Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Peşmerge eğitimi amaçlı kullandığı Irak'ın kuzeyindeki Başika kampı yakınlarındaki saldırıya verilen karşılık sırasında 18 IŞİD'linin öldürüldüğünü söyledi.
Erdoğan, dün akşam Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa ve Meclis Üyesi Firas Doğancı’nın da aralarında olduğu heyeti kabul etti. Erdoğan, o heyetle görüşmesine ilişkin bugün İstanbul'daki açıklamasında, Bayırbucak Türkmenleri ile ilgili Rusya'ya ciddi eleştiriler de getirdi. Bu arada Erdoğan'ın Başika ile ilgili verdiği bilgiler dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başika yakınlarındaki saldırıyı doğrularken, Türk Silahlı Kuvvetleri’nce henüz herhangi bir yazılı açıklama ya da Türkiye’nin herhangi bir askeri kaybı olup olmadığı yönünde resmi bilgilendirme gelmedi.
Anımsanacağı üzere; Başika kampı, Türkiye ile Irak Bağdat Merkezi Hükümeti arasında gerilim kaynağı olmuştu. Irak Kürt Özerk Yönetimi adına Mesut Barzani, Başika’ya Türkiye’nin Erbil ve Bağdat’ın bilgisi dahilinde asker sevkiyatı gerçekleştirdiği açıklamıştı. Ancak Irak Merkezi Hükümeti Başbakanı Haydar Abadi sert ifadelerle Türkiye’nin Irak’a izinsiz girdiği iddiasında ısrar etmişti. Irak ile yaşanan kriz üzerine Türkiye, Başika’ya sevk edilen TSK birliklerini geri çektiğini açıklamış ancak söz konusu kamptaki ve Irak’ın kuzeyinde diğer askeri varlığını korumuştu. Bağdat Hükümeti ise, Türkiye’nin tüm askeri varlığını Irak’tan tamamıyla geri çekmesi konusunda ısrarcı yaklaşımını sürdürüyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, bugünkü açıklamasında, Bağdat ile yaşanan gerilimi işaret ederek, Türkiye’nin Peşmerge eğitimi amacıyla Irak’a gönderdiği askeri varlığını korumayı amaçladığını vurguladı ve şunları ifade etti:
“IŞİD terör örgütüne mensup olduğu söylenen, sanıyorum bunlardan 18 kadarı etkisiz hale getirilmiş. Herhangi bir yaralı arkadaşlarımız da söz konusu değil. Böyle bir şey şu anda yok. Bu durum, Başika kampıyla ilgili atılan adımın ne kadar isabetli bir karar olduğunu ortaya koyuyor. Şu anda da silahlı kuvvetlerimizin oradaki üste bulunması ve o eğitimi veren subaylarımızın bu tür sızma harekatı veya saldırı, bu tür şeyler karşısında da her an her şeye hazırlıklı olduğu da ortada. Zaten daha önce de ifade ettiğim gibi buraya giden güçlerimiz, bir yerde bu eğitimi veren özellikle subaylarımıza, görevlilerimize, onlara koruma amacıyla gitmiş olan ekiplerdir. Onlar da gereğini gerektiği zamanda yapıyor, yapacaktır. Irak, kendi askerlerini eğitmemizi talep etti. Geçmişte, Abadi'nin Türkiye ziyaretinde de bunları konuştuk. Bu üs yerini bize gösterenler onlar. Ama daha sonra Rusya, Türkiye arasındaki sıkıntı başlayınca Rusya'nın da Rusya, İran, Irak, Suriye olarak Bağdat'ta ofis oluşturmasından sonra bu olumsuzluklar başladı.
Şu an biz yapılan tüm işleri uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa ona göre yapıyoruz.”
Rusya’yı suçladı
Erdoğan, Irak’la yaşanan kriz konusunda açıkça Rusya’yı adres göstererek, Suriye’deki Rus askeri varlığı konusunda Türkmenlere zarar verildiğini iddiasını yineledi. Bu noktada, dün akşam Suriye’deki Bayırbucak Türkmenleri temsilcilerini kabul ettiğini kaydeden Erdoğan, Rusya’ya yönelik şunları dile getirdi:
“Rusya, 'Bizi Suriye Hükümeti çağırdığı için biz oradayız' diyor. Şu anda Suriye'deki hükümet meşru bir hükümet değil ki. 'Efendim BM öyle kabul ediyor. Kabul edebilir ama siz her çağrıldığınız yere gitmek zorunda değilsiniz. Gürcistan'a niye girdiniz zamanında? Çağrıldığınız için mi girdiniz? Ne işiniz vardı Gürcistan'da? Ukrayna'ya çağrıldığınız için mi girdiniz? Ne için girdiniz Ukrayna'ya? Suriye'de de diyorlar ki 'Biz IŞİD'e karşı orada bir mücadele veriyoruz'. Hayır, Rusya şu anda IŞİD'e karşı Suriye'de mücadele vermiyor. Tam aksine orada ılımlı muhalefete karşı, hepsinden öte bizim Türkmen soydaşlarımıza yoğun bir şekilde işte Türkmen dağlarında. Dün Bayırbucak Türkmenleri temsilcilerini kabul ettim. Onlarla görüşmem oldu. Hepsi açıkça bunları anlatıyorlar. 'Yoğun bir şekilde şu anda bizim köylerimizi vuruyorlar' diyorlar. Yapılan iş şu anda bu ve maalesef ciddi manada bir dezenformasyonla dünya aldatılmak isteniyor.”
Dışişleri: Şehit yok
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç ise, “Dün akşam itibariyle özellikle sosyal medyada Başika'daki askeri eğitim merkezine bir saldırı olduğuna ilişkin haberler yayıldı. Fakat bu saldırıda herhangi bir askerimizin şehit olması veya yaralanması söz konusu değil” dedi.
ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye’nin Irak’tan tümüyle geri çekilmesi yönünde açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine ise Bilgiç, “Aslında bizim yaklaşımımız ile Obama'ya atfedilen ifadeler arasında herhangi bir çelişki bulunmuyor. Biz baştan beri zaten Başika'daki mevcudiyetimiz ve Irak'taki mevcudiyetimiz Irak makamlarının bilgisi dahilinde, bunu her zaman söyledik. Irak makamlarının talebi, bilgisi dahilinde bu eğitimler veriliyor. Bu çerçevede geçtiğimiz sene Temmuz ayında Irak Dışişleri Bakanı Türkiye'yi ziyareti sırasında bu hususta gündeme gelmişti. Sayın Bakanımız Musul''daki gönüllüleri eğittiğimizi zaten söylemişti. Irak makamlarının tabiatıyla bu konuda bilgisi var. Biz DAEŞ'e karşı mücadelede Irak'ın yanında olmaya devam ediyoruz. Bu daha önce de olduğu gibi Irak makamlarıyla temas ve koordinasyon içinde de devam edecek” diye konuştu.
Davutoğlu: Amerika’ya açıkça aktardık
Konuya ilişkin son açıklama ise akşam üstü Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yapıldı. Davutoğlu ise, Türkiye’nin Irak’taki askeri varlığına yönelik eleştirilere tepki gösterdi ve “Geçmişte Türkiye'yi DAEŞ'e karşı yeterince mücadelede bulunmuyor diye eleştirmeye kalkanlar, şimdi DAEŞ'e en doğrudan, Musul bağlamında söylüyorum, etkide bulunacak, mücadele edecek oradaki Iraklıları eğittiğimiz ve bulunduğumuz için eleştiri yönelten kesimler olabiliyor. Biz teröre karşı mücadelede hiçbir zaman herhangi bir taviz vermedik ve Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine sonuna kadar saygılıyız, sadığız. Orada bulunuşumuz; Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğini korumak içindir” dedi.
ABD’nin Başika kampına ilişkin açıklamaları içinse Türkiye’nin pozisyonunu yeniden anımsatan Davutoğlu, ABD’ye yönelik ise şu mesajları verdi:
“Tutumumuz Amerika tarafına açık bir şekilde aktarılmıştır. Bu tutumun parametreleri bellidir. Bir; Türkiye uluslararası terör faaliyetlerine karşı uluslararası toplumla birlikte, koalisyonla birlikte, Irak hükümetiyle birlikte bir çaba yürütmektedir. İki; Başika'daki varlığımız bu çabanın doğal bir sonucudur ve sadece teröristlere karşıdır. Üç; Musul'un kurtarılması, Kuzey Irak, Türkiye için de bir ulusal güvenlik alanı halindedir. Çünkü PKK'nın ve DAEŞ'in mevcudiyeti herhangi bir başka ülkeden daha çok Türkiye'yi tehdit etmektedir. Dört; Bütün bu faaliyetler Irak'ın toprak bütünlüğü ve Irak egemenliğine saygı çerçevesinde yapılmaktadır, başka herhangi bir gündemi, gizli bir hedefi yoktur.”
Öte yandan Amerikanın Sesi’nin ulaştığı Irak’taki bazı askeri kaynaklar, Başika bölgesinde dün veya bugün herhangi bir çatışma yaşanmadığını savundu.
Musul Eski Valisi ve Heşdi Vatani (Gönüllü askerler) Başkanı Asil Nuceyfi de, IŞİD’in Başika kampına saldırdığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
Nuceyfi, “Başika kampına hiçbir saldırı düzenlenmedi. Dün IŞİD’in kampa saldıracağı yönünde duyumlar almıştık. IŞİD’in mevzileri Peşmerge ve Heşdi Vatani birlikleri tarafından bombalandı. IŞİD’in bir havan topu bile kampımıza isabet etmemiştir. Türk askerleri ve Heşdi Vatani birliklerinden kimse yaralanmamıştır” dedi.
