Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Suriye'nin güney batısındaki Dera bölgesinde giderek artan çatışmalar ve bölgede her gün daha da kötüleşen sivillerin durumunu görüştü. Konsey, Suriye’yi, İsveç ve Kuveyt'in isteği üzerine gündemine aldı.
Güvenlik Konseyi, Suriye’nin Dera bölgesinde sivillerin yeterince korunamadığını belirterek Dera’da şiddetin düşürülmesi ve çatışmalara son verilmesi için çağrıda bulunmuştu.
Tüm çabalara rağmen kapalı oturumda yapılan Suriye görüşmelerinde herhangi bir uzlaşma sağlanamadığı kaydedildi. Rusya ile diğer güvenlik konseyi ülkeleri arasında ciddi görüş ayrılıkları olduğu belirtildi.
Toplantıda, Suriye’nin güneybatısında artan çatışmalar nedeniyle giderek kötüleşen insani durum konusunda ve gerginliklere son verilme çabaları için getirilen önerilere BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi Rusya’nın itiraz ettiği kaydedildi.
Rusya: “Görüş ayrılıklarımız var”
Güvelik Konseyi toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily A. Nebenzia, Suriye’nin güneybatısında yaşanan gelişmelerin tartışıldığı kapalı oturum sonrasında herhangi ortak bir açıklama yapılamadığını belirterek, güvenlik konseyi üyeleri arasında uzlaşmazlık ve görüş ayrılıkları olduğunu söyledi.
Nebenzia, “Ortak bir basın açıklamasında bulunmayacağız çünkü onlar düşmanlıkların durdurulmasına odaklanıyor biz teröristlerle savaşmaya odaklanıyoruz. Bölgedeki insanlara yardım etmek için insani erişimi sağlama gerektiğini kabul ediyoruz. Bu işten daha önce de etkilenmişlerdi. Ayrıca sayılarla ilgili sorunlarımız var. Kaç kişi yerinden edildi? Bu kişilerde kaçının insani yardım ihtiyacı var? Orada yerel yetkililer bu insanlara yardım etmek için ne yapıyorlar? İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nden kesin rakamları bize vermesini istedik. İnsani yardım ihtiyacı olduğu söylenen bu insanlar, bu son operasyondan önce de bu desteğe ihtiyaç duyuyorlardı” dedi.
Güvenlik Konseyi toplantısında Suriye’nin gündeme alınması için başvuran Kuveyt ise, Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği’nin ülkede iç savaşın başlamasından sonra en büyük nüfus göçünün yaşandığını doğruladığını açıkladı.
“750 bin kişinin hayatı tehlikede”
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Suriye’nin güneybatısında hava saldırıları ve çatışmaların ortasında kalan siviller için endişe içerisinde olduklarını söyledi. Grandi, tüm taraflara aralarındaki düşmanlığı durdurmaya sonlandırmaya ve insani yardım çabalarına destek olma çağrısında bulundu.
Grandi, “320 bin kişi yerinden oldu. Göç eden bu kişiler oldukça kötü şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Ürdün sınırındaki kamplara 60 bin kişi yerleştirildi. 750 bin kişinin ise hayatı tehlikede. Suriye'deki yerel topluluklar, göç eden kişilerin çoğuna kapılarını açmış olsalar da, yerlerinden olan kişilerin çoğuaz güvenlikli geçici sığınaklarda yaşamak zorunda kalıyorlar. Yerinden edilenler arasında, yaşlı, yaralı ve hasta insanlar var. Çok sayıda kadın ve çocuk var ve özellikle onlar için endişeliyim. En acil öncelik acı çeken Suriye sivilleri konusunda siyasi bir çözüm bulmaktır. Birleşmiş Milletler ve ortakları, güneybatıdaki halka hayat kurtarıcı yardım sunmak için ellerinden geleni yapıyorlar, ancak güvenlik durumu çok sayıda insani yardım ulaştırma çabalarımızı engelliyor” dedi.
Guterres: “Müzakereler yeniden başlasın”
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıklamada Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi’nin yaptığı son açıklamayı tamamen desteklediğini belirtti.
Açıklamada, “BM Genel Sekreteri, Suriye'nin güneybatısındaki askeri saldırının yeniden başlatılması ve siviller üzerindeki yıkıcı etkisinin kayda değer biçimde artmasından endişe duymaktadır. Tahminen 750 bin kişi hayati tehlike altında. 325 bin kişi yerlerinden edildi. Genel Sekreter, bir kez daha, düşmanlıkların ve çatışmaların derhal durdurulması ve müzakerelerin yeniden başlatılması için çağrıda bulunuyor. Tüm tarafları, uluslararası hukuk ve uluslararası insan hakları ilkeleri uyarınca, sivil yaşamları korumaya, tıbbi ve eğitim tesisleri dahil olmak üzere sivil altyapıyı korumak için gerekli tüm tedbirleri almaya çağırıyor” denildi.
