İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemiyle ilgili 27 konuda soruşturma izni verilmesi üzerine, izni veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve sahte evrak düzenlediği iddiasıyla Mülkiye Müfettişi Arif Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu.
İmamoğlu adına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan Avukat Kemal Polat dilekçesinde ‘‘Herhangi bir hukuk devletinde, demokratik seçimlerle göreve gelmiş kişilerin kamu gücü kullanılarak siyasi baskı altına alınması, üstelik bu eylemlerin yargısal denetimden kurtulması hayal dahi edilemez. Ancak medeni ülkelerde olması gereken bu değerleri ülkemize çok gören, kanun önünde eşitliği ve demokratik bir toplumu zedeleyen kişilerin yargısal denetimden muaf olduklarına olan inançlarının son bulması, hiç kimsenin Cumhuriyet Başsavcılıklarından üstün olmadığına herkesin ikna olması bakımından, etkin bir şekilde yapılmasıyla işbu soruşturma ülkemizin demokrasi geleneğinde tarihi bir dönüm noktası olacağına inanmaktayız’’ dedi.
Polat: ‘‘Müvekkil ifade vermiş gibi alıntılar yaparak sahte evrak düzenlemiştir’’
Avukat Polat, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişi Arif Yıldırım’ın maddi gerçeğe aykırı, sahte içerikli evrak düzenlemekle suçladı.
Polat, ‘‘Öyle ki şüpheli; harcama ve ihale yetkilisi olmamasına rağmen müvekkilin bu yetkilere sahip olduğu şeklinde rapor düzenleyerek müvekkili sorumlu göstermiş, müvekkilin savunma yapabilmek için talep ettiği bilgi ve belgeyi müvekkille paylaşmamış, bu nedenle müvekkilin savunma hakkını elinden almış, buna rağmen raporunda müvekkil ifade vermiş gibi alıntılar yaparak sahte evrak düzenlemiş, yetki devrinde bulunduğu şeklinde bir beyanı olmadığı ve böyle bir yetki devri mümkün de olmadığı halde müvekkili hayali bir yetki devrine istinaden sorumlu göstermiş, yine görev süresi bittikten sonraki dönemde yapılan bir ihale nedeniyle müvekkili sorumlu göstermiştir’’ ifadelerini kullandı.
31 Mart 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Seçimleri’nin iptal edilmesinin ardından İmamoğlu’nun 2014-2019 yılları arasında belediye başkanlığı yaptığı Beylikdüzü’nde yapılan teftişte de görev alan Arif Yıldırım’ın 7 Haziran 2015'teki seçimlerde AKP’den Mersin 6’ncı sıra milletvekili olması tartışma yaratmıştı.
‘‘Hukuka aykırılık yok, başmüfettiş özel olarak seçilmiş değil’’
İçişleri Bakanlığı, soruşturmada hukuka aykırılık olmadığını savunurken Başmüfettiş Arif Yıldırım’ın özel olarak seçilmediğini vurguladı.
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, ‘‘Soruşturma üzerine bakanlığımızca verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Kaldı ki soruşturma izni verilmesine ilişkin karar idari bir karar olup bu karara karşı Danıştay'a itiraz yolu açıktır. Görevlendirilen Mülkiye Başmüfettişimiz, Bakanlığımıza intikal eden şikâyetler üzerine verilen Özel Teftiş emri tarihinde, Danıştay 1. Dairesinin 13/12/2018 tarihli ve E:2018/2252, K:2018/2281 sayılı kararı ile ilgili çalışmayı Beylikdüzü Belediyesi'nde yürütmekte olduğundan, zaten görev mahallindeydi. Müfettişin özel olarak seçilip görevlendirilmediği açıktır. Son derece yetkin bir bakanlık bürokratı olup siyasi tercihlerini, yaptığı soruşturmalardan ayrı tutacak kadar hukuka saygılıdır’’ dedi.
İkili arasında çok sayıda söz düellosu yaşandı
İkisi de Trabzon kökenli olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında bir yılı aşkın süredir çeşitli polemikler yaşandı.
Tekrarlanan İstanbul Seçimleri öncesi Doğu Karadeniz’e giden Ekrem İmamoğlu, Ordu Havalimanı’nda VIP salonuna alınmayınca Ordu Valisi’ne ‘Bize tuzak kurdu’ diyerek tepki gösterdi, İçişleri Bakanı Soylu da İmamoğlu için ‘‘Allah kimseyi güç zehirlemesine düşürmesin, valiye ‘it’ dedi’’ ifadelerini kullandı.
Kayyum polemiği de yaşandı
İmamoğlu’nun 23 Haziran’da tekrarlanan seçimi kazanmasının ardından bu kez ‘‘İstanbul’a kayyum mu atanacak’’ polemiği çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon'da katıldığı toplu açılış töreninde ‘‘Fatih'in emaneti olan İstanbul'a sahip çıkacağız. Bu aziz şehrin bölücü örgütün destekçilerine peşkeş çekilmesine mani olacağız’’ demesinin ardından 6 Eylül’de İçişleri Bakanı’nın ‘‘İstanbul seçmeninin kendisine vermiş olduğu reyi bölücüleri meşruiyete taşımak için kullananlara sormak lazım. İşini yap, başımızın üzerinde yerin var ama işinin dışında başka işlerle meşgul olursan pejmürde ederiz’’ demesi, peşinden de gazetecilerin ‘’İstanbul’a kayyum atanacak mı’’ sorularına ‘’Pazar günü açıklayacağım’’ yanıtını vermesi tansiyonu arttırdı.
İmamoğlu ısrarlı sorulara ‘‘Ben Pazar günü kimin ne diyeceğini umursamıyorum’’ yanıtını vermekle yetinirken 8 Eylül Pazar günü CNN Türk’te canlı yayına katılan Süleyman Soylu, böyle bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
İmamoğlu ve Soylu arasında ‘ahmak’ atışması
İkili arasında bir başka polemik İmamoğlu’nun Fransa’nın Strasbourg kentine ziyareti sırasında çıktı. Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı’na ‘‘Avrupa Parlamentosu'na gidip Türkiye'yi şikayet eden ahmağa sesleniyorum. Yazıklar olsun bu milletin sana verdiğine. Kursağından geçenlere yazıklar olsun” diyerek tepki gösterdi.
İmamoğlu’nun buna yanıtı, ‘‘Ben lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye. Seviyesine inmeyeceğim bir alan bu. Seçim sürecinde de seviyesine inmeyeceğimi defalarca dile getirmiştim. Bu seviye noktasından söyledikleri ve yaptıkları da zaten belli. Bir cümle kurmak isterim. 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa'da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Önce ona bir odaklansın. Ama çok tabi benim inmeyeceğim seviyede. Yine ben onu devlet adamlığı yapmaya davet ediyorum’’ yanıtını verdi.
