlayıcı konuların sadece birkaçı.
BM'nin üst düzey toplantıları 19 Eylül’de, bir eğitim zirvesiyle başlandı. Corona virüsü pandemisinin en fazla etkilediği alanlardan olan ve son iki yılda büyüyen sorunların etkisinin muhtemelen uzun yıllar hissedileceği eğitim alanının yanısıra diğer alanlarla ilgili olarak da liderler bugün itibariyle konuşma yapıyor. Liderlerin hitapları 26 Eylül’e kadar devam edecek.
Bu yıl her ne kadar eskiye dönüş olarak lanse edilse de devam etmekte olan Corona virüsü pandemisine karşı bazı tavizler verildi.
Temel sağlık protokollerine ek olarak, BM'nin Manhattan şehir merkezindeki kampüsünde birkaç yan etkinlik gerçekleştirilecek.
Genel Kurul’a tüm liderler katılıyor mu?
BM Genel Kurulu’na tüm ülke liderleri davet ediliyor. Kurulda söz almak isteyen liderlerin ya da üst düzey heyet temsilcilerinin New York’ta bulunması gerekiyor.
Ancak bu kuralda bu yıl bir istisna yapıldı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski görüşmelere çevirimiçi katılacak. Şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana ülkesinden ayrılmayan Zelenski’nin bir video ile hitap etmesi geçen hafta Cuma günü Genel Kurul’da oylamaya sunularak onaylandı.
Bu yıl Macar diplomat Csaba Körösi’nin başkanlığında yürütülen 77’nci BM Genel Kurulu’nda, Zelenski’nin önceden kayda alınan videolu mesajı yarınki oturumun ikinci yarısında yayınlanacak.
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping kurul toplantılarına katılmayan ülke liderleri arasında. İki ülkeyi temsilen dışişleri bakanları New York’ta.
Genel Kurul toplantılarına katılımla hedeflenen nedir?
BM’nin gerçek anlamda etki gücü, kurumun kuruluşundan bu yana sorgulanıyor. Ancak Genel Kurul görüşmelerine üst düzey katılımın avantajları ülkeler için oldukça önemli.
Kurul, ülke yönetimlerine, uluslararası bir platformda gündemlerindeki konuları, yaşadıkları sıkıntıları paylaşma ve eylem için çağrı yapma şansı sunuyor.
Örneğin, bu yılki oturumlarda, birçok ülkenin, uluslararası ilişkilerdeki “mevcut hegemonik yapıya” karşı tepkilerini tüm liderler önünde dile getirmesi bekleniyor.
Diğer taraftan, çok uluslu katılımla düzenlenen Genel Kurul oturumlarının dışında, liderler ikili ilişkilere dayalı görüşmeler de yürütüyor.
Liderlere ne kadar konuşma süresi tanınıyor?
Genel Kurul’a hitap eden liderlerin, konuşmalarının süresini 15 dakikayla sınırlı tutması bekleniyor. Bu kural, BM’nin internet sayfasında da liderlere “nazik bir hatırlatma” olarak da yer alıyor.
Ancak çoğu kez liderlerin konuşmaları belirlenen bu süreyi epey aşabiliyor.
Kurul tarihinde şu ana kadar kayıtlara geçen en uzun konuşmayı Küba lideri Fidel Castro yaptı. Castro’nun 1960 yılında yaptığı tarihi konuşma 269 dakika sürdü.
Konuşma yapacak liderlerin sırası nasıl belirleniyor?
BM Genel Kurulu’nda ilk konuşmayı geleneksel olarak Brezilya yapıyor. Bunun geleneğin ardında, kurul toplantılarının ilk yıllarında, diğer ülkelerin liderlerinden ilk konuşmayı yapma teklifi gelmediğinde Brezilya’nın bu rolü üstlenmeye her seferinde gönüllü olmuş olması yatıyor.
Genel Kurul toplantısına ev sahipliği yapan ABD ise konuşmalarda Brezilya’dan sonra ikinci sırayı alıyor. Ancak bu yıl ABD Başkanı Joe Biden, İngiliz Kraliçe II. Elizabeth’in cenaze töreni için İngiltere’de olduğundan, konuşması yarına ertelendi.
İlk ve ikinci liderlerin ardından sırayı takip edecek liderlerin belirlenmesi, hangi ülkelerin devlet başkanlarını, hangilerinin bakan ya da diğer üst düzey yetkililerini gönderdiklerine bağlı oluyor. Sıralamada göz önünde bulundurulan bir diğer kriter de ülkelerin tercihleri ve coğrafi denge oluyor.
Konuşmaların içeriğiyle ilgili beklentiler neler?
BM Genel Kurulu’nun her yıl düzenlenen toplantılarına esasen “tartışma” adı veriliyor. Konuşmalar sürerken dinleyicilerden soru ya da yorum alınmadığından, kimileri bunun bir tartışma zemini yaratmadığı görüşünü savunuyor. Ancak liderlerin kullandığı ifadeler yer yer yeni tartışmaların alevlenmesine neden olabiliyor.
Zelenski’nin Rusya’nın işgali öncesinde, geçen yılki Genel Kurul’da yaptığı konuşmada Birleşmiş Milletler’i “emekliye ayrılmış bir süper kahraman” olarak tanımlaması, tartışma yaratan ifadelere verilebilecek örnekler arasında.
BM Genel Kurulu, üye ülkelerin liderlerine, karşılaştıkları eleştirilere karşılık verme şansı da sunuyor.
Genel Kurul’da sadece üye devletler mi yer alıyor?
Üye ülke sayısı 193 olan BM’nin her yıl düzenlenen Genel Kurul’unda sadece devlet liderleri söz almıyor. Bağımsızlık ve devlet kurma mücadelesi devam eden Filistin, Katolik Kilisesi’nin kutsal temsilcisi Vatikan ve Avrupa Birliği bu yıl Kurul’a hitap edecek daimi gözlemciler arasında.
Bu yıl hangi liderlerin konuşmaları merakla bekleniyor?
Her yıl olduğu gibi bu yıl da birçok liderin yapacağı konuşmalar hem bölgesel hem de küresel açıdan kilit önem taşıyor.
Bu yıl Biden ve Ukrayna lideri Zelenski’nin konuşmasının yanısıra, İngiltere’nin yeni Başbakanı Liz Truss, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Mısır lideri Abdülfettah El Sisi, Kenya lideri William Ruto ve Fransız lider Emmanuel Macron, gözlerin dikkatle çevrildiği konuşmacılar arasında.
Ukrayna’yı işgali nedeniyle yaptırımlarla karşı karşıya olan Rusya’yı temsilen kurula hitap edecek olan Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da kilit konuşmacılardan biri.
ABD ile BM arasında, kurula katılımın ikili yaptırımları kapsamayacak şekilde uygulanmasına yönelik anlaşmaya rağmen, Lavrov’un, yaptırımlar nedeniyle vize sorunu yaşayabileceği gündeme gelmişti.