Türkiye’de 7 Haziran Genel Seçimleri sonrasında sandıktan ‘koalisyon’ çıkmasına karşın uzlaşma sağlanamaması gerekçesiyle AKP’nin tek başına iktidar seçeneğini zorlayacağı belirtilen 1 Kasım’daki erken seçim arifesinde ‘Seçim Hükümeti’ kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez anayasal zorunluluk gereği oluşturulan ‘Seçim Hükümeti’, kuruluş şekli ve kabinede ilk kez başörtülü kadın bakan yer almasıyla da dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 Ağustos’ta ‘Seçim Hükümeti’ni kurma görevini AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na vermesinin ardından 48 saat içerisinde süreç sonuçlandı. Ancak süreçte Davutoğlu’nun, CHP, MHP ve HDP parti grupları yerine bu siyasi partilerden milletvekillerine doğrudan bakanlık teklifinde bulunması tartışma yarattı. AKP Grubu’ndan isimleri kendisi belirleyen Davutoğlu’nun, diğer siyasi parti liderleri ve parti karar organlarını atlayarak o partilerden milletvekili isim listelerini belirlemesi gerilim yarattı.
Anımsanacağı üzere, Davutoğlu’nun yazılı mektup ile bakanlık teklif ettiği milletvekilleri; ‘CHP’den Deniz Baykal, Gülsüm Bilgehan Toker, İlhan Kesici, Erdoğan Toprak ve Tekin Bingöl. MHP’den Tuğrul Türkeş, Meral Akşener ve Kenan Tanrıkulu. HDP’den ise Levent Tüzel, Müslüm Doğan ve Ali Haydar Konca’ olmuştu. Bu isimlerden MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in, MHP ve Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin kararına rağmen bakanlık teklifini kabul etmesi sürpriz olarak değerlendirildi. CHP’den ise parti kararı uyarınca bakanlık teklifine ‘evet’ diyen isim çıkmadı.
HDP’de Tüzel sürprizi yaşandı
MHP’li Türkeş sonrası ikinci sürpriz ise HDP cephesinde yaşandı. HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, partisi tarafından ‘Seçim Hükümeti’nde yer alma kararına karşın saatler kala bakanlık teklifini reddettiğini açıkladı. Ancak Tüzel’in kendisi basın toplantısı düzenlemeden önce, 1996 yılında kurucu genel başkanlığını üstlendiği Emek Partisi’nden (EMEP) yazılı açıklama ile kendi siyasi anlayışları gereği ‘Seçim Hükümeti’nde yer almaya karşı oldukları duyuruldu. Hatırlanacağı üzere, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri arifesinde o dönem BDP’nin olduğu ‘Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’ndan bağımsız aday olarak İstanbul Milletvekili seçilmişti. Ardından seçim ittifakı işbirliği devam etmiş Tüzel, önce BDP sonra HDP çatısında siyasete devam etmişti. 7 Haziran Genel Seçimleri’nde HDP İstanbul Milletvekili olarak seçilen Tüzel, HDP milletvekili olarak 26 Ağustos’ta bakanlık daveti aldı.
Levent Tüzel’in, ilk gün parti kararına uyacağı yönünde mesajlar verilirken ertesi gün EMEP’in ‘Seçim Hükümeti’ için özetle şu değerlendirmeleri içeren yazılı açıklaması dikkat çekti:
“Öncelikle; bu Seçim Hükümeti’nin oluşturulma süreci, AKP’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 13 yıllık siyaset geleneğine uygun olarak, tamamen anti-demokratik biçimde gelişmiştir. Bakan olarak önerilecek isimlerin, partileri aracılığıyla belirlenmesi yoluna bile gidilmemiştir. İkinci olarak; içeride ve dışarıda bir savaş hükümeti olarak davranan ve emekçi düşmanı politikalara imza atan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin kuracağı bir hükümetin, Türkiye halklarına vereceği hiçbir şey yoktur. Bu hükümet de önceki hükümetler gibi özgürlüklere ve halka karşı bir saldırı hükümeti olacaktır. Partimiz; böyle bir seçim hükümetinde yer almayı, yukarıda özet olarak sıraladığımız nedenlerle, uygun görmemektedir.”
27 Ağustos’ta EMEP’in yazılı açıklaması sonrası Levent Tüzel, Meclis’te kameralar karşısına geçti ve “HDP şimdi bu hükümetin devamı olarak gördüğümüz, antidemokratik, kural tanımayan, HDP üzerinde baskı kurmaya çalışan, halka saldırı hükümeti karakteri taşıyan, geçici de olsa bu seçim hükümetinde görev almayı doğru bulmuyoruz’ dedi.
Ve HDP’nin üçüncü ismi olmaksızın
28 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan olarak görevlendirdiği Ahmet Davutoğlu, ‘Allah utandırmasın’ diyerek ‘Seçim Hükümeti’ndeki isimleri açıkladı. Ancak HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen ve Grup Başkanvekili İdris Baluken’in, Tüzel’in yerine mutlaka bir başka HDP’li milletvekiline davet yapılması gerektiğini ve aksi takdirde HDP’nin üçüncü sandalye hakkına gasp uygulanmış olacağını ifade etmişlerdi. Buna rağmen Davutoğlu’nun tavrı değişmedi ve partiler yerine vekiller muhatap alındığı gerekçesiyle HDP’den Tüzel’in kabul etmediği bakanlık koltuğuna bağımsız isim oturttu.
İşte Türkiye’nin ilk ‘Seçim Hükümeti’ şu isimlerden oluştu:
- Başbakan: Ahmet Davutoğlu
- Başbakan Yardımcısı: Yalçın Akdoğan
- Başbakan Yardımcısı: Numan Kurtulmuş
- Başbakan Yardımcısı: Cevdet Yılmaz
- Başbakan Yardımcısı: Yıldırım Tuğrul Türkeş
- Adalet Bakanı: Kenan İpek
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı: Ayşen Gürcan
- Avrupa Birliği Bakanı: Ali Haydar Konca
- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı: Fikri Işık
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Ahmet Erdem
- Çevre ve Şehircilik Bakanı: İdris Güllüce
- Dışişleri Bakanı: Feridun Sinirlioğlu
- Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı: Kutbettin Arzu
- İçişleri Bakanı: Selami Altınok
- Maliye Bakanı: Mehmet Şimşek
- Ekonomi Bakanı: Nihat Zeybekçi
- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Ali Rıza Alaboyun
- Gençlik ve Spor Bakanı: Akif Çağtay Kılıç
- Gümrük ve Ticaret Bakanı: Cenap Aşçı
- Kalkınma Bakanı: Müslüm Doğan
- Kültür ve Turizm Bakanı: Yalçın Topçu
- Milli Eğitim Bakanı: Nabi Avcı
- Milli Savunma Bakanı: Vecdi Gönül
- Orman ve Su İşleri Bakanı: Veysel Eroğlu
- Sağlık Bakanı: Mehmet Müezzinoğlu
- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı: Feridun Bilgin’
Bu Seçim Hükümeti’nin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bakan olarak ‘başörtülü kadın’ olarak Ayşen Gürcan dikkat çeken ismi oldu. Gürcan, ayrıca bakanlık açıklaması ardından kapattığı Twitter hesabından geçmişte kadın eşitliği ve IŞİD ile ilgili mesajlarıyla tartışıldı.
Seçim Hükümeti’nde Cumhuriyet tarihinde sadece Tansu Çiller’in Başbakanlığı dönemi haricinde değişmeyen gelenek ise ‘tek kadın’ bulunması oldu.
Başbakan Yardımcısı olarak atanan Türkeş’in, MHP’den ayrılmacayacağı yönündeki şahsi beyanlarına karşın Devlet Bahçeli’nin talimatıyla partiden ihracıyla ilgili süreç başladı. Bu arada Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu’nun da milliyetçi çizgiden oluşu, AKP’nin MHP ile BBP oylarına talip olduğu yorumlarına zemin yarattı.
Davutoğlu: ‘Geçici gibi çalışmayacağız’
Başbakan Davutoğlu ise, kabine açıklaması öncesinde yaptığı açıklamada, ‘Seçim Hükümeti’nin nasıl çalışacağını özetle şöyle vurguladı:
“Geçici hükümet havasında çalışmayacağız. Puslu havada meydana çıkalım diyen çakallar varsa, biz o çakallara bırakmayız meydanları. Edirne’de zikretmiştim. Baş şehirler, baş verirler ama baş eğmezler. Büyük milletler, belki birçok saldırıyla karşı karşıya kaldıklarında kendi güçlerinde bir yeniden muhasebe ihtiyacı hissederler ama baş eğmezler. Bu yönetim anlayışını bugün kuracağımız kabineyle devam edeceğiz. Dört yıl idare edecekmiş gibi çalışacağız. Günü dolduralım, vakti geçirelim, kırmızı plakalı ki birileri için kıymetli olabilir, ama unvan ve makam bakımından halkımıza hizmet bakımından bir hiçtir. 1 Kasım’a da giderken 4 yıllık hükümet gibi çalışacağız.”