Geçtiğimiz Cuma gece yarısı Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınarak yerine Yeni Şafak gazetesi yazarı ve AKP eski milletvekili Prof. Şahap Kavcıoğlu’nun getirilmesi, Türk Lirası'nın yabancı paralar karşısında değer kaybı yaşamasına yol açtı.
Hükümet ve iktidar partisinden verilen ‘‘piyasa kurallarının ve sermaye hareketlerindeki liberalizasyonun kararlılıkla uygulanması kırmızı çizgiler olmaya devam edecektir’’ mesajları da sınırlı bir etki yarattı ve Cuma gününü 7,21’den kapatan dolar kuru haftanın ilk gününde piyasa kapanışında 7,84'den işlem gördü.
Gün içinde ağırlıklı olarak 7,96-7,98 aralığında işlem gören Türk Lirası'nın gün sonunda Amerikan Doları karşısındaki değer kaybı yüzde 8,44 olarak gerçekleşti.
Türkiye’nin 5 yıllık risk primi (CDS) de hafta sonunda yaşananlar sonrası 158 puan yükselerek 466’a çıktı.
İstanbul Borsası’daki düşüş de yüzde 10’un eşiğinde
İstanbul Borsası da Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınmasına olumsuz tepki verdi.
Cuma günü 1,528 puandan kapanan BIST 100 Endeksi, haftanın açılış günü yüzde 9,79 değer kaybederek 1,379 puana düştü.
İlk seans açılışında yaşanan ani düşüş sonrası Borsa İstanbul, ‘‘Endekse Bağlı Devre Kesici Sistemi devreye girmiştir. Pay piyasasındaki tüm sıralarda, VİOP'ta işlem gören pay ve pay endekslerine dayalı sözleşmelerde işlemler geçici olarak durdurulmuştur’’ açıklaması yaparak işlemleri kısa süreli olarak durdurdu.
Ancak açılıştan sonra düşüş yüzde 7’yi aşınca bir kez daha işlem durdurma yoluna gidildi. Yarım saatlik aranın ardından yeniden açılan İstanbul Borsası’ndaki kayıp TSİ 12.00 itibariyle yüzde 9,58 ’e çıktı. BIST İstanbul, ilk seansın son bir saatine 1,382 puandan işlem görerek girdi.
BIST 100 Endeksi bugün yaşadığı ağır kayıpla 13 Aralık 2020 seviyesine gerilemiş oldu.
Pazar akşamı yükselen dolar kuru sonrası Lütfi Elvan’dan piyasalara ‘‘serbest piyasa mekanizmasından taviz yok’’ mesajı
Aslında liradaki ilk değer kaybı saat farkı nedeniyle Asya borsalarının açıldığı Pazar günü akşam saatlerinde görüldü.
Cuma günü 7,21’den kapanan dolar kuru 8,40’lara yükselirken Türk kamu bankalarının yaptığı işlemlerle Pazartesi sabahı 8,05’lere düştü.
Hükümet cephesinden piyasalara güven vermek için ilk açıklama bu hafta ekonomik reform eylem planı ve takvimini duyuracak Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’dan geldi.
Elvan, ‘‘Uygulamakta olduğumuz ‘enflasyonda düşüşü önceliklendiren’ makro politika çerçevesi, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar kararlılıkla sürdürülecektir. Maliye politikalarını, para politikasını tamamlayıcı yönde fiyat istikrarını desteklemek amacıyla uygulamaya devam edeceğiz. Piyasaların etkin ve sağlıklı işleyişini son derece önemsiyoruz. Bu kapsamda serbest piyasa mekanizmasından herhangi bir taviz kesinlikle söz konusu olmayacak, liberal kambiyo rejiminin uygulanmasına kararlılıkla devam edilecektir’’ diyerek kontrollU ekonomiye geçileceğine ilişkin dedikoduların önüne set çekti.
Hazine ve Maliye Bakanı, bu hafta açıklanacak reform paketinde yer alacak eylemlerin ekonomin yapısal temellerini güçlendirerek olası şoklara karşı direnci arttıracağı yönünde bir mesaj da verdi.
Lütfi Elvan’ın açıklamalarından sonraki yarım saat içinde Amerikan Doları/Türk Lirası kuru önce 7,70’e kadar düştüyse de sonrasında yeniden yükselişe geçerek İstanbul Borsası’nın açılmasıyla birlikte psikolojik sınır olarak kabul edilen 8’i zorlamaya başladı.
Türkiye saati ile 12.00 sularında dolar kuru 7,98’lerde seyrini sürdürürken Türk Lirası'nın dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 10,5’in üzerine çıktı.
Canikli’den piyasaya ‘‘Merkez Bankası’nın fiyat istikrarı hedefi değiştirilemez’’ mesajı
Dolar/TL kurundaki dalgalanma sürünce iktidar bloğundan ikinci açıklama AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli’den geldi.
Canikli’nin ‘‘Merkez Bankası başkanlarına kanunla verilen öncelikli görev, fiyat istikrarının sağlanmasıdır. Bugüne kadar görev yapan tüm Merkez Bankası başkanları kanunla verilen fiyat istikrarının sağlanması hedefine hep sadık kalmışlardır. Merkez Bankası Başkanlığı görevine getirilen herhangi birisinin bu hedefin dışına çıkması mümkün değildir, eşyanın tabiatına aykırıdır’’ sözleriyle faiz artışına karşı olduğu bilinen yeni Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun çok hızlı bir faiz indirimine gitmeyeceği yönünde piyasalara güven vermeye çalıştı.
Ağbal’ın görevden alınmasının nedeni yüzde 2’lik faiz artışı
Canikli, daha dört buçuk ay önce ‘bağımsız kurum’ algısını güçlendirmek için Merkez Bankası Başkanlığı’na getirilen Naci Ağbal’ın ani bir şekilde görevden alınmasına da açıklık getirdi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı, ‘‘Optimal seviyenin altında kalan reel faiz oranı dolarizasyon akışını durdurmaz. Optimal seviyenin üzerinde belirlenen reel faiz ise ekonomi için maliyetler ortaya çıkarır. Piyasa beklentisi pozitif reel faizin sınırını belirler. Piyasa beklentisinin üzerine çıkılması ekonomiye yük getirir, enflasyon beklentisini yukarıya taşır. Ekonomideki fiyatlamalar da yükselen enflasyon beklentisine göre realize olur. Bu durum Merkez Bankası’nın temel hedefi olan fiyat istikrarının sağlanmasını da zorlaştırır. Hükümetin, optimal pozitif reel faiz seviyesinin belirlenmesinde para politikası araçlarını rasyonel kullanmadığını ve bu nedenle de ekonomiye büyük bir mali yük getirdiğini düşündüğü Merkez Bankası başkanını değiştirmesi, piyasalara meydan okumak değildir’’ diyerek, piyasa beklentisi yüzde 1 iken 18 Mart’taki Para Politikası Kurulu’nda (PPK) faizin yüzde iki arttırılmasını, Merkez Bankası Başkanı değişiminin nedeni olacak açıkladı.
Merkez Bankası’nın yeni başkanından ‘‘şeffaflık’’ vurgusu
Kurda öngörülen bu artışı engellemek için Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Şahap Kavcıoğlu, hafta sonu art arda iki hamle yaptı.
Önce yazılı açıklama yayınlayan Kavcıoğlu, ‘‘Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Kanun’la belirlenmiş görev ve yetkiler çerçevesinde enflasyonda kalıcı düşüşü sağlama temel hedefi doğrultusunda para politikası araçlarını etkin bir şekilde kullanmaya devam edecektir. Enflasyondaki gerileme, ülke risk primlerindeki düşüş ve finansman maliyetlerindeki kalıcı iyileşme yoluyla makroekonomik istikrarı olumlu etkilerken, yatırım, üretim, ihracat ve istihdamı arttırıcı sürdürülebilir büyüme için de gerekli koşulların oluşmasına katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda Para Politikası Kurulu toplantıları, daha önce kamuoyuna ilan edilen takvime uygun şekilde yapılacak olup uygulanacak politikalarda şeffaflık ve öngörülebilirlik ilkeleri doğrultusunda tüm paydaşlar ile iletişim kanalları etkin bir şekilde kullanılacaktır’’ sözleriyle piyasalara güven vermeye çalıştı.
Yeni başkanın ‘‘olağanüstü toplantı olmayacak’’ güvencesi piyasaları rahatlamadı
Bu açıklamayla yetinmek istemeyen yeni Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, Pazar günü öğle saatlerinde Ziraat Bankası Genel Müdürü ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın’la birlikte online toplantıda banka genel müdürlerini doğrudan bilgilendirdi.
Merkez Bankası’nın ana hedefinin enflasyonla mücadele olacağını belirten Kavcıoğlu, Para Politikası Kurulu toplantısının planlandığı gibi 15 Nisan’da olacağını teyit ederek kulislerde konuşulan olağanüstü toplantı ile faizlerin düşürüleceği iddiasını reddetti.
Ancak Türk Lirası'nın erken Asya piyasalarındaki değer kaybı, 9 Şubat’ta Yeni Şafak’ta kaleme aldığı köşe yazısında ‘‘Merkez Bankası’nın yüksek faiz politikasında ısrar etmemesi gerekir. Dünyada faizler sıfıra yakınken bizde faiz artışına gitmek ekonomik sorunları çözmeyecektir. Aksine, ilerleyen dönemlerde sorunları daha da derinleştirecektir. Çünkü, faiz artışları dolaylı olarak enflasyonun artmasına yol açacaktır’’ yorumunu yapan Merkez Bankası’nın yeni başkanının mesajlarının Pazartesi günkü hareketlilik göz önüne alındığında piyasalarda karşılık bulmadığını gösteriyor.