Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Donald Trump'ın “komünist” olarak tanımladığı Demokrat Parti başkan adayı Kamala Harris, Pittsburgh kentinde Ekonomi Kulübü'ndeki konuşmasında “bir kapitalist olarak” ekonomi vizyonunu sundu.
Harris'in babasından “gümüş tepside” 400 milyon dolar alan zengin bir çocuk olarak saldırdığı Trump ise, popülizme yaslanarak kampanyasını sürdürüyor.
İki başkan adayının dün adeta düello niteliğindeki konuşmaları, seçimin çekişmeli geçtiği eyaletlerdeki seçmenlere yönelik ekonomik mesajlarını nasıl geliştirdiklerini yansıtır nitelikteydi.
Seçim yaklaşırken her iki aday da kampanyalarında anketlerin “seçmenin en önemli endişesi” olarak gösterdiği ekonomiye odaklanıyor.
Harris: “Bu, farklı iki ekonomi vizyonu arasında bir seçim”
“Güçlü bir orta sınıf inşa etmenin başkanlığımın belirleyici hedefi olacağına söz verdim” diyen Kamala Harris, seçimi kendisi ve Cumhuriyetçi rakibi Trump'ın, “temelde farklı iki ekonomi vizyonu” arasında bir seçim olarak gördüğünü söyledi.
Harris ABD orta sınıfını güçlendirmeye yönelik ekonomik planını detaylandırırken, yerli üreticilere vergi kredileri sunacağını ve “gelecek yüzyılı tanımlayacak” sektörlere yatırım yapacağını söyledi.
Amerikalı imalatçılara mevcut fabrikaları yenilemeleri ya da yeniden inşa etmeleri ve “iyi sendikalı işleri” genişletmeleri için vergi kredisi vermeyi ve ilk döneminde kayıtlı çıraklık sayısını iki katına çıkartmayı vaat etti.
Harris ayrıca biyo imalat, havacılık, yapay zeka ve temiz enerji gibi sektörlere yeni yatırımlar sözü verdi.
40 dakikadan kısa süren konuşmasında bu politikaların nasıl işleyeceğine dair ayrıntı verilmedi. Ancak, New Yorklu bir emlakçının varlıklı oğlu Trump'ın aksine, bekar bir anne tarafından yetiştirildiğini vurguladı.
ABD’de zengin ve yoksul arasındaki uçurum son yıllarda giderek büyüdü. Pew Research'e göre, ortalama hane gelirinin üçte ikisi ile iki katı arasında gelire sahip olanlar olarak tanımlanan orta sınıftaki Amerikan hanelerinin nüfustaki payı 1970'te yüzde 62 civarındayken 2023'te yüzde 51'e düştü. Bu hanelerin gelirleri de en üst kademedekiler kadar hızlı artmadı.
“Trump sadece, kendisi gibi en zengin Amerikalılar’la ilgileniyor”
Kamala Harris, Trump'ın “sadece kendisi ve kendisi gibi en zengin Amerikalılar için hayatı daha iyi hale getirmekle ilgilendiğini” söyledi.
Harris, orta sınıfın büyümesine yardımcı olmak için özel sektör ve girişimcilerle birlikte çalışmaya kararlı olduğunu söyledi. Dinleyicilere “serbest ve adil piyasalara” inanan bir “kapitalist” olduğunu söyledi ve politikalarını ideolojiden ziyade pragmatik olarak tanımladı.
Harris son aylarda Trump'ın ekonomi konusundaki avantajını azalttı. 24 Eylül’de yayınlanan bir Reuters/Ipsos anketi Cumhuriyetçi adayın “ekonomi, işsizlik ve istihdam” konularında yüzde 2'lik küçük bir avantaja sahip olduğunu gösterdi. Temmuz sonunda bu fark 11 puandı.
Yakın zamanda yapılan AP-NORC anketi de, iki adayın da ekonomi alanında halk nezdinde belirleyici bir üstünlüğe sahip olmadığını ortaya koydu.
Her iki aday da vergi indirimini destekledikleri imajını benimsemeye hevesli görünüyor ve birbirini, orta sınıfa yönelik büyük vergi artışlarını desteklemekle suçluyor.
Trump: “Harris’in bir (ekonomik) planı varsa, tribünlere oynamayı bırakıp bunu yapmalı”
Kuzey Carolina'da Mint Hill’de yaptığı konuşmada ekonomik planını anlatan Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, Harris'in başkan yardımcılığı görevinin kendisine Biden yönetiminin ekonomik sicilini iyileştirme şansı verdiğini söyledi.
“Aileler şu anda acı çekiyor. Dolayısıyla eğer bir planı varsa, tribünlere oynamayı bırakıp bunu yapmalı” dedi.
Cumhuriyetçi aday, enflasyonun düşmesine ve işsizlik oranının yüzde 4,2 gibi sağlıklı bir seviyede olmasına rağmen ekonominin zayıf olduğunu iddia etti. İş adamı olmasına rağmen son zamanlarda işletmelere baskı yapmaya istekli olduğunu ifade eden Trump, kredi kartlarındaki faiz oranlarını sınırlamayı ve istihdamı Meksika'ya taşıması halinde traktör üreticisi John Deere'ye yüzde 200'lük bir gümrük vergisi koymayı önerdi.
Trump, kendisine yönelik iki suikast girişimiyle İran'ın bağlantılı olduğunu ima ettiği konuşmasında, mobilya üreticilerinin işlerini korumasının bir yolu olarak gümrük vergilerini savundu.
Trump, yabancı menşeli mallara yönelik gümrük vergileri önerirken, ki bu öneri seçmenlerin küçük bir çoğunluğu tarafından destekleniyor, Harris işletmelerin faaliyetlerini ABD'de sürdürmeleri için teşvikler sağlamaya odaklanıyor.
Trump, “Eğer yaptığım şeyi yapmasaydım, bu bina şimdi kepenklerini indirmiş, kapalı, boş olurdu” dedi. Eski başkan, bazı “Wall Street dahilerinin” kendisini arayarak neden sadece mallarını ABD'de üreten şirketler için kurumlar vergisini düşürme sözü verdiğini sorduklarını ve onlara “düşürdüm” dediğini söyledi.
Trump, ürünlerini yurt içinde üreten şirketler için kurumlar vergisi oranının yüzde 21'den yüzde 15'e düşeceğini söyledi. Gümrük tarifelerine verdiği desteğin kendisini uluslararası bir hedef haline getirdiğini söyleyen Trump, “İşte bu yüzden ülkelerdeki insanlar beni öldürmek istiyor. Benden memnun değiller” dedi.
İş adamı Cuban: “İş dünyası Harris'i destekliyor çünkü Harris şirketlerin anlayabileceği duruşlar sergiliyor”
Milyarder iş adamı Mark Cuban, kendisi gibi iş dünyası liderlerinin Harris'i desteklediğini çünkü Harris'in, farklı bir bakış açısına sahip olsalar bile şirketlerin anlayabileceği duruşlar sergilediğini söyledi.
Cuban, Harris kampanyası tarafından önceki gün gazetecilerle yapılan bir görüşmede “İş dünyası için ayrıntılara inen ve önerilenlerin tüm sonuçlarını anlayan bir politika ekibine sahip bir başkan istiyorum” dedi.
Harris kampanyasının iş dünyasına desteğini gösterme çabaları, Trump'ın bir dizi popülist fikir sunmasıyla örtüşüyor. Bahşiş, sosyal güvenlik ya da fazla mesai ücretlerinden vergi alınmamasını istemesinin yanı sıra, kredi kartlarındaki faiz oranını yüzde 10 ile sınırlamak ve işverenleri cezbetmek için federal arazilerde düşük vergili bölgeler kurmak istiyor. Trump ayrıca 2017'de başkanken vergi kanununa koyduğu eyalet ve yerel vergilerin düşülmesine ilişkin sınırı da kaldırmak istiyor.
Trump kısa süre önce Harris'i “vergi kraliçesi” olarak adlandırmıştı.
Trump: “Harris paranızın peşinde. Emekli maaşlarınızın ve birikimlerinizin peşinde”
Harris, kurumlar vergisi oranını yüzde 21'den yüzde 28'e yükseltmenin yanı sıra 100 milyon doların üzerindeki gerçekleşmemiş sermaye kazançlarını vergilendirmek istiyor. Bu ve diğer politikalardan elde edilecek geliri, 2025'ten sonra sona erecek olan orta sınıfa yönelik vergi indirimlerini sürdürmek ve ebeveynler ile girişimcilere yeni vergi indirimleri sunmak için kullanacak. Harris'in politikalarının çoğu, ilk olarak Başkan Joe Biden tarafından önerilen fikirler üzerine inşa edildi.
Vergi artışlarının eninde sonunda orta sınıfa yansıyacağını iddia eden Trump, 23 Eylül’de Harris için, “Paranızın peşinde. Emekli maaşlarınızın ve birikimlerinizin peşinde” dedi.
Harris ise Trump'ın gümrük vergisi talebini kahve, giysi, elektronik, otomobil ve ithal edilen ya da ithal parçalara bağlı olan hemen her kalemin maliyetini arttırabileceği için “ulusal satış vergisi” olarak nitelendirdi.
Harris kampanyası, Amerikan İlerleme Merkezi'nden Brendan Duke'un yüzde 20'lik evrensel gümrük vergisinin tipik bir aileye yılda yaklaşık 4 bin dolara mal olacağını tahmin eden analizine sık sık atıfta bulunuyor. Hazine Bakanlığı verilerine dayanan hesaplamalara göre, orta gelir düzeyindeki vergi mükellefleri için bu miktar toplam federal vergilerini yüzde 50 oranında arttırıyor.
Önceki gün Georgia'da bir konuşma yapan Trump, “gümrük vergisi” kelimesinden övgüyle bahsederek bu kelimeyi “duyduğum en güzel kelimelerden biri” olarak nitelendirmişti. Trump, bunun yüz milyarlarca vergi geliri sağlayacağını ve enflasyona neden olmayacağını söyledi.
Çoğu ekonomi uzmanı, geniş kapsamlı gümrük vergilerinin enflasyonu kötüleştireceğini söylüyor. Yatırım bankası Goldman Sachs, ABD'deki göçmenlere yönelik bir baskıyla birlikte gümrük vergilerinin büyümeye zarar vereceğini öne sürdü.
Orta sınıfı yükseltme çabalarını en önemli önceliği haline getiren Harris, fikirlerinin kişisel deneyiminden çıktığını göstermek için sık sık kendi geçmişinden bahsediyor.
Kamala Harris, 22 Eylül’de New York'ta düzenlenen bir etkinlikte, hükümetle iş yaparken daha az müdahale isteyen şirketlere yönelik bir sunum da yapmıştı.
“Tutarlı ve şeffaf kurallarla istikrarlı bir iş ortamı yaratacağız” diyen Harris, “Yarı iletkenlere, temiz enerjiye ve geleceğin diğer sektörlerine yatırım yapacağız. Gereksiz bürokrasiyi azaltacağız. Tüm bunlar istihdam yaratacak, geniş tabanlı ekonomik büyümeyi destekleyecek ve Amerika'nın dünya çapındaki liderliğini pekiştirecek” şeklinde konuşmuştu.
Forum