Erişilebilirlik

Darbe Girişimi Sonrasında Türkiye-ABD İlişkileri Nasıl Bir Yön Alacak?


IŞİD, son iki yılda Türkiye’de düzenlediği bombalı saldırılarda tam 211 can aldı. PKK, çözüm sürecinin askıya alınmasından bu yana düzenlediği eylemlerde çok sayıda güvenlik görevlisi ve asker öldürdü. Türkiye, tam anlamıyla bir kaos yaşarken, bu kez de 15 Temmuz’da kanlı darbe girişimi geldi. Darbe komplosu ve ardından yaşanan gelişmelerde 250’yi aşkın kişi öldü, 2 bini aşkın kişi de yaralandı.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden 150’ye yakın yüksek rütbeli general ve amiral olmak üzere yüzlerce askeri personel atıldı. 50 bin kadar kamu görevlisinin işine son verildi. OHAL ilan edildi, bir dizi kurum lağvedildi, binlerce kişi gözaltına altına alındı veya tutuklandı.

Amerika’nın Sesi, bir dizi uzmana, başarısız darbe girişimi ve sonrasında devlet kurumlarındaki ayıklama operasyonlarının Türkiye’nin ulusal güvenlik ve terörle mücadele alanlarındaki kapasitesine etkilerini ve Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi konusunu sordu.

Alınan yanıtlar şöyle:

Türk Büyükelçiliği - Washington:

"Türk demokrasisi bir terörist darbe komplosuna hedef oldu. Türkiye olağanüstü bir dönemden geçiyor. Bu hain atak, Türkiye’nin zaten DEAŞ, PKK/YPG ve DHKP-C terörizmi ile savaştığı bir zamanda yapıldı. Darbe komplosundan sonra ilgili kurumlarımız gerekli değerlendirmeleri gerçekleştirdi. Buna göre, terörizmle mücadele kapasitemizde ve DEAŞ, PKK/YPG ve DHKP-C ile savaş için attığımız adımlarda bir zayıflama olmadı. DEAŞ ortak bir düşmandır ve Türkiye için bir ulusal güvenlik tehdidi oluşturmaktadır. Türkiye DEAŞ ile mücadele eden global koalisyonu desteklemeye kararlıdır. İncirlik tam anlamıyla işlevseldir.

Yakın müttefikimiz ABD’nin terörist darbe komplosunun doğrudan sorumlusu olan Fethullah Gülen’i iade etmesini bekliyoruz. Elde bulunan kanıtlar Gülen’in komplo sorumlusu olduğunu göstermektedir. Gülen’in hızla iadesi, ABD ile Türkiye arasında tarih tarafından sınanmış olan ittifak ilişkisine yararlar sağlayacaktır."

Yonah Alexander-Potomac Enstitüsü terörizm uzmanı:

"Türkiye 1950’li yıllardan beri içeride ve dışarıda terörizmle mücadeleye ve NATO’ya katkıda bulunmaktadır. Bu durum devam edecektir. Hukuk ve insan haklarıyla uyumlu biçimde normal düzene geçişin hızlı olmasını umarım. IŞİD ile mücadeleye katkı Türkiye’nin kendi çıkarları için de iyidir. ABD ile Türkiye arasındaki stratejik bağın kırılgan olmadığı düşüncesindeyim. Her iki taraf da, IŞİD ve terörizm ile mücadelede ve küresel güvenliğin, barış ve refahın sağlanmasında diğerinin işbirliğine gerek duyuyor."

Kadir Üstün-SETA DC İcra Direktörü:

"Güvenlik zaafı yaşanmaması için ordunun komuta kademesinde gerekli değişiklikler süratle yapıldı. Gülenciler’in ordu ve kolluk kuvvetleri içindeki etkinliklerinin geçmişte terör mücadelede zaaf yarattığını da belirtmek gerekir. Dolayısıyla güvenlik kurumlarının bu gruptan temizlenmesi terörle mücadeleyi zayıflatmaz, aksine güçlendirir. Türkiye’nin IŞİD’e karşı küresel koalisyona katkısı ve IŞİD ile mücadeledeki kararlılığı sürüyor. Bu devam edecektir.

Fethullah Gülen’in iade edilmemesi ikili ilişkilerde sorun teşkil edecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iadenin olmaması durumunda Türkiye’nin de ABD’nin istediği teröristleri iade etmekte tereddüt edeceğini kaydetti. Gülen’in iade edilmemesi genel olarak ilişkileri olumsuz etkileyecek. Ancak, iki ülke, örtüşen çıkarları çevresinde birlikte çalışmaya devam edecektir diye düşünüyorum."

Carol Migdalovitz-Türkiye uzmanı araştırmacı:

"TSK’nın yüksek komuta kademesinde kapsamlı bir temizlik yapıldı. Daha alt düzeylerden hızla terfiler yapılabilir. Ordu içindeki gözaltına almalar ve tutuklamalar morali de etkileyebilir. Klasik durumlarda, bu tür değişimler en azından geçici bir zafiyet yaşanmasına yol açar.

İncirlik ve diğer tesislerden gerçekleştirilen IŞİD operasyonları durmadı. IŞİD’in Türkiye’de dehşet verici eylemlerde bulunduğu dikkate alındığında Türkiye’nin müttefikleri ile birlikte hareket etmekten yarar sağladığı görülür. IŞİD karşıtı işbirliği sürecektir.

Fethullah Gülen’in iadesi için darbe komplosunda yer aldığının kanıtlanması gerekir. ABD bir hukuk devletidir ve bir hukuk süreci işleyecektir."

Aydın Selcen-Türkiye’nin eski Erbil Başkonsolosu:

"Darbe girişimi sırasında TBMM bombalandı ve 237 vatandaşımız öldü. Cumhurbaşkanı neredeyse bir suikasta kurban gidecekti. Bu yaşananlar, büyük harflerle terörizm demektir ve NATO müttefiklerimizin desteğini gerektirir. Türkiye’nin acilen 675 jet pilotuna ihtiyacı var.

Biz ABD’den hep, Türkiye’nin IŞİD ile mücadelede yeterli olmadığını duyduk. Darbe girişiminden sonra ise 180 derece dönüş oldu. Bizden Türkiye’nin bu mücadelede önemli bir unsur olduğuna inanmamız isteniyor. Ben bu çelişkiyi dehşet verici buluyorum. Türkiye radikal cihadizmi ulusal güvenlik tehditlerinin en üst noktasına koymalıdır. Ayrıca, PYD ile başlayarak Kürt toplumları ile ilişkilerini yeniden düzenlemelidir.

Gülen’in iadesi konusu siyasi yansımaları bulunan bir hukuk meselesidir. İade için başlangıç süreci bile en az iki yıl sürebilir. İki taraf için de öncelik ilişkilere hasarı en az noktada tutmak olmalıdır."

James Jeffrey - ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi:

"Rakamlar dikkate alındığında, ordu ve güvenlik kurumlarındaki temizlik nedeniyle kısa vadede bazı küçük sorunlar olacaktır. TSK oldukça yetenekli ve ehil bir kurumdur ve yeni orta kademe liderlerini yetiştirebilir. Zaten, IŞİD ile mücadele konusuyla, Suriye ve ABD ile ilişkiler gibi alanlardaki karar vericiler değişmedi. Fethullah Gülen’in iadesi konusunda, ABD’nin, “siyasiymiş gibi görünebilecek” bir tutum alması güvenlik işbirliğimizi etkileyebilir."

XS
SM
MD
LG