İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üçüncü Gezi davasında yargılamaya katılan tüm sanıkları mahkum etti.
Mahkeme davanın bugün görülen sekizinci duruşmasında tutuklu sanık Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi ve Hakan Altınay'a ise 18'er yıl hapis cezası verdi.
Tutuksuz yargılanan tüm sanıklar için de tutuklama kararı verildi. 17 sanıklı davada firari 9 tanığın dosyaları ayrıldı. Karara mahkeme heyetinde bulunan üç hakimden biri muhalefet şerhi koydu. Muhalefet şerhinde, ''Sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeter her türlü kuşkudan uzak somut, kesin ve inandırıcı başkaca bir delil bulunmadığından tutuklu sanık Osman Kavala'nın tahliyesine ve diğer sanıkların tutuklanmaması gerektiği görüşündeyim'' denildi.
Savunma avukatları yarın tutukluluk kararına itiraz edecek. Sonrasında ise 13. Ağır Ceza Mahkemesi kararının bozulması için önce istinaf mahkemesine sonra Yargıtay’a başvuruda bulunacak.
Can Atalay: ‘‘Bu zulme boyun eğmeyeceğiz’’
Çağlayan Adalet Sarayı’nın en büyük duruşma salonu olan 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülen davada kararın açıklanmasından sonra büyük tepki oluştu. İzleyiciler kararı yuhalayarak protesto ederken ‘‘her yer Taksim her yer dayanışma’’ ve ‘‘bu daha başlangıç mücadeleye devam’’ sloganları attı.
Bu sırada salondaki sandalyenin üzerine çıkarak izleyicilere hitap eden Avukat Can Atalay, ‘‘Şunu bilin zulme boyun eğmeyeceğiz. Zulme karşı direneceğiz zulme karşı geleceğiz. Hiçbir hukuka aykırı işlemi kabul etmeyeceğiz. Halep oradaysa arşın burada’’ dedi. Atalay, kendisini sandalyeden indirmek isteyen güvenlik görevlisine de ‘‘Biz kaçmadık, ailelerimizle vedalaşıp geleceğiz’’ diye yanıt verdi. Tüm sanıklar yakınlarıyla vedalaştıktan sonra polis gözetiminde mahkeme salonundan çıktılar.
Özgür Özel: ‘‘Tarih önünde Recep Tayyip Erdoğan hesap verecektir’’
Duruşmayı CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker ve Enis Berberoğlu ile birlikte izleyen CHP TBMM Grup Başkanvekili Özgür Özel duruşmadan sonra Çağlayan Adalet Sarayı’nın önünde yaptığı açıklamada bu kararın sorumlusunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.
Özel, ‘‘Bugün sonuçlanan davada ülkeyi yöneten bir tek adamın gönlü yapıldı. O mahkemeler ki yetkilerini, güçlerini önce kanunlardan ama en üstte anayasadan alırlar. Mahkeme bağımsızlığını yok eden, kuvvetler ayrılığını ayaklar altında ezen birisi aslında kendinin meşruiyetinin ortadan kaldırıyor. Bugün burada verilen karar paranoyak yönetim anlayışının, son dönemde düştüğü derin çaresizlikten ötürü, geçmişteki son derece barışçı kişilerin yaptığı ve sonuç vermiş bir protestoyu şeytanlaştırmanın son noktasıdır. Kan emerek yaşayan bir vampir gibi Türkiye'deki herkesin adalet talebinin kanını emerek biraz daha yaşamaya çalışmaktadır. Adaletin kanını emen bu vampire hiçbir yapının tek başına gücü yetmez ama hepimiz birden gücü yeter. And olsun ki bu kumpası kuranlardan, beraat etmiş Gezi'yi yeni yargılama talimatı verenlerden hesap soracağız. Tarih önünde Recep Tayyip Erdoğan hesap verecektir’’ dedi.
Ahmet Şık: ‘‘Hiçbir şeye sesini çıkarmayan ama kendine muhalif diyenler bunun sorumlusudur’’
Duruşma salonunda mahkeme heyetine ‘‘bu karar nedeniyle hesap vereceksiniz’’ diyen Türkiye İşçi Partisi İstanbul milletvekili Ahmet Şık, Gezi olaylarına katılan milyonların bu davada hakim karşısına çıkarılan sekiz kişiyi yalnız bırakmasının bu sonucu hazırladığı görüşünü dile getirdi.
Ahmet Şık, ‘‘Çok öfkeliyim. Hepimizin bir yemin etmesi gerekiyor. O yemin çocuklarımızın geleceğine dair bir söz. Bugün karşı çıkmazsanız haysiyetinizden vazgeçmiş olacaksınız. İktidar zaten haysiyetsiz. Bunlar zaten suç örgütü. İtiraz etmeyen herkes bu kararın sorumlusudur. Hiçbir şeye sesini çıkarmayan ama kendine muhalif diyenler bunun sorumlusudur. İktidar yanlısı olmayanlar da aynaya baksın biz nasıl insanlarız ki arkadaşlarımızı bu mahkemeye teslim ettik diye kendilerine sorsun. Herkes elini taşın altına sokacak” dedi.
Taksim Dayanışması’ndan Akif Burak Atlar ise mücadelenin devam edeceğini ve er ya da geç demokrasi ve özgürlüklerden yana olanların kazanacağını söyledi.
Duruşmada neler oldu?
Can Atalay’ın avukatı Evren İşler, duruşmada yaptığı son savunmada mahkeme heyetinde yer alan üye hakim Murat Bircan’ın daha önce Adalet ve Kalkınma Partisi’nden milletvekili aday adayı olduğunu ifade etti.
Bircan’ın bu sözlerini yalanlamaması üzerine ‘‘Mahkeme heyetini oluşturan üyelerin ismini Google'a yazdığımızda üye hakim Murat Bircan'ın Bafra Belediyesi Hukuk İşleri Müdürlüğü'nde çalışırken istifa edip hakim olduğunuzu görüyoruz. Murat Bircan aynı zamanda AKP'den milletvekili aday adayı da olmuş. Güveniyor. Bu dosyada Erdoğan ilk mağdur. Talimat vermeye gerek var mı? Üye hakim onu seviyor zaten, onun liderliğine. Bu adil yargılama ilkesine aykırıdır ve bu davayı en başta dediğimiz gibi siyasi yapar’’ dedi.
Prof. Bayraktar üye hakimin çekilmesini istedi mahkeme heyeti reddetti
Avukat Evren İşler’den sonra söz alan Osman Kavala’nın avukatı Profesör Köksal Bayraktar ise bu durumda ötürü heyetin ya da en azından üye hakimin çekilmesini talep etti.
Bayraktar, ‘‘Üzerine bir şey söylemeye gerek yok. Bu dava olağan dışı bir davadır. Bugüne kadar 20 hakim değişmiştir bu davada. İddia makamı Gezi eylemleriyle ilgili ‘kalkışma’ diyor. Kalkışma ihtilal ve darbe demek. Terimleri doğru seçmek gerek. Biz ihtilalci veya darbeci deriz. Böyle bir hakkınız yok. Bu sözü söyleyemezsiniz. Bir siyasi liderle bağı olan hakim karar veremez. Bunun üzeri örtülemez. Mahkemenin karar vermesi lazım; üyenin ya da heyetin çekilmesi olabilir. Bunu uymazdan gelirseniz biz de sizi reddediyoruz’’ dedi.
Bayraktar’ın bu sözlerine Avukat Tora Pekin de katıldı ancak mahkeme heyeti savunmanın davayı uzatmak istediğine hükmederek bu talebi reddetti.