Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından her yıl yayınlanan İlerleme Raporu’nun teknik hazırlıklarının başladığı bir dönemde Brüksel’de yoğun bir temas trafiği yaşadı. Bağış, AB’den net isteklerde bulundu.
Başmüzakereci Egemen Bağış, başta Avrupa Birliği Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle olmak üzere yaptığı tüm ikili temaslarda Türkiye’nin Brüksel’den somut beklentilerini net şekilde ortaya koydu. Anayasa değişikliği paketinin referandumda yüzde 58’lik bir oranla kabul edilmesinin verdiği rahatlıkla Brüksel’e gelen Bağış’ın listesinde altı unsur yer aldı: “Bir tanesi, müzakerelerde adil tutum istiyoruz. Artık çifte standartlardan millet olarak gerçekten çok sıkıldık, çok bıktık. İkincisi, vize muafiyeti konusunda net adım istiyoruz. Kıbrıs’la ilgili çözümde Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün çok önemli bir faktör olabileceğini anlattık kendilerine. Terörle mücadelede daha fazla destek istediğimizi temaslarımızda vurguladık. Yaptığımız temaslarda verdiğimiz bir başka mesaj da Avrupa Birliği’nin zirvelerine Türkiye olarak davet edilmemiz gerektiği şeklindeydi. Hem Komisyon’un hem de Avrupa Parlamentosu’nun önümüzdeki dönemde yayınlayacağı raporların dengeli olması gerektiğine dair vurgumuzu yaptık.”
Türkiye, 2004’te Kıbrıslı Türklere vaad edilen, doğrudan ticareti mümkün kılacak düzenlemeyle ilgili süreci yakından takip ediyor. Bağış, bu alanda atılacak adımın Türkiye’nin müzakere sürecini olumlu etkileyeceği görüşünde: “O zaman en azından sekiz fasılla ilgili yeni bir sürecin başlama ihtimalini ben görüyorum. Bu bugünden yarına olacak bir şey değil ama...”
Bağış, Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün devreye sokulması halinde Rumların müzakere sürecini tamamen durdurma tehdidini de pek ciddiye almış gibi gözükmüyor: “Türkiye, Avrupa Birliği’nin üyesi olmadan dünyanın 16’ıncı, AB’nin 6’ıncı en büyük ekonomisi oldu. AB üyesi olmadan yüzde 11 ekonomik büyümeyi yakaladı. Türkiye’nin AB sürecini dondurarak onlar bir şey kazanacaklarına inanıyorlarsa yanılıyorlar. Türkiye’nin bir şey kaybedeceğine inanıyorlarsa onda da yanılıyorlar.”
Bağış, önümüzdeki dönemde iktidar ve muhalefetin birlikte çalışmasının AB süreci açısından çok önemli olduğunun altını çizerken, ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan rekabet başlığının açılması için gerekli olan yasal düzenleme konusunda destek sözü aldığını hatırlattı: “Ümit ederim ki Kemal Bey’in ortaya koyduğu, Türkiye’nin önünü açacak, Meclis’i kilitlemeyecek, AB reformları konusunda hızlı çalışmamızı sağlayacak adımlar konusunda diğer çalışma arkadaşları da aynı desteği verirler.”
Seçimlere bir yıldan az bir süre kala Türkiye’de iktidar ve muhalefetin AB süreci konusunda işbirliğine gidip gitmeyeceği Brüksel’in merakla izleyeceği konular arasında yer alıyor.
