Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin Suriye sınırında oluşturulmuş güvenli bölge için artık sahadaki çalışmalarını Rusya’yla sürdüreceği açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’yle varılmış mutabakat uyarınca 120 saat sonunda çekilme süreci tamamlanmışken buna ilaveten 30 saat yani toplam 150 saatlik süre sonunda Rusya’yla ile ortak askeri devriyelere başlanacağını söyledi. Dolayısıyla Türkiye ve Rusya, 29 Ekim’den sonra 30 kilometre derinlik şartıyla oluşturulmuş Suriye’deki güvenli bölgede ortak askeri devriyeler ile sahada kontrolü sağlayacak.
Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı’na (AA) yaptığı açıklamada, “Barış Pınarı harekatımızın meşruiyeti beş gün içinde hem ABD hem de Rusya tarafından kabul edilmiştir. Bu anlaşma ile dünyanın en büyük iki ülkesi, iki gücü bizim harekatımızın meşruiyetini kabullenmiştir. Dikkat ediyorsanız, hem ABD ile hem de dün Soçi'de (Rusya ile) vardığımız mutabakatta Türkiye'nin Tel Abyad ve Resulayn bölgesindeki harekatının meşruiyeti kabul edilmiştir” dedi.
Türkiye iç siyasetinde Suriye politikası için “Rusya ile ABD arasında sıkışıp kalmışlık” eleştirisi yapıldığını anımsatan Çavuşoglu, güvenli bölge konusunda ABD ve Rusya’yla mutabakatlar yapılmasını siyasi başarı olarak değerlendirdi. Çavuşoğlu, Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin “Büyük bir oyunu bozduğumuz için orada kurulacak bir terör devletini engellediğimiz için bu tepkiler şiddetli gelmeye başladı. Buna da en çok İsrail ve Fransa gibi ülkeler bozuldu. Türkiye’ye ‘meşru endişeleriniz var, bunu anlıyoruz’ diyenlere endişemiz meşruysa uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı kullanarak başlattığımız harekat da meşrudur diyoruz” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’yla dün yaptıkları telefon görüşmesiyle YPG’nin bölgeden çekilmesini teyit ettiğini anlatan Çavuşoğlu, bu aşamadan sonra ne olacağı konusundaki dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Rusya sahada askeri kontrolünü arttırmış mı oluyor?
Türkiye’nin artık bu bölgedeki askeri varlığını koruyacağını “Burada bu statüko şu anda muhafaza edilecektir. Siyasi bir çözüme kadar” sözleriyle açıklayan Çavuşoğlu, TSK’nın terör örgütlerinden arındırdığı alanlara bugüne değin 365 bin Suriyeli’yi geri döndürdüklerini de bildirdi. Suriye’deki mevut güvenli bölge açısından M4 karayoluyla 30 kilometrelik derinlik planlaması yapılacağını kaydeden Çavuşoğlu, Rusya’yla dün Soçi’de varılmış mutabakat çerçevesinde neler olacağını özetle şöyle açıkladı:
“Dün Soçi’de vardığımız mutabakata göre ise Fırat Nehri'nden Aynularab (Kobani) dahil, Resulayn'ın doğusu olan, Kamışlı’nın doğusu dahil, Irak sınırına kadar bir bölge güvenli bölge olacak. Buralarda Aynularab (Kobani) dahil, YPG’li teröristler Rusya ve rejim unsurları tarafından 30 kilometrenin altına gönderilecek, silahları da dahil buradan temizlenecek. Fırat Nehri’nden Irak sınırına kadar 10 kilometre derinlikte (Rusya’yla) ortak devriyeler 150 saatin sonunda başlayacak. Bir istisnası var, Kamışlı. Başından beri burada rejim var, Kamışlı şehrinde. Rejim unsurlarıyla karşı karşıya gelmemek bakımından burada Ruslar’ın da tavsiyesi ve ricası üzerine ortak devriye konusunda Kamışlı’yı hariç tuttuk. Ama bu, bu bölgeden de YPG’lilerin çekilmeyeceği anlamına gelmez. Burada Fırat Nehri’nden Irak sınırına kadar 30 kilometrenin altına tüm YPG’liler indirilecek. Kamışlı dahil. İhtiyaç duyulduğu sürece 10 kilometre derinlikte şehir içi ya da şehir dışı ortak devriyelerimiz zaman sınırlaması olmaksızın yapılacaktır.”
Çavuşoğlu, Barış Pınarı Harekatı sahası dışında YPG’nin 30 kilometre içeriye çekileceği alanda kontrol konusunda da Rusya’yı işaret ederek, “Buralarda şimdi Rusya olacak. Buralarda rejim sınır muhafızları da var. Buralarda her halkın katılımıyla yerel yönetimler oluşacak. Çoğunluğu Arapsa bu yönetimlerin içinde Araplar olacak. Kürt kardeşlerimizin olduğu yerlerde ise onlar da ağırlıkta olacak. Bu konuda bizim hiçbir endişemiz, tereddüdümüz yok” diye konuştu.
Adana Mutabakatı meselesi ne olacak?
Rusya, uzun süredir Türkiye’den Adana Mutabakatı çerçevesinde Şam rejimiyle birlikte Suriye sınır bölgesini terör örgütlerine karşı koruması gerektiği önerisinde bulunuyor.
Türkiye’nin şu anda doğrudan rejim ile teması olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, Suriye, bunu (Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini) engelleyemezse o zaman Türkiye tek başına teröristlerin yok edilmesi için gereğini yapar. Bir, bizim şu anda rejimle doğrudan bir temasımız yok. İstihbari düzeylerde temaslar olabilir, her zaman olur. Bu doğaldır. Özellikle terörle mücadele dahil. İki, şu andaki rejimin, Şam’daki rejimin Adana Mutabakatı’nı istese de uygulama kapasitesi yok. Buralarda otoritesi yok, boşluklar var” dedi.
Çavuşoğlu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, “Biz YPG/PKK'ya güçlü ultimatom vereceğiz. Çekilmezse siz gereğini yaparsınız” dediğini aktardı.
“Barış Pınarı Harekatı sırasında 1200 hava mermisi düştü”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Barış Pınarı Harekatı'nda PKK-DAEŞ ayrımı yapılmaksızın operasyonların yürütüldüğünü söyleyerek, “Barış Pınarı Harekatı'nda bizim ülkemize havan mermileri düştü. Sayısı bin 200 civarı. Zeytin Dalı Harekatı'nda bu rakam 200'dü. Kime attılar, sivillere. 9 aylık Suriyeli Muhammet öldü, bir bebek. Hiçbir batı medyası bunu gündeme getirdi mi?” dedi.
Soylu, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye konuşma çağrısı yaptığı YPG unsurlarına komutanlık ettiği belirtilen Mazlum Kobani için sert ifadeler kullanarak, “Mazlum Kobani teröristtir. Sizler aklınızı mı yediniz? Bu durum kara bir lekedir” ifadesini kullandı.
Soylu, PKK’nın 1,5 milyar dolarlık uyuşturucu ticareti yürüttüğünü belirterek, Avrupa’nın Türkiye’nin böylesi bir terör örgütüyle mücadele etmesine karşı çıkmasının yanlış olduğunu anlattı.
