Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi, Amerika’nın borç tavanını, federal bütçede kesintiye gidilmeden yükseltilmesini öngören tasarıyı reddetti. Ülke ekonomisine ilişkin son veriler ise istihdam ve konut piyasasındaki sorunların devam ettiğini gösteriyor. Amerikan ekonomisindeki son gelişmeleri JPMorgan Başkan Yardımcılarından ekonomist Mehmet Özhabeş değerlendirdi.
Amerika’da açıklanan son rakamlar işsizliğin %9,1’e çıktığını gösteriyor. Diğer rakamlar da konut sektöründeki sorunların devam ettiğine işaret ederken, borçlanma tavanıyla ilgili siyasi çekişme devam ediyor.
Moody’s derecelendirme kuruluşu, politikacılar bu alanda bir ilerleme sağlayamazsa Amerika’nın kredi notunu düşürebileceğini açıkladı.
Bu konuda siyasi pazarlıklar devam ederken, piyasalar hala soğukkanlılığını koruyor. JPMorgan Başkan Yardımcılarından ekonomist Mehmet Özhabeş, bu serinkanlılığın nedenlerini şöyle açıklıyor:
“Bu ilk defa olan bir şey değil, 1940 yılından bu yana Amerika’da toplam 80 kere borç limiti yükseltildi. Beklentimiz bu sefer de yükseltileceği yönünde. Maliye Bakanı Tim Geithner, 2 Ağustos’a kadar, limit yükseltilmese de, bazı teknik yöntemlerle borç ödemelerine devam edebileceğini açıkladı. Piyasalar da şu ana kadarki tartışmalardan etkilenmiş değil, mesela hazine bonusu fiyatlarında bir değişiklik olmadı, çünkü marketler bu limitin yükseltilmesini bekliyor." Haberin Devamı
JPMorgan ekonomisti bununla birlikte, Kongre’nin anlaşamaması durumunda Amerika’nın saygınlığını yitirebileceği, yabancı yatırımcıların hazine bonolarından uzaklaşmaya başlayabileceği uyarısında bulunuyor. Özhabeş, “Bu tür bir gelişme de faizleri yükseltir, faizler yükselince de kredi maliyetleri artar,” diyor.
Dolar’ın değeri düşük mu tutuluyor?
Bazı çevrelerde, Amerika’daki ekonomik gelişmelerin bir uzantısı olarak, yönetimin borç yükünü hafifletmek ve ihracatı artırmak için Dolar’ın değerini kasıtlı olarak düşük tutup-tutmadığı sorusu soruluyor.
JPMorgan ekonomisti Mehmet Özhabeş bu görüşe katılmıyor.
Özhabeş, “Dolar’ın değerini etkileyen unsurlar, Amerika Merkez Bankası ile Avrupa Merkez Bankası’nın kararlarıdır. Amerika Merkez Bankası (FED) benzin ve gıda fiyatlarındaki artışı dikkate alarak faizleri daha uzun süre düşük tutacak, AB Merkez Bankası’nın ise faizleri yükseltme eğilimi var. Bu durumda, önümüzdeki dönemde Dolar’ın değerinin düşme riski var. Ama aynı zamanda, AB’deki borç krizi derinleşirse Dolar’a hücum olabilir, bu da paranın değerini yükseltebilir,” diyor.
“Dolar uzun süre tahtını korur”
Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika bir süre önce yayınladıkları bir bildiride uluslararası rezerv sisteminde Dolar’ın egemenliğine son verilmesini istediler. JPMorgan analisti Mehmet Özhabeş, bu tür bir değişimin kısa vadede mümkün olmadığını, ancak 10-15 sene içinde Euro ve Yuan’ın öne çıkabileceğini söylüyor.
Özhabeş, Amerika’daki son ekonomik verileri değerlendirirken de “Bir miktar yavaşlama olduğu doğru, benzin fiyatları arttıkça, tüketim azalıyor, konut sektöründe de satışlar zayıf, fiyatlar düşük, yeni inşaat az. Ayrıca federal ve eyalet bütçelerinde sıkıntılar devam ediyor,” diyor. Bununla birlikte Özhabeş 2011’de trendin iyiye gideceğini umuyor.
Özhabeş, “İlk çeyrekte yavaşlama vardı, ikinci çeyrekte de belki büyüme yavaş olacak ama üçüncü ve dördüncü çeyrekte büyümenin daha hızlı olacağını düşünüyoruz,” diyor.
Ekonomist, 2011 yılında Amerikan ekonomisinin yıllık bazda %2 - %2,5 oranında büyümesini bekliyor.