WASHINGTON —
Türkiye Merkez Bankası Salı günü yaptığı olağanüstü toplantı sonrasında gecelik borçlanma faizini %7,75’ten %12’ye çıkardı. Banka borç alma faizi %3,5’ten %8’e, bankalararası repo faiz oranı da %6,75’ten y%11,5’e, haftalık vadeli repo ihale faizi ise %4,5’ten %10’a çekildi. Merkez Bankası’nın kararı hem Türkiye hem de diğer ülkelerde büyük yankı buldu. Kararın olası etkilerini Amerika’nın Sesi’ne değerlendiren Caravel Uluslararası Yatırım şirketi Portföy Yöneticisi Çağlar Somek, Merkez Bankası kararının geç kalınmış bir adım olarak görüldüğünü söyledi. Haberin devamı ↓
Söyleşinin tamamını aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz.
Çağlar Somek, faizleri yükseltmenin Türk Lirası’nın uzun vadeli istikrarı açısından tek başına yeterli olmayacağını da sözlerine ekledi: “Uzun vadede bu sadece Merkez Bankası’nın kararına değil, Türkiye’deki istikrarın da nasıl olacağına bağlı. Bu istikrar hem ekonomik hem politik istikrar. Çünkü biliyorsunuz, son dönemde, özellikle Gezi olayları sonrasında Türkiye sorgulanmaya başladı; hem demokratik reformlarda hem ekonomi yönetiminde. Merkez Bankası’nın itibarı da; ne kadar bağımsız olup-olmadığı da sorgulanmaya başladı.” Çağlar Somek, bu sorgulamanın Mayıs ayında FED’in tahvil alımlarını azaltmaya başlayacağının sinyalini vermesinden sonra Merkez Bankası’nın faiz artırma kararını geciktirmesinden sonra yoğunluk kazandığını da söyledi.
Portföy Yöneticisi Çağlar Somek, yabancı yatırımcıların sadece ekonomik gelişmeleri değil Türkiye’nin demokratikliği, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlılığı ve AB üyeliği hedefine yakınlığı gibi unsurları da yatırım kararlarında öne çıkardıklarının altını çizdi.
Çağlar Somek, “Bu yüzden de politika önemli, sadece para yönetimi değil. İstikrar var mı ve hukuk devleti var mı, bunlar önemli, çünkü yabancı yatırımcı, yatırım yaparken kendisini güvende hissetmek istiyor” dedi.
Somek, bu açıdan seçimden çıkacak sonuçların büyük önem taşıyacağına dikkati çekti.
Portföy yöneticisi, Merkez Bankası’nın kararının finans piyasalarına ve reel ekonomiye etkisi konusunda ise şunları söyledi: “Kısa vadede frenleme olacak. Faizler artınca Türk ekonomisi birçok bakımdan frenleme gidecek -- ki bunun da cari açığı düşürmede etkisi olacaktır. Ancak geç kalınan bir faiz artırımı olduğu için enflasyonun olacağı bir döneme giriyoruz.”
Somek, enflasyonun yanı sıra, yavaşlama olacağı için kısa vadeli işsizliğin arttığı, ekonomideki görüntünün bulanık olduğu bir döneme girildiğini de kaydetti.
Söyleşinin tamamını yukarıdaki linkten dinleyebilirsiniz.
Söyleşinin tamamını aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz.
Çağlar Somek, faizleri yükseltmenin Türk Lirası’nın uzun vadeli istikrarı açısından tek başına yeterli olmayacağını da sözlerine ekledi: “Uzun vadede bu sadece Merkez Bankası’nın kararına değil, Türkiye’deki istikrarın da nasıl olacağına bağlı. Bu istikrar hem ekonomik hem politik istikrar. Çünkü biliyorsunuz, son dönemde, özellikle Gezi olayları sonrasında Türkiye sorgulanmaya başladı; hem demokratik reformlarda hem ekonomi yönetiminde. Merkez Bankası’nın itibarı da; ne kadar bağımsız olup-olmadığı da sorgulanmaya başladı.” Çağlar Somek, bu sorgulamanın Mayıs ayında FED’in tahvil alımlarını azaltmaya başlayacağının sinyalini vermesinden sonra Merkez Bankası’nın faiz artırma kararını geciktirmesinden sonra yoğunluk kazandığını da söyledi.
Portföy Yöneticisi Çağlar Somek, yabancı yatırımcıların sadece ekonomik gelişmeleri değil Türkiye’nin demokratikliği, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlılığı ve AB üyeliği hedefine yakınlığı gibi unsurları da yatırım kararlarında öne çıkardıklarının altını çizdi.
Çağlar Somek, “Bu yüzden de politika önemli, sadece para yönetimi değil. İstikrar var mı ve hukuk devleti var mı, bunlar önemli, çünkü yabancı yatırımcı, yatırım yaparken kendisini güvende hissetmek istiyor” dedi.
Somek, bu açıdan seçimden çıkacak sonuçların büyük önem taşıyacağına dikkati çekti.
Portföy yöneticisi, Merkez Bankası’nın kararının finans piyasalarına ve reel ekonomiye etkisi konusunda ise şunları söyledi: “Kısa vadede frenleme olacak. Faizler artınca Türk ekonomisi birçok bakımdan frenleme gidecek -- ki bunun da cari açığı düşürmede etkisi olacaktır. Ancak geç kalınan bir faiz artırımı olduğu için enflasyonun olacağı bir döneme giriyoruz.”
Somek, enflasyonun yanı sıra, yavaşlama olacağı için kısa vadeli işsizliğin arttığı, ekonomideki görüntünün bulanık olduğu bir döneme girildiğini de kaydetti.
Söyleşinin tamamını yukarıdaki linkten dinleyebilirsiniz.
