Erişilebilirlik

BM: ‘Suriye’nin Kuzeydoğusunda Hala Çatışmalar Yaşanıyor’


Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye yapılan insani yardımlar masaya yatırıldı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye yapılan insani yardımlar masaya yatırıldı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Suriye’ye yönelik yapılan insani yardımla ilgili son durumu değerlendirdi. Türkiye’nin 9 Ekim’de Suriye’ye başlattığı askeri harekatın ardından, 17 ve 22 Ekim’de sağlanan mutabakatların sonrasında, Suriye’nin kuzeydoğusunda büyük ölçüde azalsa da halen taraflar arasında çatışmaların yer yer sürdüğüne dikkat çekildi.

Türkiye’nin Suriye’ye yönelik askeri harekatının başlamasının ardından bölgeyi terk eden sivillerin çoğunluğununsa yaşadıkları yerlere geri döndükleri belirtildi.

BM İnsani Yardım Koordinasyonu ve Acil Yardımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, konsey üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, Suriye’nin kuzeybatısındaki insani durumla ilgili oldukça endişeli olduklarını belirtti.

"Son iki günde İdlib’e yüzden fazla hava saldırısı yapıldı"

BM Genel Sekreter Yardımcısı Lowcock, “Son haftalarda, Suriye’nin kuzeybatısında giderek artan hava ve kara saldırıları çok sayıda sivilin yaşamını yitirmesine neden oldu. Sadece son iki günde, İdlib bölgesinde yüzden fazla hava saldırısı gerçekleşti. İdlib nüfusunun yarısı yerlerinden edildi. Yüz binler Türkiye sınırı yakınlarında çoğu resmi olmayan kamplarda yaşamlarını sürdürme savaşı veriyor” dedi.

"Türkiye’nin askeri harekatı sonrasında bölgeyi terk eden sivillerin çoğunluğu geri döndü"

Lowcock, Türkiye’nin bölgeye başlattığı askeri harekatla sonrasında sağlanan anlaşmalar çerçevesinde ülkenin kuzeydoğusundaki çatışmaların şiddeti ve sayıları azalsa da “Resulayn ve Tel Abyad’ın Türk sınırına yakın bölgelerinde çatışmalar hala devam ediyor“ ifadelerini kullandı.

Lowcock, Türkiye’nin 9 Ekim’de başlattığı askeri harekat sonrasında, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), 49’u hava ve kara saldırıları sonucu, 31’i de muhtelif patlamalar sonucu toplam 80 sivilin yaşamını yitirdiğini kaydetti.

Türkiye’nin askeri harekatı sonrasında bölgeden 200 bin sivilin göç etmek zorunda olduğunu kaydeden Lowcock, “Anlaşmalar sonrasında bölgeyi terk edenlerin çoğu yaşam yerlerine yeniden döndü. Bu rakam yaklaşık 70 bin kişiye düştü” diye konuştu.

Ülke genelinde 11 milyon kişinin insani yardıma ihtiyaç duyduğunu belirten Lowcock, bu sayının nerdeyse ülke nüfusunun yarısına eşit olduğunu kaydetti.

BM ve ona bağlı insani yardım kuruluşlarının ayda 5,6 milyon Suriyeli’ye insani yardım ulaştırdığını kaydeden Lowcock, “Suriye’ye insani yardımı sınır ötesinden sağlıyoruz. Neredeyse 4 milyon Suriyeliye bu yolla insani yardım ulaşıyor“ dedi.

Suriye’ye sınır ötesinden insani yardım kararı Aralık’ta sona erecek

Lowcock, Konsey üyelerine Suriye’ye sınır ötesi insani yardımın yapılmasıyla ilgili 2014 yılının Temmuz ayında alınan 2165 sayılı Güvenlik Konseyi kararının Aralık ayında sona ereceğini hatırlattı.

Konsey’in bu yönde yeni bir karar alması gerektiğini ifade eden Lowcock, “Güvenlik Konseyi’nin 2165 sayılı kararı çok önemli. Sınır ötesi insani yardım operasyonlarımızı sürdürebilmemiz gerekiyor. Bu A planımız başka da bir B planımız yok. Geçen ay Türkiye'ye gittim ve sınır ötesinden düzenlediğimiz insani yardım operasyon merkezlerini ziyaret ettim. Yardımı nasıl başarıyla dağıttığımızı gördüm. Biz BM olarak 2014 yılından günümüze kadar, Güvenlik Konseyi kararında belirtilen dört sınır kapısından yaklaşık 30 bin tır insani yardımı Suriye’ye gönderdik. Suriyeli sivillere gıda yardımı, su, tıbbi yardım, barınak ve diğer genel ihtiyaç yardımları sağladık. Bugün daha öncesinde hiç olmadığı kadar, çok daha fazla sayıda sınır ötesi operasyon mekanizmasını kullanıyoruz. Bu mekanizmayı devam ettirmememiz şart“ dedi.

"Türk hükümetiyle halkına şükran ve saygılarımı yeniden sundum"

Türkiye'den yapılan insani yardım operasyonlarının geçen yıla göre yüzde 40’tan fazla artış gösterdiğini belirten Lowcock, “Bu operasyonlar sayesinde Suriye'nin kuzeyindeki daha da kötü bir hale dönüşebilecek insani krizleri önleyebildik. Geçen ay Türkiye'yi ziyaret ettiğimde, mültecilere istisnai ve uzun süreli misafirperverlikleri için Türkiye Hükümeti ve halkına duyduğum derin saygı ve şükranlarımı yeniden sunma fırsatım oldu. Aynı şükranı dileklerimi, mültecilere yardım eden Ürdün, Lübnan, Irak, Mısır ve diğer ülkelere de bildiriyorum. Uluslararası topluma mültecilere daha cömert olma çağrısı yapıyorum” dedi.

XS
SM
MD
LG