Demokrat Parti Kurultayı'nın dördüncü ve son gününde başkan adayı Joe Biden, Delaware eyaletinin Wilmington kentinden partililere hitap etti.
Biden, 22 dakika süren konuşmasında, ülkenin karanlık bir dönemin içinde olduğunu, eğer başkan seçilirse bu karanlığı bitirip bölünen halkı yeniden birleştireceğini söyledi.
Biden, Başkan Trump’ın ülkede “çok fazla öfke, çok fazla korku, çok fazla bölünmeye” yol açtığını belirterek “Burada ve şimdi size söz veriyorum, bana başkanlığa emanet ederseniz, karanlığın değil ışığın müttefiki olacağım. İnsanlar için bir araya gelme zamanı artık geldi. Amerika’daki bu karanlık dönemin üstesinden gelebiliriz ve geleceğiz. Gururlu bir Demokratım ve partimizin bayrağını genel seçimlere taşımaktan gurur duyacağım. Bu nedenle, ABD Başkanı adaylığını büyük bir onur ve alçakgönüllülükle kabul ediyorum” dedi.
Biden, seçildiğinde ayrımcılık yapmayacağını, sadece partisini değil herkesi temsil edeceğini belirterek “Demokrat aday olurken, Amerika'nın başkanı olacağım. Bana destek vermeyenler için de destek verenler için yapacağım kadar çok çalışacağım” dedi.
Amerika’nın sadece kırmızı ve mavi eyaletlerden oluşmadığını kaydeden Biden, “Bu kampanya sadece oy kazanmakla ilgili değil. Amerika'nın gönlünü, onun ruhunu kazanmakla da ilgili. Sadece tepedeki ayrıcalıklı kişiler için değil, bu ülkeyi ayakta tutanlar çalışanlar için kazanacağız” dedi.
“Ülke aynı anda dört tarihi krizi birden yaşıyor”
Ülkenin oldukça kötü bir durumda olduğunu belirten Biden, “Dört tarihi kriz. Hepsi aynı anda. Müthiş bir fırtına yaşıyoruz. Yüz yılı aşkın bir zamandır görülen en kötü salgın. Büyük Buhran'dan bu yana yaşanan en kötü ekonomik kriz. Günümüzde yaşanan adaletsizliğin, ırksal ayrımcılık ve iklim değişikliğinin hızlanan tehditleri. Öyleyse, bizim için soru basit: Hazır mıyız? İnanıyorum ki öyleyiz. Olmalıyız. Tüm seçimler önemlidir. Ama bu seçimlerin çok daha önemli olduğunu biliyoruz. Amerika kritik bir dönüm noktasında“ dedi.
Seçmenlerin Trump döneminde yaşanan gerçeklere göre kararlarını vermesi gerektiğini savunan Biden, “5 milyon Amerikalı'ya COVID-19 bulaştı. 170 binden fazla Amerikalı öldü. Dünyadaki herhangi bir ülkeyle kıyaslandığında açık ara en kötü performansı sergiledik. Bu yıl 50 milyondan fazla kişi işsizlik sigortası başvurusunda bulundu. Bu yıl 10 milyondan fazla insan sağlık sigortasını kaybedecek. Yaklaşık her altı küçük işletmeden biri bu yıl kapandı. Bu başkan yeniden seçilirse ne olacağını biliyoruz. Vakalar ve ölümler çok yükselecek. Daha fazla şirket kapılarını sonsuza dek kapatacak. Çalışan aileler geçinmek için mücadele edecek ve yine de en zengin yüzde bir, yeni vergi indirimlerinde on milyarlarca dolar alacak” dedi.
Obama’ya teşekkür etti
Biden, Trump yönetiminin çıkardığı yeni yasayla yaklaşık 20 milyon kişinin sigortalarının ellerinden alındığını, Obama’nın getirdiği sağlık sigortasından yararlanan 15 milyon kişinin de bu rakamın içine dahil olduğunu söyledi.
Biden, “Başkan Obama'dan bahsetmişken, sekiz yıldır Başkan Yardımcısı olarak hizmet etmekten onur duyduğum bir adam. Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sen harika bir başkandın. Çocuklarımızın örnek alabileceği bir başkan. Ancak şu andaki görevde olan başkan hakkında kimse bunu söylemeyecek. Bu başkan hakkında bildiğimiz bir şey varsa eğer ona bir dört yıl daha verilirse her şey son dört yıldır yaşandığı gibi olacak. Hiçbir sorumluluk almayan, liderlik etmeyi reddeden, başkalarını suçlayan, diktatörlere yakınlaşan ve nefret ve bölünme alevlerini körükleyen bir başkan. Sizin için, aileniz, çocuklarınız için istediğiniz Amerika bu mu?” diye sordu.
Biden, kendi Amerika’sını da şöyle ifade etti: “Ben farklı bir Amerika görüyorum. Cömert, güçlü, özverili ve alçakgönüllü. Birlikte yeniden inşa edebileceğimiz bir Amerika. Başkan olarak seçildiğimde, atacağım ilk adım bu pek çok hayatı mahveden virüsü kontrol altına almak olacak. Eğer virüsü kontrol altına almazsak, ekonomimizi asla geri alamayacağız, çocuklarımızı asla güvenli bir şekilde okula geri döndüremeyeceğiz, bu virüsle baş edemezsek hayatlarımızı geri alamayacağız.”
“Virüse karşı diğer ülkelerle kıyaslandığında en kötü performansı biz gösterdik”
Amerika’da salgın hastalık nedeniyle trajik bir durumun yaşandığını kaydeden Biden, ”Sadece etrafa bakmamız yeterli. Kanada'da durum o kadar da kötü değil. Veya Avrupa. Veya Japonya. Ya da dünyanın hemen hemen her yerinde durum bu kadar kötü değil. Başkan, bize virüsün yok olacağını söylüyor. Bir mucize beklemeye devam ediyor. Ona bir haber vereyim, mucize olmayacak. Vakalarda dünyaya liderlik ediyoruz. Siyah, Latin, Uzakdoğu kökenli ve yerli topluluklarının yükünü taşıyan ekonomimiz perişan haldedir. Ve bunca zamandan sonra, başkanın hala bir planı yok” dedi.
Biden, Corona virüsüne karşı vereceği mücadeleyi de şöyle anlattı:
“Başkan olursam, birinci günde Mart ayından beri ortaya koyduğum ulusal stratejiyi uygulayacağız. Hemen elde edilebilecek sonuçlarla hızlı testler geliştirip uygulayacağız. Ülkemizin ihtiyacı olan tıbbi malzemeleri ve koruyucu ekipmanları burada, Amerika'da yapacağız. Dolayısıyla kendi halkımızı korumak için bir daha asla Çin'in ve diğer yabancı ülkelerin insafına kalmayacağız. Okullarımızın açık, güvenli ve etkili olmaları için ihtiyaç duydukları tüm kaynaklara sahip olmalarını sağlayacağız. Siyaseti bir kenara bırakıp, halkın ihtiyaç duyduğu ve hak ettiği bilgileri alması için uzmanlarımızın dinleyeceğiz. Kısacası, en başından itibaren yapmamız gerekeni yapacağım. Şu anki başkanımız bu millete karşı en temel görevinde başarısız oldu. Bizi koruyamadı. Amerika'yı korumayı başaramadı, bu affedilemez. Başkan olarak size şu sözü vereceğim, Amerika'yı koruyacağım. Bizi her görünür veya görünmez saldırıdan koruyacağım” dedi.
Biden, konuşmasının ardından başkan yardımcısı adayı Kamala Harris ve eşleriyle birlikte konuşmasını yaptığı Chase Center’daki dev ekranlara görüntülü olarak bağlanan partililere teşekkür etti.
Daha sonra dışarı Chase Center’ın dışına çıkan Biden ve Harris, otoparkı araçlarıyla dolduran yüzlerce partiliye havai fişeği gösterileri eşliğinde el sallayıp teşekkür ettiler. Dört gün süren Demokrat Parti Kurultayı sanal yolla yapılan en büyük siyasi etkinliklerinden biri olarak tarihe geçti.