Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanahmet’teki patlama sonrasında konuştu ve “Suriye kökenli canlı bomba saldırısında 10 kişi öldü, 15 kişi yaralandı” dedi.
Erdoğan, 8.Büyükelçiler Konferansı kapsamında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen öğle yemeği davetinde diplomatlara hitaben yaptığı konuşmada, Sultanahmet’teki saldırıya ilişkin herhangi bir örgüt adı kullanmadı.
Erdoğan, “İstanbul’da Sultanahmet’te meydana gelen Suriye kökenli bir canlı bomba olduğu iddia edilen terör olayını esefle kınadığımı belirtiyorum. 10 kadar bu terör eyleminde ölümüz var. Bunlar yerli yabancı, öyle zannediyorum ki yarım saat 1 saat içerisinde açıklanacak. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. 15 kadar yaralı var. Bir kez daha önlem olarak terör karşısında tek yürek, tek vücut olmamız gerektiğini göstermiştir. Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki kararlı ve ilkeli duruşu sonuna kadar devam edecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultanahmet’e ilişkin açıklamasının ardından IŞİD’e (DEAŞ) yönelik herhangi bir mesaj veya geçmişteki terör saldırılarına ilişkin de yorumda bulunmadı. Erdoğan, konuşmasını terör örgütü PKK’ya yönelik sözleriyle devam ettirdi ancak hedefinde barış çağrısıyla yazılı açıklama yapan akademisyenler grubu vardı.
Başbakan Davutoğlu durumu değerlendirdi
Bu arada Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen güvenlik toplantısı sona erdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu; Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ile durumu değerlendirdi. Toplantıya terör saldırısı Türkiye’nin en gözde turistik noktasında gerçekleşmiş olması nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal da katıldı.
Kurtulmuş: Suriye uyruklu, 1988 doğumlu
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, güvenlik toplantısı sonrasında beraberinde İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile birlikte kısa bir açıklama yaptı. Sultanahmet’teki canlı bombaya ilişkin Suriye uyruklu olması yanı sıra 1988 doğumlu olduğu bilgisini de veren Kurtulmuş, yabancı ülkelere terörizme karşı ortak tavır çağrısını içeren açıklamasında şunları dile getirdi:
“Olay yerinde parçalanmış bir cesedin canlı bombaya ait olduğu tespit edilmiştir. İlgili birimlerce yapılmış çok titiz çalışmalar sonucunda canlı bombanın Suriye uyruklu birisi olduğu tespit edilmiş ve ilgili bağlantıların da araştırılmasına başlanmıştır. Bizler, İçişleri ve Sağlık bakanlarımızla birlikte İstanbul’a intikal ederek, olayla ilgili bütün detayları gözden geçirmek ve ayrıca bu olayla ilgili rehabilitasyon, yaraları sarmak için gerekli çalışmaları sürdüreceğiz. Olayda iki kişi ağır yaralı durumdadır. Bu kişileri de hastanelerde ziyaret edeceğiz. 20 Temmuz’dan bu yana Türkiye, son derece sistematik bir terör saldırısıyla karşı karşıyadır. Suruç saldırısıyla Ankara’daki hain bombalamayla ve Güneydoğu Anadolu’da devam eden saldırılarla.. Bütün bu saldırıların sistematik bir şekilde sürdürüldüğünü görüyoruz. İlgili birimlerimiz hassas bir çalışma yürütüyor hatta hatırlayacaksınız geçtiğimiz hafta Ankara’da DAEŞ örgütüne bağlı olduğu bir takım insanlar gözaltına alındı. Canlı bombalar patlatılmadan etkisiz hale getirildiğini.. Bütün gücümüzle terörün üstüne gideceğiz. Türkiye’nin dostlarının, Türkiye ile dayanışma içinde olduklarına dair seslerini yükseltmeye davet ediyoruz. Terörle mücadele hiçbir ülkenin tek başına yürütebileceği bir mücadele değildir. Türkiye dostlarını yanımızda görmek istiyoruz.”
Teröre karşı uluslararası dayanışma çağrısını konuşmasında yineleyen Kurtulmuş, teröriste dini, kimliğiyle iyi-kötü ayrımı yapılamayacağını da ifade etti. Suriye’de beş yıldır çatışmanın sürdüğünü belirten Kurtulmuş, şimdi “vekaletler savaşı” yürütüldüğünü anlattı. Kurtulmuş, olayın arkasındaki bütün bağlantıları ortaya çıkarmak için detaylı bir şekilde araştırma yapılacağına da sözlerine ekledi.
Kılıçdaroğlu: Milletten neyi gizleyeceksiniz?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sultanahmet saldırısına ilişkin medya kuruluşlarına yönelik olarak hemen yayın yasağı getirilmiş olmasını eleştirdi. Kılıçdaroğlu, TBMM’deki grup konuşması başlangıcında şunları söyledii:
“Terörü bitirmek konusunda açık çek veriyorum. Bütün partilerin amasız, lakinsiz, fakatsız terörü lanetlemesi lazım. Defalarca uyardık Ortadoğu bataklığına Türkiye’yi sürüklemeyin dedik. Bu hükümet Türkiye’yi yönetemez, yönetemiyor. Üçüncü sınıf kadrolarla Türkiye yönetilemez. Düne kadar sabrettik artık sabrımız taştı. Yönetemiyorsanız gideceksiniz yönetenler gelecek. Yaptıkları şu; daha ambulans gitmeden yayın yasağı getiriyorlar. Milletten neyi gizleyeceksiniz. Bütün dünya izliyor zaten. Yazık, günahtır bu ülkeye. İstanbul gibi bir yerde turizmin kalbinde canlı bomba patlayacak ve siz hiçbir önlem almayacaksınız. Sonra ambulanstan önce yayın yasağı getireceksiniz. Üçüncü sınıf adamlarla Türkiye yönetilemez. Defalarca sizi uyarmadık mı? Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklemeyin dedik. Hükümet şikayet merci değil orası sorunların çözüm merkezidir. Nerede senin istihbaratın? Bizi dinlemekten teröristleri dinlemeye fırsat bulamıyorlar. Pat gene bizim diktatör bozuntusu konuşmuş. Bu ülkenin bir başbakanı var bırak başbakan konuşsun. Bir Anadolu Ajansı var patlama haberini yapmıyor yayın yasağını haber yapıyor. Devlette liyakati öldürdüler. Benim adamım diye getirdiler, senin adamında iş yapamıyor kardeşim. Liyakat, devlet yönetiminin olmazsa olmazıdır. Yayın yasağı getiriyorlar. Vatandaş haberleri dinlemesin okumasın diye. Vatandaş doğruları senin ağzından mı öğrenecek. Sen de doğruları söylemiyorsun. Bütün dünya bilecek, sen bilmeyeceksin.”
Demirtaş’tan TBMM’ye: Sanki Norveç parlamentosu
HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, Meclis’teki grup konuşması sırasında; Sultanahmet’teki saldırıdan dolayı ölü, yaralı sayısında artış olmamasını dilediğini belirterek, şunları dile getirdi:
“Sultanahmet’teki vahşi katliamda yaşamını yitirenlere rahmet, ailelerine sabır diliyoruz. Yaralılara acil şifa diliyoruz. Sultanahmet’teki katliamı kınıyoruz. Karanlıkta kalmaması için, sorumluların ortaya çıkması için peşini bırakmayacağız. Ülkeyi kasıp kavuran bu gündemde Meclis gündemine bakıyorum, sanki Norveç parlamentosu. Meclis’in gündemi bambaşka. Meclis bir vergi dairesi kadar inisiyatifli değil. Aciz, çaresiz. Neden? Çünkü çoğunluğu oluşturan grup halka değil Saray'a tabi.”
MHP: Sınırlar kontrol altında değil
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise, TBMM’deki basın toplantısında, “Türkiye, hiç kimsenin güvende olmadığı ülke konumuna düşürülmek istenmektedir. Türkiye'nin, yabancı istihbarat örgütlerinin operasyon alanı haline getirilmiş olması da muhtemeldir. Türkiye, bu riskleri azaltabilecek dış politika uygulayamamıştır. Sınırlarımız terör örgütlerinin rahatlıkla girip çıktığı ülke haline geldi” değerlendirmesinde bulundu.