Türkiye’de 1 Kasım Genel Seçimleri sonuçlarıyla birlikte muhalefet cephesindeki yenilgi nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi’nde olağanüstü kurultay çağrısı ön plana çıktı ve gerekli imza sayısına ulaşıldığı açıklandı.
CHP’de parti içi eleştiriler ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğini sorgulayan tartışmalar, Şubat ayında gerçekleştirilmesi planlanan kurultay yerine olağanüstü olarak genel başkan ve merkez yönetim kurulu seçimi yapılması beklentisini arttırdı.
Eylül 2014’teki 18. Olağanüstü Kurultayı’nda genel başkanlık yarışını Kılıçdaroğlu karşısında 740 oya karşı 415 oy ile kaybeden Muharrem İnce, o günden bugüne ikinci raunda hazırlanıyordu. 1 Kasım sonrasında adaylık açıklamaları ve alacakları destek sürpriz olarak değerlendirilen isimlerse Mustafa Balbay ve Umut Oran oldu. Umut Oran’ın, 7 Haziran öncesinde kontenjan adaylığı beklentisine Kılıçdaroğlu’dan yanıt alamaması nedeniyle kırgın olduğu biliniyordu ancak Balbay’ın adaylığı önseçim ile vekil olduğu İzmir teşkilatında dahi “tamamıyla sürpriz” olarak yorumlandı.
Eski Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Umut Oran, dünkü basın toplantısında, olağanüstü kurultay toplanması için “kritik eşik” olarak nitelediği 177 delege imzasına ulaştıklarını ve bunu aştıklarını açıkladı. Yalova Milletvekili Muharrem İnce gibi Şubat ayında değil Aralık’ta olağanüstü kurultay yapılmasını talep ettiğini yineleyen Umut Oran, geçtiğimiz günlerde ikili görüşme gerçekleştirdiği Kemal Kılıçdaroğlu’na seslendi. Oran, “Sayın Genel Başkan imzalarda psikolojik baraj yıkılmıştır. Baskılar nedeniyle imza vermesine karşın ismi gizli tuttuğumuz arkadaşlarımız da var. Sayın Genel Başkan hemen bugün tüm eşiklerin aşıldığını kabul ederek kendinizi ve partimizi lütfen tartışmayın. CHP’yi kamuoyunda yıpratmayın. Kendinizi tarihe doğru kelimelerle emanet edin. Olağanüstü kurultayın kaçınılmaz olduğunu artık lütfen görün. Aksi durumda olağanüstü kurultay kararını değil istifa kararını vermek zorunda olacağınızı da asla unutmayın” dedi.
Oran: ‘Siyaset sonuç alma sanatıydı, başarılı olunamadı’
Umut Oran, 7 Haziran sonrasındaki süreçte muhalefet açısından TBMM Başkanlığı’nın kaybedilmesiyle birlikte kamuoyunda itibar kaybı yaşandığı ve Kılıçdaroğlu’nun Deniz Baykal’ın adaylığına karşı çıkamadığı yönündeki eleştirilerle ilgili soruyu da yanıtladı. Oran, TBMM Başkanlığı’nda muhalefet adayını seçtirme konusunda başarılı olunamadığı görüşünü paylaşarak, özetle şunları dile getirdi:
“7 Haziran’da halkımız ortaya çok önemli bir irade koymuştur. Bunun adı koalisyondur, sandık bunu söylemiştir. CHP olarak bu süreçte diğer partilere göre daha yapıcı, sorumlu davranıldı. Ancak seçim gecesi başarı olarak değerlendirme, kutlama yanlıştı. 7 Haziran’da da tek başımıza iktidar olma kriterimiz olmalıydı gerçeklerle yüzleşmedik. 1 Kasım’da ise aynı sonuçla karşılaştık. Ana muhalefet partisi olarak hükümeti kurdurmalıydık. Meclis Başkanlığı seçiminde CHP sayısal çoğunluğa sahip olan o muhalefeti organize etmeliydi. Muhalefet adayı Meclis Başkanı olmalıydı. 32 gün görüşmeler sürdürüldü bize hükümet teklif edilmedi denildi. Siyaset bir sonuç alma sanatı biz sonuç alamadık. CHP bu süreçte başarılı diyemeyiz.”
Balbay: ‘Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına hazırlanmalıyız’
CHP İzmir Milletvekili ve gerçekleşecek kurultay için genel başkanlık adaylığını açıklayan Mustafa Balbay ise, Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtladı. Adaylığına ilişkin “sürpriz” yaklaşımını doğrulayan Balbay, 1 Kasım sonrası karar aldığını ve öncesinde kulislerde böylesi bir hazırlık yürütmediğini vurguladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, Umut Oran gibi davet ederek, ikili görüşmede bulunduğu Balbay, karşılıklı nezaket ile görüş alışverişi gerçekleştiğini ve başarılar dilendiğini de ifade etti.
Genel başkanlık adaylığına nasıl karar verdiğini de anlatan Balbay, “7 Haziran’da çok büyük bir fırsat yakaladığımızı düşündüm, yeri geldiğinde genel başkanımıza da aktardım. 1 Kasım’da nihai olarak seçim yapılması kararı alınmasıyla birlikte bu fırsat kaçırılmıştır. Ama ben yine sadece 1 Kasım’da seçimde başarı için çalıştım. Seçim sonucunda ise karşımızda yüzde 40.5’ten yüzde 49.5’e çıkan bir tablo var. Bizimse yerimizde saydığımızı gösteren bir tablo var. Yüzde 25 nedir, çok iyi bir mücadele zeminidir. O nedenle ölçtüm biçtim senden iyi bir milletvekilliği bekliyorum dedim kendime. Sonra da 2019’a çok iyi hazırlanmak gerekiyor dedim. Genel başkanımız da kurultaya işaret edince ben de kurultayda herşeyi konuşmak lazım ve bu süreçte ben de varım dedim. Cumhuriyetimiz için ikinci yüzyılına hazırlanmamız gerekiyor. Eğer delegeler derse ki bunlar güzel bunları yap der görev verirse yaparım. Ama derse ki bunlar güzel ama sen başka bir ekibe yardımcı ol derse yardımcı olurum.”
Balbay: ‘AKP de Cumhuriyet’in ürünüdür’
Muharrem İnce’nin geçen kurultayda 415 oy aldığı için aynı delege yapısıyla seçime gitmek istediğini ve bu nedenle olağanüstü kurultay talep ettiğini kaydeden Balbay, “Ben olağan kurultay yapılması taraftarıyım. Kırıp dökmeyelim. Siyasi rakiplerimize de prim vermeyelim” görünüşü aktardı.
Amerika’nın Sesi’nin “Geçen Eylül’deki 18’nci olağanüstü kurultaydı. Bu nedenle kamuoyunda CHP eşittir parti içi muhalefet algısı var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorumuza karşılık Balbay, sözlerini şöyle devam ettirdi:
“Kamuoyunda müzmin ana muhalefet algısı var. Bunun bizi çok yaralaması gerekir. Bu nedenle parti içindeki arkadaşlarımıza da siyasi rakiplerimize malzeme vermeyelim diyorum. Bir de üç Y diye formüle ettiğim değişiklik öneriyorum. Yeni bir yön, yeni bir yöntem ve yeni bir yönetim kuralım diyorum. Bunun da ana hedefi, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını biz biçimlendirelim diyorum. AKP de, Cumhuriyet’in ürünüdür. CHP, Cumhuriyet’in birinci yüzyılında kurucudur. İkinci yüzyılını da biz biçimlendirelim diyorum. 2019 seçimlerine de bugünden hazırlanmalıyız. Bu nedenle 2016 kurultayımızla birlikte dışa dönelim. Kürt Sorunu’nun çözümünde baş başa politikası uygulayalım. Toplumla diyaloğumuzda kılcal damarlar politikası kuralım, örgüt yapımızı yenileyelim. Seçimlere aylar kala hazırlanmayalım diyorum. Vekil çıkaramadığımız yerlerde 1 yıl öncesinden adaylarımızı belirleyelim diyorum.”
Kurultay sürecinde delegelerden beklediği desteği almadığı takdirde nasıl hareket edeceğini de sorduğumuz Balbay, herhangi bir tarafı tutmayı değil kim seçilirse onun yanında CHP’nin başarısı için mücadele edeceğini söyledi. Balbay, hazırladığı görüşleri kim beğenirse onlara aktaracağını ve elinden geleni yapacağını da sözlerine ekledi. Şimdi bu amaçla yaklaşık 60 sayfalık manifesto niteliğinde bir metin hazırladığını söyleyen Balbay, Türkiye genelinde CHP il teşkilatlarında manifestosunu paylaşmayı planlıyor.
