HOLLYWOOD —
Connecticut eyaletinde bir süre önce yaşanan ilkokul katliamının ardından filmler ve diğer medyadaki şiddet sahneleri yeniden sorgulanmaya başladı. Aynı soru sinema dünyasının kalbi Hollywood’da da soruluyor. Ancak Hollywood şiddet içerikli filmlerden vazgeçeceğe benzemiyor.
“G.I. Joe: Misilleme” adlı film, gençleri aksiyona, kavgaya ve silahlara özendiren bir film.
Sinema dünyasından haberlere yer veren Variety dergisinin editörü Tim Gray, eğlence sektöründe çok uzun bir süredir var olduğunu söylüyor: “2 bin yıl önceki Yunan tragedyalarına, Roma’daki Kolezyum’da yapılan gladyatör döğüşlerine bakarsanız, şiddet ve eğlence sektörü hep yan yanaydı. Bugün şiddet çok daha yaygın.”
Alfred Hitchcock’un 1960 yapımı “Psycho – Sapık” filmi, aslında yalnızca diyaloglara dayalı sanatsal bir çalışmaydı. Ama filmdeki bu kısa sahne, şimdi bile izleyenlerin tüylerini ürpertiyor.
Sylvester Stallone’un yakında vizyona girmesi beklenen “Bullet to the Head – Kafalarına Bir Kurşun” filminin içeriği de şiddet.
Uzaylıların istilasını konu alan “Pacific Rim – Pasifik Savaşı” da genç izleyicilerden büyük ilgi görüyor.
Yönetmen Martin Scorsese’nin 1973 yapımı “Mean Streets – Arka Sokaklar” filminin yapımcısı Jonathan Taplin şimdi medya uzmanlığı yapıyor. Taplin, silahlar, bombalar ve kovalamacaların senaryodan daha fazla ilgi çektiğini söylüyor: “Aksiyon filmi aksiyon filmidir. Hollywood da aksiyon filmini iyi yapar. Şiddet sahneleri kullanmadan genç izleyiciyi tutabileceklerini hiç sanmıyorum.”
Amerikan silah lobisi, gerçek hayattaki şiddet olaylarını video oyunlara ve filmlere bağlıyor. Lobi temsilcileri bireysel silahlanma karşıtı çağrıları bu gerekçeyle reddediyor.
Ancak Taplin’e göre, diğer ülkelerde de Hollywood filmleri izleniyor ve oralarda şiddet yaşanmıyor: “Hollywood filmlerinin tek eğlence kaynağı olduğu birçok ülkede kitle katliamlarına rastlanmıyor.”
Yine de Jonathan Taplin, Amerikan filmlerindeki şiddet unsurundan rahatsız olduğunu söylüyor. Özellikle de Quentin Tarantino’nun filmlerinden. Tarantino’nun son filmi “Django Unchained – Zincirsiz” Amerikan İç Savaşı’ndan önce güney eyaletlerinde kölelik ve intikam duygusunu işliyor.
Variety editörü Tim Gray, okullarda yaşanan son katliamların Hollywood’da, filmlerdeki şiddetin dozunun azaltılması yönünde tartışmalar başlattığına dikkati çekiyor: “Connecticut’taki ilkokul katliamından sonra bunun artık bardağı taşıran son damla olup olmadığı tartışılıyor.”
Tüm bunlara rağmen gençlerin şiddet içerikli filmlere ilgisi hiç de azalacağa benzemiyor.
“G.I. Joe: Misilleme” adlı film, gençleri aksiyona, kavgaya ve silahlara özendiren bir film.
Sinema dünyasından haberlere yer veren Variety dergisinin editörü Tim Gray, eğlence sektöründe çok uzun bir süredir var olduğunu söylüyor: “2 bin yıl önceki Yunan tragedyalarına, Roma’daki Kolezyum’da yapılan gladyatör döğüşlerine bakarsanız, şiddet ve eğlence sektörü hep yan yanaydı. Bugün şiddet çok daha yaygın.”
Alfred Hitchcock’un 1960 yapımı “Psycho – Sapık” filmi, aslında yalnızca diyaloglara dayalı sanatsal bir çalışmaydı. Ama filmdeki bu kısa sahne, şimdi bile izleyenlerin tüylerini ürpertiyor.
Sylvester Stallone’un yakında vizyona girmesi beklenen “Bullet to the Head – Kafalarına Bir Kurşun” filminin içeriği de şiddet.
Uzaylıların istilasını konu alan “Pacific Rim – Pasifik Savaşı” da genç izleyicilerden büyük ilgi görüyor.
Yönetmen Martin Scorsese’nin 1973 yapımı “Mean Streets – Arka Sokaklar” filminin yapımcısı Jonathan Taplin şimdi medya uzmanlığı yapıyor. Taplin, silahlar, bombalar ve kovalamacaların senaryodan daha fazla ilgi çektiğini söylüyor: “Aksiyon filmi aksiyon filmidir. Hollywood da aksiyon filmini iyi yapar. Şiddet sahneleri kullanmadan genç izleyiciyi tutabileceklerini hiç sanmıyorum.”
Amerikan silah lobisi, gerçek hayattaki şiddet olaylarını video oyunlara ve filmlere bağlıyor. Lobi temsilcileri bireysel silahlanma karşıtı çağrıları bu gerekçeyle reddediyor.
Ancak Taplin’e göre, diğer ülkelerde de Hollywood filmleri izleniyor ve oralarda şiddet yaşanmıyor: “Hollywood filmlerinin tek eğlence kaynağı olduğu birçok ülkede kitle katliamlarına rastlanmıyor.”
Yine de Jonathan Taplin, Amerikan filmlerindeki şiddet unsurundan rahatsız olduğunu söylüyor. Özellikle de Quentin Tarantino’nun filmlerinden. Tarantino’nun son filmi “Django Unchained – Zincirsiz” Amerikan İç Savaşı’ndan önce güney eyaletlerinde kölelik ve intikam duygusunu işliyor.
Variety editörü Tim Gray, okullarda yaşanan son katliamların Hollywood’da, filmlerdeki şiddetin dozunun azaltılması yönünde tartışmalar başlattığına dikkati çekiyor: “Connecticut’taki ilkokul katliamından sonra bunun artık bardağı taşıran son damla olup olmadığı tartışılıyor.”
Tüm bunlara rağmen gençlerin şiddet içerikli filmlere ilgisi hiç de azalacağa benzemiyor.