Bosna Hersek’te Zvornik polis karakoluna düzenlenen terör saldırısından sonra oluşan siyasi gerilim azalsa da yerel ve uluslararası uzmanlar Bosna’da İslamcı radikallerin etkilerini arttırmasından kaygı duyuyor.
Bosna Hersek’te 27 Nisan’da Zvornik’te meydana gelen saldırıda bir polis memuru ölmüş, iki memur da yaralanmıştı. Amerika ve AB saldırıyı kınadı. ABD Dışişleri Bakanlığı tüm ilgili kurumlara kapsamlı ve profesyonel bir soruşturma yürütmeleri çağrısında bulundu ve olayın siyasileştirilmemesi için gerekli önlemleri almaları tavsiyesinde bulundu.
Johns Hopkins Üniversitesi Transatlantik İlişkiler Merkezi’nden Balkanlar uzmanı Profesör Daniel Serwer, olayın yetkililere karşıgirişilen kabul edilemez bir saldırı olarak herkes tarafından kınanması gerektiğini ancak bir olayın Bosna’da İslamcı radikalleşmenin arttığı algısı yaratmaması gerektiğini söylüyor.
Bosna’nın küresel çapta bakıldığında teröre olan desteğinin çok az olduğuna dikkati çeken uzman, Ortadoğu’da birçok ülkenin Bosna’dan çok daha fazla terörist çıkardığını belirtiyor. Serwer’a göre, Bosna’nın yapması gereken, siyasi nedenlerle cinayet işleyenleri kontrol altına almak. Güvenlik uzmanları da benzer büyüklükte Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında Bosna’dan IŞİD’e katılan cihatçı sayısının çok da yüksek olmadığını hatırlatıyor.
John Hopkins Üniversitesi Uluslararası Araştırmalar Fakültesi’nden (SAIS) Edward Joseph ise daha kaaygılı ve Bosna’da İslamcı radikalleşmenin ülkenin etnik sorunları göz önünde bulundurulduğunda bir tehdit oluşturduğunu söylüyor.
Amerika’nın Sesi Bosna Yayın Bölümü’ne konuşan Joseph, Bosna’daki derin etnik ayrımlar nedeniyle, az sayıda da olsa radikalleşen Boşnaklar’ın ülke için tehdit oluşturabileceğine dikkati çekti. Uzman, genç radikal Müslüman gençlerin ülkedeki gerilimi arttırabileceği, ülkenin Avrupa Birliği ve NATO entegrasyonunun önünde engel oluşturabileceği uyarısında bulundu.
Son saldırıda polis memurunun öldürülmesi üzerine Bosna Hersek’in Sırp Cumhurbaşkanı Milorad Dodik ülkedeki Sırp Cumhuriyeti bölgesinin özerkliğinin arttırılması çağrısında bulundu. Sırp Cumhuriyeti 2005 Dayton Anlaşması çerçevesinde oluşturulan federasyonun parçası.
Daniel Serwer, Dodik’in bu çıkışını “kabul edilemez,” olarak nitelendirdi ve cumhurbaşkanın olay üzerine ülkenin bütünlüğünü tehdit etmesini yanlış bulduğunu vurguladı. Amerika ve AB’nin Sırp Cumhuriyeti’ne Bosna Hersek’in bir parçası oldukları ve ancak bu devletin bir parçası olarak AB ve NATO üyesi olabilecekleri konusunda son derece bir mesaj verdiğini hatırlatan Serwer, federasyonun egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiğini belirtti.
Saldırıdan kısa süre sonra Cumhurbaşkanı Dodik ülkede etkin olmayan çok sayıda terörist olduğunu ve güvenlik teşkilatının yetersiz olduğunu söyledi. Dodik, ülkenin Sırp kesiminin kendi istihbarat teşkilatını kurması gerektiğini savundu. Serwer, Cumhurbaşkanı’nın elinde bu yönde bilgi varsa, bu bilgiyi yetkililerle paylaşması gerektiğini bildirdi. Uzman, Bosna’nın herhangi bir ülkeye göre daha fazla teröriste ev sahipliği yaptığını sanmadığını tekrarladı.
SAIS uzmanı Daniel Serwer, Dodik’in ifadelerinin kendi seçmenine yönelik bir söylem olduğunu ve Bosna’da yaşayan Müslümanlar’a karşı olmsuz bir tavır içerdiğini belirtti. Uzman, bu yaklaşımı ucuz ve kınanması gereken bir tutum olarak niteledi.
Sırbistan’dan ve Bosna Hersek’in Sırp bölgesinden yetkililer geçtiğimiz günlerde Belgrad’da yaptıkları toplantıda Bosnalı Sırplarla bu tür olayların tekrarını engellemek için daha yakın biçimde çalışma kararı aldı. Toplantıdan sonra gazetecilerle konuşan Cumhurbaşkanı Dodik, terörle mücadelenin Sırp bölgesi için öncelikli olduğunu, ancak bunun Bosna’nın geri kalanı için de bir öncelik haline gelmesi gerektiğini savundu.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Başkanı Sırbistan Dışişleri Bakanı İvica Daçiç radikalleşmeyle mücadelenin Sırbistan’ın AGİT Başkanlığı ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komisyonu için öncelikli bir konu olduğunu belirtti. Bosna Hersek komisyon başkanlığını yeni devraldı. Daçiç, bu ortak çalışma fırsatının Balkanlar’ın geçmişin zorluklarını aşarak daha iyi bir gelecek inşası konusunda ne kadar yol aldığını ortaya koymak için iyi bir fırsat olacağını söyledi. Geçen hafta Bosna Hersek’e iki günlük bir ziyarette bulunan Daçiç, Bosna Hersek Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığının biri Boşnak, biri Hırvat, diğeri Sırp olan 3 üyesiyle görüştü.
Müslüman Boşnak yetkililer Zvornik’e yapılan saldırıyı kınadı. Polis, kimliği 24 yaşındaki Nardin İbriç olarak belirlenen saldırganla ilişkisi bulunduğu düşünülen 2 genci tutukladı. İki şüpheliden biri daha önce Suriye’deki cihatçı gruplarla ilişkisi nedeniyle polis tarafından sorgulanmış. 150 Boşnak’ın IŞİD’e katıldığı tahmin ediliyor. 50 Boşnak’ın ise Suriye ve Irak’tan ülkelerine geri döndüğü düşünülüyor.