Kahramanmaraş depreminde onlarca binanın hasar gördüğü Diyarbakır’da, kaçak yapılaşma bir kez daha gündemde. Çok sayıda dernek, sendika ve meslek örgütünün yaptığı ortak açıklamada, özellikle kayyumların kaçak yapılaşmaya göz yumduğu öne sürüldü. Açıklamada halka da sık kullandıkları yapıların güvenliğini sorgulamaları çağrısı yapıldı.
Dernek, sendika ve meslek örgütü tarafından kurulan “Amed Emek ve Demokrasi Platformu”, kentteki kaçak yapılaşmaya dikkat çekmek amacıyla Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Platform adına konuşan Mimarlar Odası Şube Eş Başkanı Ferit Kahraman, denetleme görevi ve yetkisi bulunan kurumların görevlerini yerine getirmediğini savundu. İnsanların ortak kullandığı alanlara kaçak olmalarına rağmen faaliyet izni verildiğini söyleyen Kahraman, kayyumları eleştirdi.
Kayyumların görevde bulunduğu dönemlerde kaçak yapılaşmaya göz yumulduğunu öne süren Kahraman, ”Kayyumların belediyelere atandığı günden bu yana kent suçlarına birçok yeni suç eklenmiş ve eklenmeye devam etmektedir. TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyonu tarafından, kentte birçok ruhsatsız inşaat faaliyeti ve kaçak yapı tespit edilmiş, bu tespitler çerçevesinde belediyeler başta olmak üzere Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne defalarca yazı yazılmış ancak süreç boyunca bu aykırılıkların ortadan kaldırılmasına dair işlem yapılmamıştır” dedi.
Kahraman, 12 ayrı alanda yapılan kaçak yapıları da örnek gösterirken, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün hemen karşısında birden çok kaçak yapıldığını söyledi.
Depremden sonra da kaçak yapılaşmanın durmadığını vurgulayan Kahraman, yazışma ve suç duyurularına rağmen, kaçak yapılaşmaya müdahale edilmediğini belirtti. Kahraman, yetkililere, yapılara verilen işyeri açma, çalıştırma ruhsatları ve işletme izinleri, yapıların yasal prosedürlere uygunluğu ve sağlamlığı kontrol edilerek yeniden düzenlenmesi çağrısı yaptı.
Halka da seslenen Kahraman, okullar, düğün salonları, kafeler, restoran ve lokantalar, hastaneler, oteller, otoparklar, spor salonları, alışveriş merkezleri, mağazalar, camiler, atölyeler, fabrikalar gibi çok kişi tarafından kullanılan alanların sağlamlığının kontrol edilmesini istedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı hasar tespit çalışmalarında Diyarbakır’da 60 acil yıkılması gereken, 3 bin 611 ağır hasarlı ve 3 bin 700 orta hisarlı yapı tespit edildi.
Yıkımlarda asbest uyarısı
Bu arada Diyarbakır’daki sağlık örgütlerinin oluşturduğu Sağlık Platformu da kentte devam eden enkaz kaldırma çalışmaları sırasına asbest riskine dikkat çekti.
Platform adına konuşan Diyarbakır Tabip Odası Genel Sekreteri Fırat Akengin, yıkılması gereken binaların çoğunun asbestin üretim ve kullanımının yasaklandığı tarih olan 2005’ten önce yapıldığını söyledi.
Yeni binaların birçok bölümünde yalıtım, ısıtma ve soğutma sistemleri, izolasyon ve kaplama malzemeleri gibi asbest içeren malzemelerin bulunabileceğine vurgu yapan Akengin, asbest soluyanların kanser başta olmak üzere birçok akciğer hastalığı riskiyle karşı karşıya olduklarını belirtti.
Enkaz kaldırma ve ayrıştırma işlemlerinin geçici işçiler, gönüllüler ve asbestin tehlikelerinin farkında olmayanlar tarafından yapıldığını kaydeden Akengin, “Temizlik işine katılan kişiler riskler ve en iyi uygulamalar hakkında yeterince bilgilendirilmelidir. Solunabilir asbest salınımı ıslatılarak en aza indirilmeli, kişilerin asbest ile teması en aza indirilmelidir. Asbest içeren malzemeler diğer atık ürünlerden ayrılmalı, güvenli bir şekilde depolanmalı ve atılmadan önce uygun şekilde etiketlendiğinden emin olunmalı, atığın onaylanmış bir şekilde bertaraf edildiğinden emin olunmalıdır” dedi.
Akengin, asgari bir önlem olarak işçilere eldiven, gözlük, tek kullanımlık giysi veya yedek giysi ile tek kullanımlık toz maskeleri sağlanması gerektiğinin de altını çizdi.