Erişilebilirlik

Guterres: “Kadın Cinayeti Sayıları Savaşları Aratmıyor”


Dünya 4'üncü Kadın Konferansı'nın 25'inci yıldönümü kapsamında, Birleşmiş Milletler’de düzenlenen zirve sürüyor. Dünyanın dört bir yanından yüzlerce kadın örgütünün binlerce üyesiyle her yıl New York’a akın ettiği zirve, bu yıl Corona virüsü salgını nedeniyle BM Genel Kurulu salonuna alınan çok kısıtlı bir katılımla yapılıyor.

Zirvede konuşma yapan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, kadına şiddetin arttığını, dünyanın bazı bölgelerinde işlenen kadın cinayetleri sayısının savaşlardaki ölenlerin sayısını aratmadığını söyledi.

BM Genel Sekreteri Guterres, ” Bu girişimin başladığı 1995 yılından beri önemli kazanımlar elde ettik; anne ölüm oranı 1995'ten bu yana yaklaşık yüzde 40 oranında azaldı. Tarihte hiç olmadığı kadar daha çok kız okula gidiyor. Ancak Pekin Deklarasyonu'nun iddialı vizyonunu hala yerine getirmedik. Üç kadından biri şiddet yaşıyor. Her yıl 12 milyon kız 18 yaşından önce evleniyor. Dünyanın bazı bölgelerinde işlenen kadın cinayetlerinin toplam sayısı savaşlardakini aratmıyor” diye konuştu.

“Dünya genelinde çok çalışıp açığı kapatmalıyız”

Guterres, kadın erkek eşitliğindeki aranın süratle kapatılması için daha fazla çalışılması gerektiğini belirterek, ”2017 yılının verilerine göre, dünyada her gün ortalama 137 kadın kendi ailelerinden biri tarafından öldürülüyor. Kadınlar hala barış müzakerelerinden, iklim görüşmelerinden ve her türlü karar alma rolünden sık sık dışlanıyor. Dünya genelinde kadınlar, erkeklerin yasal haklarının daha azına sahip. Eğer biz bu açığı kapatmayı başarırsak, insan sermayesine 172 trilyon dolar sağlayabiliriz. Dünya Bankası’na göre bunun sağlanması için 150 yıl lazım. Çok çalışıp açığı kapatmalıyız” dedi.

“Kadınlar erkeklere oranla salgın hastalıktan daha fazla mağdur oldu”

Genel Sekreter Guterres, salgın hastalığın yükünü kadınların erkeklere oranla çok daha fazla çektiğini kaydetti. Kadın hemşireler ve bakıcıların, salgın hastalığa karşı verilen mücadelenin ön cephelerinde yer aldığını, kadınların salgın hastalığın etkisini hem sosyal hem de ekonomik olarak daha fazla çektiğini belirten Guterres, “COVID-19 bir felakettir ancak aynı zamanda kadınları müdahalenin ve iyileşmenin önüne ve merkezine koyan için bir fırsattır. Teşvik fonları, nakit transferleri ve krediler yoluyla doğrudan kadınların eline geçmelidir. Cinsiyete dayalı şiddetle ilgili acil ve kapsamlı eylem çağrımı yineliyorum. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ile olan Spotlight Girişimi ile ortaklığımız da dahil olmak üzere kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddeti ortadan kaldırmak için çalışıyor. İleriye baktığımızda, bu pandeminin istismar ettiği başarısız yapılarda ve çerçevelerde kadınların öncülüğündeki dönüştürücü değişikliklere ihtiyacımız var. 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’ni uygulayabilmemizin ve herkes için onurlu ve fırsat dolu yaşamlar elde etmenin tek yolu budur” dedi.

Bozkır dünya liderlerine harekete geçmeye çağırdı

Birleşmiş Milletler 75’inci Genel Kurul Başkanı Volkan Bozkır da zirve açılışında yaptığı konuşmada, üye devletlerin liderlerini cinsiyet eşitliğini sağlamak için süratle harekete geçmeye çağırdı. Bozkır, ”Hızla gelişen dünyanın zorluklarının üstesinden gelmek için harekete geçmeye devam etmenizi tavsiye ediyorum. Hizmet verdiğimiz insanların ihtiyaçlarını karşılamak için uyum sağlama taahhüdünüz, cinsiyet eşitliğinin gerçekleşmesini hızlandırmamızı sağlayacak. Dijital uçurumun üstesinden gelmek, kız çocuklarının eğitimini sağlamak, kadınlar için eşit ekonomik fırsatı sağlamak, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet belasını sona erdirmek bize düşüyor. Tüm üye devletleri bu kararları uygulamaya çağırıyorum. Bu, mevzuattan daha fazlasını gerektirir. Yerleşik normları değiştirmemiz gerekiyor. Her birimiz, daha adil bir dünya yaratmak için bireysel sorumluluğumuzu korumalıyız. Bu, barışı sürdürmek, sürdürülebilir kalkınmayı kolaylaştırmak ve hizmet ettiğimiz insanların haklarını korumak için çok önemlidir” dedi.

1995'te Pekin'de “Eşitlik Kalkınma ve Barış İçin Eylem” sloganıyla gerçekleştirilen Dünya 4'üncü Kadın Konferansı sonucunda Pekin Deklarasyonu kabul edilmişti. Pekin Deklarasyonu, hükümetleri kadının güçlenmesi ve ilerlemesi, kadın-erkek eşitliğinin geliştirilmesi ve toplumsal cinsiyet perspektifinin ana politika ve programlara yerleştirilmesi konularında yükümlü kılıyor ve Eylem Platformu'nun hayata geçirilmesini öngörüyordu.

Konferansta tüm dünyada, kadınlar için büyük önem taşıyan yoksulluk, eğitim, sağlık, şiddet, silahlı çatışma, ekonomi, yetki ve karar alma süreçleri, kurumsal mekanizmalar, insan hakları, medya, çevre ve kız çocuklarının durumu gibi 12 kritik başlık belirlenmişti.

XS
SM
MD
LG