Erişilebilirlik

Fransız Meclisi İki Gensoru Önergesini Reddetti


Emmanuel Macron, left, is campaigns for the 2017 presidential election, flanked by Alexandre Benalla, right, head of security, in Rodez, France, May 5, 2017.
Emmanuel Macron, left, is campaigns for the 2017 presidential election, flanked by Alexandre Benalla, right, head of security, in Rodez, France, May 5, 2017.

Fransız Ulusal Meclisi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un koruması Alexandre Benalla’nın 1 Mayıs’ta göstericileri döven görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından, muhalefet tarafından hükümet aleyhinde verilen iki ayrı gensoru önergesini görüşerek reddetti.

Fransa tarihinde 38 yıldan bu yana ilk kez iki ayrı gensoru önergesini görüşen Meclis’te muhalefet, olayı ört bas etmeye çalışan hükümetten hesap sormak için önerge verdiklerini açıkladı. Her iki önerge de öngörülen 289 oya ulaşamadı. Ana muhalefet Cumhuriyetçiler’in (LR) önergesi 143, solun önergesi ise 74 oy desteği bulabildi.

Fransa’yı iki haftadır sarsan ve muhalefetin "Macron-Benalla olayı" adını verdiği skandal hakkında Cumhuriyetçiler (LR) ve Sol blok’un verdiği (PS, PCF, LFI) iki ayrı soru önergesi Meclis tatile girmeden bir gün önce Genel Kurul’da görüşüldü. Sert tartışmalara sahne olan görüşmelerde ana muhalefet Cumhuriyetçiler Partisi (LR) Grup Başkanı Christophe Jacob, gensoru önergesinin ilk imzacısı olarak kürsüye çıkan ilk isim oldu. Benalla skandalının Fransızlar’ı şoke ettiğini dile getiren Jacob, "Bu şahsın davranışları yasayla bağdaşmamaktadır. Kötü arkdaşlıkların cumhuriyeti Elysee'dedir. Cumhurbaşkanı Macron, paralel bir polis teşkilatı kurarak, kendisine özel hizmette bulunan bu şahsı korumaya çalışmıştır" dedi.

Jacob, "Biz Cumhurbaşkanı'nı kimin koruyacağının yasalarla belirlenmesini istiyoruz. Hükümetinizin böyle bir sapmayı durduracak cesareti yoktu. İçişleri bakanınız başarısız oldu. Polis teşkilatının gözünde çok büyük itibar kaybetti" ifadelerini kullandı.

"Sınırsız her güç, gayrı meşrudur"

Sol blok (PS, PCF, LFI) tarafından verilen ikinci gensoru önergesinin ilk imzacısı olarak söz alan Demokrat ve Cumhuriyetçi Sol Grubu Başkanı Andre Chassaigne de, "Macron-Benalla skandalı, cumhurbaşkanının ülkeyi nasıl yönettiğini göstermiştir. Cumhurbaşkanı, yanında çalışan ve suç işleyen kişiyi cezalandırmak yerine ayrıcalıklar verip ödüllendirmiştir. Fransızların gözünde cumhurbaşkanlığı makamı, uluslararası medyada da Fransa’nın imajı zarar görmüştür. Bu bir yaz skandalı değil, devlet skandalıdır. Sınırsız her güç, gayrı meşrudur" dedi.

Hükümetin arkasında duran iktidar milletvekillerini ağır eleştiren Chassaigne, "Elysee’nin ağzından çıkanları sindiren küçük, sessiz ince bağırsaklar gibisiniz. Böyle sessiz kalarak, kendi köleliğinize koşuyorsunuz. Siz de biliyorsunuz ki iktidar kendini korumak için yalan söyledi" diye konuştu.

Başbakan Philippe : "Hedef Benalla değil Macron"

İmza sahiplerinin ardından hükümet adına kürsüye gelen Başbakan Edouard Philippe ise, Benalla’nın 1 Mayıs’ta yaptığı eylemin çok ciddi bir hata olduğunu ve gerekli cezayı aldığını belirterek, "Demokrasi işletilmiştir. Olayla ilgili bir hafta içinde dört ayrı soruşturma başlatılmıştır. Sizin amacınız Benalla’ya değil, cumhurbaşkanına vurmak" dedi. Philippe, Benalla olayının bir devlet skandalı değil bireysel bir hatadan ibaret olduğunu savundu ve "1 Mayıs’tan hemen sonra 4 Mayıs’ta görevden uzaklaştırıldı. Ardından yeni bilgiler ortaya çıkınca ise kovuldu. İlgili polis memurları açığa alındı. Soruşturma devam ediyor. Gereken herşey yapıldı" diye konuştu. Başbakan Philippe muhalefeti, olayı kullanarak hükümeti yıpratmaya çalışmakla suçladı.

"Parlamento monarşik cumhurbaşkanından daha üstündür"

İmza sahipleri ve hükümetin yanıtının ardından Genel Kurul’da önerge üzerindeki görüşmelere geçildi. Radikal sol Başkaldıran Fransa Hareketi (LFI) Başkanı Jean Luc Melenchon, "Benalla-Macron olayı acı bir aynadır ve ilk değildir. Elysee'ye göre Benalla bagaj görevlisi, Adalet Bakanı hiçbir şey bilmiyor, İçişleri Bakanı sen dediği korumayı tanımıyor bile. Bu ne acı bir tablo. Meclis’e bu yalanlarınızın hesabını vereceksiniz. Parlamento her zaman monarşik cumhurbaşkanından daha üstündür" diye konuştu.

Asıl sorunun ‘Macron’un ülkenin değerlerini hiçe sayarak, kanunsuz bir yönetme biçimini getirmeye çalışması olduğunu’ anlatan Melenchon, "Konu ne olursa olsun siz devleti ve onun memurlarını onların devlete bağlılıklarını sevmiyorsunuz. Siz cumhuriyetin devletini silmek istiyorsunuz. Hesap vermek zorundasınız" dedi. Melenchon, getirilmekte olan Anayasal reform paketinin Meclis’in yetkilerini azalttığına dikkat çekerek, iktidardan bu reformu ‘referanduma götürmesini’ istedi.

Muhalefetin önergelerine destek veren Aşırı sağ Ulusal Birleşme Hareketi milletvekili Sebastien Chenu de, "Bir küçük kum damlası pek çok gerçeği gözler önüne serdi. Otoriter bir sapmayla, paralel bir polis kurarak, totaliter rejime doğru giden bir cumhurbaşkanı var. Kimse aptal değil, artık herkes sizin kim olduğunuzu ve ne yapmak istediğinizi anladı" dedi.

Meclis güçlendi, hükümet yara aldı

İlk önerge üzerinde görüşmelerin tamamlanmasının ardından oylamaya geçildi. Cumhuriyetçilerin önergesi iktidar partisi LREM ve ona destek veren merkez partisi MODEM milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. İki ayrı oylamada, ana muhalefetin önergesi 143, sol blokun önergesi ise 74 ‘kabul’ oyu aldı ve beklendiği gibi her iki önerge de 289 çoğunluğa ulaşamayarak reddedildi.

Ancak, iki haftadır ülkeyi sarsan ‘Macron-Benalla skandalı’ iktidarda bir yılını tamamlayan Macron ile hükümet üzerinde iz bıraktı. Skandalın en önemli sonucu Parlamento’nun bu olaydan güçlenerek çıkması oldu. Muhalefet birleşti ve Elysee karşısında yasama gücü olduğunu gösterdi. Meclis ve Senato önce iki ayrı soruşturma komisyonu açtı, ardından Fransa tarihinde 38 yıl sonra ilk kez iki ayrı gensoru önergesi verildi. Meclis’teki gensoru görüşmeleri, bir yıldır ülkeyi kanun hükmünde kararnamelerle ve sert reformlarla yöneten Macron'un yönetimi karşısında, sosyal örgütlerin, muhalefetin, parlamentonun iki kanadının Macron'a hesap sormasına sahne oldu.

İktidar partisi tek vücut

Macron’un bu olaydaki tek başarısı ise, krizden partisini parçalanmadan çıkarmak ve kendisine karşı birleşen bir muhalefet karşısında, iktidarın da sağlam durduğunu göstermeyi başardı. Ancak yaz tatiliyle daha az konuşulması beklenen Benalla skandalı, Eylül ayında Meclis’in yeniden çalışmaya başlamasıyla bir kez daha gündeme gelecek. Konuyla ilgili adli, idari ve yasama soruşturmaları olmak üzere dört ayrı koldan açılan soruşturmalar, yaz tatilinin ardından yeniden ele alınacak.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG