KAHIRE —
Libya, Mısır ve Yemen’de Amerikan diplomatik temsilciliklerine düzenlenen saldırılar, müttefik sayılan ülkelere karşı duyguların ne kadar kolay kışkırtılabileceğinin en iyi örneği. Amerika’da Hazreti Muhammed’le alay etmek için yapılan ucuz film de bazılarını kan dökmeye kışkırtmaya yetti.
Said Sadık, “Aşırı görüşlü olmanın bedeli bu. Bu filmi yapanların amacı, aşırı görüşlülerin tepkisini öğrenmekse bu amaca ulaştılar,” şeklinde konuşuyor.
Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nden siyaset sosyolojisi profesörü Said Sadık iki taraftan aşırı görüşlülerin de istediklerini elde ettiğini söylüyor. İslam’ı şiddet dini olarak gösterenler de, Amerika’yı İslam düşmanı gösterenler de kazandı. Büyükelçi Chris Stevens dahil bazıları da arada kaldı.
Said Sadık, “Müslümanların da Hıristiyanlar’ın da çoğunluğu ılımlı, ama iki taraftan aşırı görüşlülerin tutsağı olmuşlar. İki taraf da provokasyon yapıyor, sonra karşı taraf tepki gösteriyor. Sessiz çoğunluğu aşırılığa, kuşkuya ve hoşgörüsüzlüğe itiyorlar,” diyor.
Profesör Sadık, Batı karşıtlığını yaymanın kolay olduğu görüşünde: “Müslüman ülkelerde devlet ve medya arasındaki ilişkiler yanlış anlaşılıyor. Baskıcı rejimlerdeki gibi olduğunu, devletin medyaya ‘onu yap, bunu yapma’ diye emir verdiğini düşünüyorlar. Bu filmin yapılmasını Başkan Obama emretmedi. Üstelik Obama kendi ülkesinde Müslüman olmakla suçlanan biri.”
Libya hükümeti Bingazi’deki saldırıyı kınadı. Mısır’da ilk tepkilerde Büyükelçi Stevens’ın ölümüne dikkat çekilmedi, ancak bir gün sonraki açıklamada yabancı elçiliklere düzenlenen “yasadışı eylemlerin” kabul edilemeyeceği bildirildi.
Ziyad Akl Musa Kahire’deki El Ahram Merkezi uzmanı. Uzman, “Devletin bu vizyonla zıtlaşacak yeterli siyasi gücü olduğunu sanmıyorum. ‘Tamam bu film rahatsız edici, ama bu önemli değil, Amerikan yönetimini de temsil etmiyor. Bu bir ifade özgürlüğü meselesi’ diye konuşamaz,” şeklinde konuşuyor.
Bu süreç daha önce de yaşandı. Danimarka’da Hazreti Muhammed aleyhtarı karikatürler ve Batılı ülkelerde kullanılan semboller provokasyon sayıldı.
Ziyad Akl Musa, “Bu Batı ülkelerinde yaratıcılığı sergileme, Doğu ülkelerinde de bunu kısıtlama tartışmalarından ibaret. ‘Bu doğru, bu yanlış’ tanımlamasından öte, olayın farklılığı tartışılmalı,” diyor.
Ziyad Akl Musa, devletler bu tartışmayı dini bir mücadele yerine ifade özgürlüğü çerçevesine oturtmadıkça, bu tarz şiddet olaylarının tekrarlanacağını savunuyor.
Said Sadık, “Aşırı görüşlü olmanın bedeli bu. Bu filmi yapanların amacı, aşırı görüşlülerin tepkisini öğrenmekse bu amaca ulaştılar,” şeklinde konuşuyor.
Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nden siyaset sosyolojisi profesörü Said Sadık iki taraftan aşırı görüşlülerin de istediklerini elde ettiğini söylüyor. İslam’ı şiddet dini olarak gösterenler de, Amerika’yı İslam düşmanı gösterenler de kazandı. Büyükelçi Chris Stevens dahil bazıları da arada kaldı.
Said Sadık, “Müslümanların da Hıristiyanlar’ın da çoğunluğu ılımlı, ama iki taraftan aşırı görüşlülerin tutsağı olmuşlar. İki taraf da provokasyon yapıyor, sonra karşı taraf tepki gösteriyor. Sessiz çoğunluğu aşırılığa, kuşkuya ve hoşgörüsüzlüğe itiyorlar,” diyor.
Profesör Sadık, Batı karşıtlığını yaymanın kolay olduğu görüşünde: “Müslüman ülkelerde devlet ve medya arasındaki ilişkiler yanlış anlaşılıyor. Baskıcı rejimlerdeki gibi olduğunu, devletin medyaya ‘onu yap, bunu yapma’ diye emir verdiğini düşünüyorlar. Bu filmin yapılmasını Başkan Obama emretmedi. Üstelik Obama kendi ülkesinde Müslüman olmakla suçlanan biri.”
Libya hükümeti Bingazi’deki saldırıyı kınadı. Mısır’da ilk tepkilerde Büyükelçi Stevens’ın ölümüne dikkat çekilmedi, ancak bir gün sonraki açıklamada yabancı elçiliklere düzenlenen “yasadışı eylemlerin” kabul edilemeyeceği bildirildi.
Ziyad Akl Musa Kahire’deki El Ahram Merkezi uzmanı. Uzman, “Devletin bu vizyonla zıtlaşacak yeterli siyasi gücü olduğunu sanmıyorum. ‘Tamam bu film rahatsız edici, ama bu önemli değil, Amerikan yönetimini de temsil etmiyor. Bu bir ifade özgürlüğü meselesi’ diye konuşamaz,” şeklinde konuşuyor.
Bu süreç daha önce de yaşandı. Danimarka’da Hazreti Muhammed aleyhtarı karikatürler ve Batılı ülkelerde kullanılan semboller provokasyon sayıldı.
Ziyad Akl Musa, “Bu Batı ülkelerinde yaratıcılığı sergileme, Doğu ülkelerinde de bunu kısıtlama tartışmalarından ibaret. ‘Bu doğru, bu yanlış’ tanımlamasından öte, olayın farklılığı tartışılmalı,” diyor.
Ziyad Akl Musa, devletler bu tartışmayı dini bir mücadele yerine ifade özgürlüğü çerçevesine oturtmadıkça, bu tarz şiddet olaylarının tekrarlanacağını savunuyor.
