İZMİR- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en ağır kayıplara yol açan 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin üzerinden beş ay geçti. 11 ilde yıkım ve hasara yol açan depremde resmi verilerle can kaybı 50 bin 778 olarak kayıtlara geçti. 3 milyonu aşkın depremzedeyse afet bölgesinden diğer illere göç etti. Ancak depremin ardından geçen beş ayda, geldikleri adreslerde barınabilecekleri ev ve geçimlerini sağlayabilecekleri iş bulamayan birçok depremzede afet bölgesine dönüyor.
Onlardan biri de Malatya’da kirada oturduğu evde depreme yakalanan üç çocuk annesi Dilek Uğur. Depremden sonra İzmir’de ücretsiz olarak Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı yurtta konaklayan Uğur, geçim ve barınma sorunu yüzünden Malatya’ya geri döndü.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Uğur, çok istedikleri halde İzmir’de yeni bir hayat kuramadıklarını söyledi. Uğur, “Misafirhanede beş ay boyunca konakladık. Daha sonra yurt kapanışa geçti. Biz de mecburen memlekete dönmek zorunda kaldık. Çocuklar da çok alışmıştı ama maddi şartlardan dolayı dönmek zorunda kaldık. Tek başına çalışarak, ev kirasını ve geçimimizi karşılayacak durumum yok. 1+1 evler bile 5 bin liradan başlıyordu. Zaten evi tutarken bir kira ve depozito baştan istiyorlar. Cebimizde bunu ödeyecek paramız da yoktu. Bu yüzden memlekete geri döndük” dedi.
“Kredi kartı borçlarına gömüldüm”
İzmir’de iş bulmak için devlet kurumlarına başvurduğunu da kaydeden Uğur, “Bana bir fabrikada iş buldular. Ama yurtta çocukları arkamda bırakıp başlayamadım. En azından bir ev tutabilseydik, kapısını kilitleyip otururlardı, ben de işe gidebilirdim” diye konuştu. Uğur, işsiz kaldığı dönemde kredi kartı borçlarına gömüldüğünü de söyleyerek, “İzmir’de kalırken gönüllü insanların yardımları da oldu ama yine de çok borcum var şu anda. Malatya’da adres bilgim kaybolduğu için bir karışıklıktan dolayı devlette depremzede olarak görünmüyorum. Bu yüzden devlet yardımı da alamadım” dedi.
Deprem bölgesinde konutu hasarlı olarak tespit edilen ev sahibi ve kiracı vatandaşlara, İçişleri Bakanlığı’na bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından “Afetzede Barınma Yardımı” sağlanıyor. Evleri yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı olarak tespit edilen afetzedelerden, deprem sırasında kiracı olanlara 12 ay boyunca 3 bin TL, ev sahiplerineyse 5 bin TL kira yardımı yapılıyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde 330 bin hanenin kira yardımı aldığını bildirmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en son 1 Mart’ta yaptığı açıklamaya göre, 3 milyon 300 bin kişinin deprem bölgesi dışına çıktığı, 800 bin kişininse köylerine gittiği biliniyor. Erdoğan, afet bölgesinde yaşayan 1 milyon 600 bine yakın kişinin de valilikler ve kaymakamlıklar aracılığıyla bölgeden tahliye edilerek barınma imkanı sağlandığını açıklamıştı. Ancak gelinen aşamada deprem bölgesine dönen afetzedelerin sayısıyla ilgili resmi bir açıklama yapılmadı.
“Malatya’ya ayak basınca çocukların ilk tepkisi ‘anne biz burada nasıl yaşayacağız’ oldu”
Yıkımın en çok yaşandığı kentlerden olan Malatya’ya çocuklarıyla beraber dönen Dilek Uğur, afet bölgesinde de ev ve iş bulmanın çok zor olduğunu vurguladı. Uğur, “Beş ay sonra Malatya’ya ilk ayak bastığımızda gözlerimiz doldu. Çocukların ilk tepkisi ‘anne biz burada nasıl yaşayacağız’ oldu. Geçen gün şehrin merkezinde kendi memleketimde kayboldum. Sokakları tanıyamıyorum. Sora sora buldum gideceğim yeri. Çocuklar şu anda babaannesinde kalıyor. Ev orta hasarlı durumda. Duvarlar yıkık dökük, çocukların da psikolojisi bozuldu. Ben de arkadaşımda kalıyorum. Malatya’da da kiralık ev bulamıyoruz. Depremden sağlam kalan evlerde bir kira patlaması var” dedi.
Çadırlardaki koşulların da olumsuz olduğuna değinen Uğur, “Annemler çadırda kalıyor, onların yanına sığınmayı düşündük ama çadırda durum çok daha kötü. Sıcakta nefes alınmaz durumda. Böcekler de var. Çadırda kalanlar arasında dizanteri gibi hastalıklara kapılanlar da çok var” ifadelerini kullandı.
“Bir insanın hayatının düzeni nasıl bozulurmuş gördük”
Malatya’daki koşullar karşısında İzmir’e dönmek için çareler aradıklarını söyleyen Uğur, “Burada bir düzen kalmamış. Çocuklar İzmir’e dönmek istiyor. Okul açılmadan önce İzmir’e dönmeyi düşünüyoruz. Ama İzmir’e dönmek için önce bir ev tutmamız lazım. Ailemden maddi yardım alıp evi tutacağım. Sonra da bir iş bulup geçinmeye çalışacağız. Malatya’da kalmamız çok zor. Artık geleceği düşünmekten kafayı yiyorum. Bir insanın hayatının düzeni nasıl bozulurmuş gördük. Malatyalılar’ın hepsi garip kaldı, düzenleri bozuldu. Tanıdığımız insanlar yok, arkadaşlarımız yok, evlerimiz yok, alıştığımız sokaklar yok, herkes gitmiş" diye konuştu.
"Herkes başta çok olumlu yaklaşıyordu, ‘yardımcı oluruz’ diyordu, ama bu sözler havada kaldı”
Malatyalı Çakar ailesi de deprem bölgesindeki zorlu koşullara şahit olduktan sonra İzmir’de hayat kurmayı seçenlerden. İki kızı ve eşiyle Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı misafirhanede beş ay konaklayan baba Mehmet Çakar, İzmir’de ev tuttuklarını söyledi. Ancak Çakar ailesi de geçim sıkıntısını aşabilmiş değil. VOA Türkçe’ye konuşan Çakar, “Çocukları İzmir’de bırakıp Malatya’ya döndüm. Gördüm ki Malatya’da hayat 10 yılda normale dönecek gibi değil. Beş aydır çözülen hiçbir sorun yok. Beş ay önce İzmir’e göç ederken yıkımın bu kadar büyük olduğunu anlayamamışız. Mecbur dönüp İzmir’de yaşayacağız. Ama orada da sorunlarımız devam ediyor. İzmir’de beş aydır kendimize yeni yaşam koşullarını bir türlü oluşturamadık” dedi.
İzmir’de iş bulamadıklarını anlatan Çakar, bu yüzden ev ararken de çok zorlandıklarını belirtti. Çakar, “Kiralar çok yüksek. 7-8 bin liradan aşağı daire yok. Biz 6 bin 500 liraya idareten bir ev bulduk. Hala geleceğimiz belirsiz. Geçim sıkıntısını nasıl aşacağız bilmiyorum. Birkaç ay şartlarımızı zorlayarak ayakta kalabiliriz ama sonrasında iş bulmamız gerekiyor. Malatya’da depremden önce kalıcı işim vardı. Ben de kızlarım da beş aydır iş arıyoruz ama bulamadık. Kızlarımdan biri işletme diğeri acil ilkyardım mezunu. Herkes başta çok olumlu yaklaşıyordu, ‘yardımcı oluruz’ diyordu. Ama bu sözler havada kaldı. Hem belediyeye ve kaymakamlığa hem de özel sektörden şahıslara bu konuda başvurduk, müracaatları yaptık ama hala bir gelişme yok” şeklinde konuştu.
Çakar ailesi Malatya’daki evleri az hasarlı olarak tespit edildiği için devletin kira yardımından da faydalanamıyor. Evlerinin hasar durumunun sonradan değiştirildiğini belirten Çakar, “Evin durumu muamma. Önce ‘orta hasarlı’ dendi, ardından ‘az hasarlı’ tespiti yapıldı. Ama kimse güvenip oturamıyor. Bunu mahkemeye taşımayı düşünüyoruz” dedi.